Gündem yine karıştı bizden tarafta. Ah şu seçim vaatleri mi desem ne desem.
Biliyorsunuz 2019 yılından bu yana Yapı Sahibi ile Yapı Denetim Kuruluşları arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin elektronik ortamda belirlenmesine esas yönetmelik yürürlükte. Ve o zamandan beri bu konu hakkında çok şeyler söylendi . Yönetmeliğin çok eksik tarafları olduğu tüm paydaşlar tarafından da dile getirildi. Elbette ki pek çok da iyileştirme yapıldı. Ama ta en başından beri süregelen, defalarca söylemiş, bildirmiş, haykırmış olmamıza rağmen bir türlü iyileştirilemeyen bir mevzu var. Bence sisteme en büyük sıkıntıyı yaratan da, şikayetlere sebep olan da bu mevzu. Kısaca uzaktaki küçük m2’li işler diye tanımladığımız hizmet bedelinin yapı denetim maliyetlerini karşılamadığı işler. Şöyle bir örnek ile anlatayım. İnegöl merkezli bir yapı denetim firmasına Karacabey’in Boğaz mahallesinden (ortalama 145 km mesafe ) 250 m2 2.grup bir iş geliyor. Bu işin maliyeti, İnegöl merkezli yapı denetim firmasına İnegöl merkezinden gelecek 250 m2 2.grup işin yapı denetim hizmet bedeli aynı. Aradaki 145 km mesafenin asla bir ilave hizmet bedeli yok. Hatta sadece yol masrafı değil mevzu, yapı denetim hizmet bedelleri içinden ödenen beton ve çelik numune bedelleri için yapı laboratuvarı iş Karacabey’de olursa numune başına 165 TL alırken İnegöl’de ise 115 TL alabiliyorlar. Sorarım şimdi size siz İnegöl’de ki yapı denetim firması olsanız hangi işi tercih ederdiniz ? (Gerçi şimdi durum değişti artık müteahhit ödüyor laboratuvar masraflarını demeyin okurken. O konu daha 1 aylık ) Bunca zamandır tartışmanın ve oluşan şikayetlerin temeli budur. 4708 sayılı kanuna göre hareket eden iki kuruluşun biri bırakın Bursa’yı Türkiye’nin her yerinde aynı sabit fiyata hizmet vermek zorunda iken , diğer kuruluş istediği fiyatları verebiliyordu. Son 1 senedir de asgari-azami fiyat tarifesi geldi onlara ki son 22 Şubat değişikliği ile ekstra yol ücreti de almaya hak kazandılar. Bu uzun özetten sonra geleyim asıl yazımın konusuna. Sevgili müteahhitlerimiz yapı denetimler iş beğenmiyor, bize seçim hakkı tanınsın diye bastırıyorlar. İlk atamada 3 ayrı yapı denetim firmasına atansın işler biz de içlerinden birini seçelim diye bir model bile hazırlamışlar. Tam da seçim üstü işe yarar bir hamle olarak görünüyor ama sağ olsun Bakanlık Genel Müdürümüz yazıma da başlık ettiğim “Surda Gedik Açmak “ tabiri ile buna pek sıcak bakmadığını ifade etmiş. Etmiş etmesine de sanıyorum o da baskılara çok karşı duramayacak. Gerçekten bu düşünülen 3 atamalı seçme modeli uygulanmamalı. Yerine yapı denetim firmalarına da yapı laboratuvarları gibi belirli km üzerindeki yerler için ilave yol ücreti getirilebilir mesela. Ya da minimum hizmet bedeli uygulaması. İstanbul da uygulamaya alınan bölge seçimi de bir çözüm olabilir. Hem daha adaletli olur hem pek çok şikayet ortadan kalkmış olur. Ama asla bu çoktan seçmeli sistem getirilmemelidir.
Ramazan bayramınızı kutlar önce sağlık, huzur ve mutluk dolu yarınlar dilerim.