2024-02-14 11:59:23

6 ŞUBAT …

Gülşah Özerel Yılmaz

14 Şubat 2024, 11:59

6 Şubat hepimiz için bitmeyen bir gecenin sabahına uyanmak,hatta uyanamamak olmuştur. Toplamda 11 ilde 15 milyondan fazla insanımızı etkileyen asrın felaketi olarak adlandırılan bu deprem ile ülkemizde ki deprem gerçekliği,şehircilik,güvenli binalar, depreme dirençli kentler gibi kavramlar 1 yıldır çok daha fazla konuşulmaya başlanmıştır.

Unutulması mümkün olmayan bu depremden sonra 53 binden fazla insanımızı resmi verilere göre kaybettik ,300 binden fazla bina yıkılmış veya kullanılamaz hale gelmiştir.bunun sonucunda milyonlarca insanı etkileyen bir barınma ve göç sorunu ortaya çıkmıştır. Böylesine büyük çaplı bir felakalet sonrası , bu depremin gelmeden önce uzmanlar tarafından yapılan bölgesel çalışmalar, hazırlanan afet raporları, yerel ve merkezi yönetimlere yapılan uyarılar şehircilikte temel görevin bizim ülkemiz gibi özellikle deprem gerçekliğini unutmamaması gerekenler açısından güvenli şehirler kurmanın temel görevimiz olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Bireysel baz da kendi oturduğumuz binalarımızın yapıldığı zeminlerin kontrolü ve depreme dayanımı elbette çokça önem arz etmektedir ancak unutmamalıyız ki kentlerin güvenliği ,sağlam zeminlere ve depreme dayanımlı olarak inşa edilen binalara ,etkili bir şehircilik mevzuatına ,afet güvenliğini önceleyen gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayan sadece yazılı olarak değil uygulamada da buna hassasiyet gösteren yasalara bağlıdır.

Deprem KADER değildir, ancak depremi ve sonrasını nasıl yaşadığımız bizim seçtiğimiz kaderimiz olmamalıdır. Yerelden merkezi yönetime herkesin aynı sağduyu ile yaklaşması gereken ortak aklın ve bilimin ışığında önlemlerin alınması gereken ülkemizin en temel gerçekliğidir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.