Son yüzyılın en özellikli zamanını yaşadığımız bu ortamda artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Yaşadığımız bu süreçten sonra gelecek çağda nasıl bir şehircilik, şehir planlama anlayışı içerisinde olacağız.
Yaşadığımız Covid19’lu günlerimizde mekanların bir nevi geri planda kalabildiğini gördük.
Birçok şirket evinden çalışmayla ilgili teknik alt yapısını hızla tamamlayıp 3000-5000 kişi kapasiteli dev plazalarını boşaltarak evde çalışmak için sistemini kurdu ve bu sistem yürüyor.
O kocaman yapıların en fazla 80-100 kişilik güvenlik, işletme ihtiyaçları vs. çalışana kaldığını görebilmekteyiz.
Bugüne kadar nerdeyse prestij olarak görülen devasa binaları kullanamaz hale geldik.
Yeni bir çağ düzeni olacak, peki bu düzen nasıl olacak?
Mekan bağımsız ilişkileri kurulabilen sektörler, sınırların bir öneminin olmadığı çalışma alanları ile aslında tam olarak yaşam biçimlerimizi tasarlayarak yeniden “Yaşam Tasarımları” yapacağız.
“Ne Yapmalı”dan ziyade “Nasıl Yapmalı” sorularını soracağız.
Kentlerimizi her türlü afetlere karşı -ki şu an yaşadığımız bu durumda bir afettir- hazırlıklı hale getirmemiz gerektiği, özellikle 1999 depreminden sonra sürekli gündeme getirdiğimiz bir olgudur.
Kentlerimizi yeni çağ düzenine nasıl hazırlayacağız?
Artık bu dönemden sonra bireysel davranış biçimleri ile sorunlar çözülemeyecek, bireylerin her yaptığı davranış toplumun büyük bir kesimini etkisi altına alacağından, birlikte yaşamanın ilkelerini yeniden ortaya koyacağız.
İş yapma normları, sivil inisiyatifler, gençlerin yaratıcı özellikleri, yeni nesil sistemlere götürecek bizi.
İnsanların sosyal mesafe algıları satın alacakları yapıların mimarisine ve büyüklüğüne yansıyacak, birçok kavram değişime uğrayacak.
Yaratıcı endüstri değişimi yaşanacak, iş yapma biçimleri değişecek, zamanımızı yollarda harcamamız gerekmeyecek, belki artık kentsel hareketliliği tekrar tasarlayacağız
Görülüyor ki ortak sorunlara ortak çözümler bulmalıyız.
Bugünden sonra hayatın temeli olması gereken yardımlaşmaya ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Yeni bir dünya düzeni yaratır mı?
Bu dönüşüm aslında önce bireylerde başlar, bunun kalıcılığı da yine bireylerin, toplumların ve devletlerin bundan sonrası için mevcut yöntemlerden vazgeçmesi ve yeni düzene göre pozisyon almasıyla mümkün olur.
Teknoloji bu dönüşümün odağında olacaktır.
Görülüyor ki dijital dönüşüm daha hızlı bir şekilde yoluna devam edecek. Değişim, hatta dönüşüm artık başladı diyebiliriz.
Bu dönüşüm önce bireylerde başlar, bunun kalıcılığı da yine bireylerin, toplumların mevcut yöntemlerden vazgeçmesi ve yeni düzene göre pozisyon almasıyla mümkün olur.
Teknoloji bu dönüşümün odağında olacaktır, görülüyor ki dijital dönüşüm daha hızlı bir şekilde yoluna devam edecek.
Şu an yaşadığımız pandemi de devletlerin ilk yaptığı davranış, sınırlarını kapamak ya da sınırlandırmak oldu, gerçi virüsün ne pasaporta ne vizeye ihtiyacı oldu. Yakın zamanda iklim değişikliği etkileri daha fazla görülecek ve devletlerin sınırları kapaması da işe yaramayacak
Yaşamımızda gördüğümüz ister doğal, ister biyolojik ya da ekonomik sarsıntılar insanları yığınların olduğu kentlerden uzaklaştırarak kırsal alanlara yönlendireceğini düşünüyorum, Sosyal mesafe dediğimiz aslında fiziksel mesafe şehirlerin de fiziksel mesafelerine sebep olacak görünüyor.
film izle - film izle - cratosslot - betebet - kaçak bahis - deneme bonusu - deneme bonusu veren siteler - kralbet giriş