Her geçen yıl tam da bu zamanlarda çok daha büyük bir özlem ve minnetle anıyoruz ATA‘mızı… Bundan tam 101 sene önce kurmuş olduğu Cumhuriyet ile bizleri bir çağdan başka bir çağa çıkartmış, vizyonu, öngörüleri, savaş dehasının yanında bir ülkeyi ve milleti çağdaş milletler seviyesine getirme azmi ve yaratıcılığı ile kendisine ne çok şey borçlu olduğumuzu her geçen gün daha çok anlamımıza neden olmaktadır.
Bir milleti millet yapmanın sadece çizilen sınırları ile olamayacağını, dili, dini, ortak değerleri, sanatı, mimarisi, sanayisi ile topyekün bir savaş kazanmanın ve bunlarda ilerlemenin ne kadar önemli olduğunu bizlere kurduğu genç cumhuriyet ülkesinde ilk 15 yılda yaptıkları ile anlatmıştır.
Kendi üstün zekası ve dehası ile ülkenin gerekli olan gelişiminin okuma yazma ile başlayacağını, her yaştan kadın erkek demeden ülkenin her yerinde köyünden kasabasına herkesin eşit şartlarda eğitim hakkı almasına olanak sağlamış getirdiği Latin alfabesi ile okuma yazma oranın yükselmesine sebep olmuş, genç cumhuriyetinin çocuklarının Avrupa’da eğitim almalarına olanak sağlamış, bunun karşılığında kendi memleketlerine faydalı ve yararlı birer genç mühendis, doktor, mimar olarak döndüklerinde ülkeleri için çalışan bir yeni nesil inşa etmiştir.
Ülkemizi 15 yılda tarımdan hayvancılığa, sanayisinden endüstrisine kendi kendine yetebilen bir ülke olma hedefine yaklaştırmıştır. Keza sanata ve sanatçılığa olan desteği ile Cumhuriyetin ta ilk yıllarından itibaren operasından balesine, resim sanatından musikiye olan ilgi ve alakası ile çağdaş medeniyetler halini ülkenin her bir köşesi için benimsemiş bir lider olmuştur.
Bugün belki de onun olmamızı istediği yerden biraz uzaklaşmış olsak onun izinde onun çizdiği yolda ilerlemeye çalışan nesiller olarak tek hedefimiz Cumhuriyet kurulurken bu ülke için hayalleri ve hedefleri olan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının, olmasını hayal ettiği bir Türkiye için çokça çalışmalıyız...