Kent bilimcileri kentlerin ortaya çıkışını medeniyetin doğuşu olarak adlandırmışlardır. Bireylerin, ailelerin kendi arzuları doğrultusunda ya da zorunlu nedenlerden dolayı kırsal kesimden, köylerden göç etmeleri bir merkez etrafında toplanmaları kentleşmeyi oluşturan önemli etkenlerden olmuştur. İnsanlar tarih boyunca barınmak yeni yaşam alanları oluşturmak için bir yerden başka bir yere sürekli olarak yer değiştirmişlerdir.Kentteki hizmet sektörünün gelişmesi insanların bu alanlarda yoğunlaşması neticesinde sosyal ve psikolojik etmenler ile kent ve köy arasında, uyum sorunu, yaşam düzeyinin, yaşam farklılıklarının oluşmasına neden olmuştur.
Göç olgusu her ülkede aynı şekilde olmamaktadır. Türkiye’de 1935 yılında kent nüfusu % 23, köy nüfusu % 77 iken 1950 yıllarında göç hızı artmaya başlamış ve 1985 yılında kent nüfusu % 53’e, 2015 yılında ise % 92 oranına çıkmıştır. Gelinen noktada hızlı kentleşme beraberinde sorunlar getirmiş, tartışma konusu olmuştur. İşsizlik, altyapı sorunları, arsa sorunları, uyum sorunu, konut ve barınma sorunu gibi problemler meydana gelmiştir. Kentler, kent fonksiyonundan uzaklaşmaya, aşırı nüfus yığılmalarının ve çevresel sorunların olduğu mekanlar haline gelmiştir. Kırsal kesimdeki nüfusun azalması tarım ve hayvancılığı olumsuz etkilemiştir. Global etkisi olarak da küresel ısınmaya yol açmıştır.
Bütün bu sorunların ortadan kalkması ve gelecekte yaşanacak sorunların önüne geçmek için kentlerden geri dönüşleri teşvik edecek şartları oluşturmak gerekir. Kırsal kesimin hayat standartları yükseltmeden şehir merkezlerine göçün önüne geçemeyiz. Kırsalda yaşayan toplulukların kendi sorunlarına çözüm bulmada daha etkin olmaları için toplumsal katılım ve farkındalık artırılmalıdır.Kırsal alanlarda tarım ve diğer ekonomik faaliyetleri desteklemek amacıyla çeşitli projeler hayata geçirilmelidir. Tarımsal verimliliği artırmak, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmek ve çiftçilere teknik destek sağlamak bu kapsamda önemlidir. Kırsal kesimdeki gençlere yönelik eğitim ve meslek edindirme programları düzenlenmelidir. Bu programlar, gençlerin kendi bölgelerinde istihdam edilebilecekleri beceriler kazanmalarına yardımcı olabilir. Ulaşım, su, elektrik gibi temel altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi, kırsal bölgelerde yaşam kalitesini artırabilir. İyi bir altyapı, iş yapma ve yaşam şartlarını olumlu yönde etkileyerek göçü azaltabilir. Kırsal ekonominin güçlendirilmesi için yerel üretimi destekleyen politikalar uygulanmalıdır. Kooperatifler ve yerel işletmelerin teşvik edilmesi, kırsal kesimde istihdam olanaklarını artırabilir. Şehirdeki imkanlardan mahrum kalmayacak yaşam ortamı sağlandığı takdirde geri göçlerin yaşanması mümkündür.