Organize Sanayi Bölgelerinde yaşadığımız bir sorundan bahsetmek istiyorum bu ay sizlere. Yapıların inşaat maliyetine esas sınıflarının belirlenmesi konusunda bazı sıkıntılar var. Aslında bu sıkıntının en büyük sebebi sanayicinin yapının sınıfı üzerinden sigorta, harç, yapı denetim hizmet bedeli vs. ödemesinden kaynaklanıyor. Yapının sınıfı değişince ödenen bedeller de bu 2024 yılı birim fiyatlarına göre baktığınızda 2,5 katı kadar fark oluşturabiliyor. Peki bu işin doğrusu ,yani aslında olması gerekeni nedir.
Yapı yaklaşık birim maliyetleri tablosunda yapıların mimarlık hizmetlerine esas olan sınıflarından 2c yapı sınıfı tanımında “Sanayi Yapıları (Tek katlı, bodrum ve asma katı da olabilen )” olarak tanımlanmış bir ifade var. Ayrıca 3A yapı sınıfı tanımında da “Sanayi Tesisleri (Donanımlı atölyeler, imalathane, dökümhane) “olarak tanımlanmış bir ifade var. Aslında iki madde arasındaki fark çok açık. Üretim yapılıyorsa kat sayısına bakılmaksızın yapı 3A’dır. 2C’de bahsi geçen yapılar depo vb. amaçlı kullanılan üretim, imalat yapılmayan yapılardır. “Bodrum katı ile birlikte 2 katlı üretim tesisim 2C demek hatalıdır”. Bunu başkaca yorumlamak ancak ve ancak farklı niyetle olur ki o da tamamen DUYGUSALDIR.
Aslında sanayiciler “Sigorta, harç, yapı denetim parası gibi maliyetlerinin %3-4 arasındaki bu bedelleri daha az ödeyelim” derken binalarının değerini ne kadar düşürdüklerinin de farkında değil. Bir değerleme yapılaması durumunda yapısının 3A yerine 2C olarak değerlemeye tabi tutulması ile ettiği zarar çok daha fazla olacaktır. Aslında bu tanımın bakanlığımız tarafından da tartışmaya mahal vermeyecek şekilde yapı sınıfı tanımlarında net olarak ifade edilmesi de gerekiyor. Yorum yapmaktan, farklı yorumları ortak düşüncede buluşturmaya çalışmaktan herkes yorgun. Böylece sanayicinin patron olduğu Organize Sanayi Bölgeleri idarelerinde çalışan personeller de zor durumda kalmazlar.