Bursa’da yine bir deprem yaşadı. Şu cümleler yine dolaşacak dillerde, “Hemen yapı stoğumuzu yenilememiz gerek”, “Acilen çözüm getirmemiz gerek”, “kentsel dönüşüme öncelik vermemiz gerek” türünden konuşmaları bir kaç zaman duyarız, sonra bir kaç sınırlı çalışma ederken yine deprem oluverir. Biz deprem ülkesiyiz, ülkemizin yüzde 60’ı birinci derece deprem bölgesi.
Afet öncesi yapılan çalışmaları acaba takdir etmiyor olabilir miyiz toplum olarak? Deprem sonrası yardımları, çalışmaları takdir ettiğimiz kadar, afete hazırlık çalışmalarını da yeterince takdir etmeliyiz.
Bence bunun üzerinde düşünülmeli ve Bursa Deprem Master Planı, Bursa Sakınım Ana Planları, Bursa Risk yönetimi planları üzerinde de düşünülmeli ve bunlar uygulanmalı, en önemlisi “Kaynak Geliştirme”, kaynakların harekete geçirilmesini, yönlendirilmesini ve zamanlama programlarının yapılması gerekir.
Merkezi yönetim birimleri, Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler, taşınmaz sahipleri, yurt dışı finans kaynakları, finans kuruluşları tarafından sağlanan kaynakların hepsinin eş güdümlü kullanılması gerekir.
Bursa Deprem Master Planı, Bursa Sakınım Ana Planları, Bursa Risk Yönetimi planlarına göre, yüksek risk alanları için bölgesel pilot projelerde çalışılmaya başlanmalıdır.
Kim bilir kaçıncı kez aynı şeyleri okuyor olabilirsiniz, tüm risklere karşı Sakınım Planları yapılıp uygulamaya sokuluncaya kadar söylemeye devam etmeli.