Bursa milletvekillerinin sayısında bir artış yapılarak 21’e çıktı. Bu durum Bursa’da nüfus artışının devam ettiğini göstermekte. Doğal olarak konut ihtiyacını da artırmakta. Konut arzının yetersiz kalması, kiraların hızla artmasına yol açar. Bu durum, özellikle düşük ve orta gelirli aileleri zor duruma düşürür. Yüksek kiralar, hane halkı bütçeleri üzerinde büyük bir baskı yaratır ve yaşam standartlarını düşürür. Ayrıca, kiralık konut bulmanın zorlaşması, sosyal ve ekonomik sorunları beraberinde getirir. Barınma talebinin karşılanmaması yüksek konut fiyatları ve kiralar, sosyal adaletsizlikleri derinleştirmektedir. Barınma hakkına erişimde yaşanan sorunlar, toplumsal huzursuzluklara yol açmaktadır. Özellikle genç nüfusun konut edinme konusundaki sıkıntıları, sosyal ve psikolojik sorunları artırmaktadır. Bu durum, artan nüfus, riskli yapı stoğu ve kiracıların durumu göz önünde bulundurulduğunda, gelecekte ciddi problemlere yol açabilir. Konut ihtiyacının karşılanamaması, plansız yapılaşmayı teşvik ettiği süreç içinde gözlemlediğimiz bir durum. Bu da şehir planlaması ve altyapı sorunlarını beraberinde getirir. Yetersiz altyapı, ulaşım, su, elektrik ve diğer temel hizmetlerde aksamalara sebep olmaktadır. Aynı zamanda Bursa, tarihsel olarak deprem riski taşıyan bir bölgedir. Mevcut yapı stoğunun büyük bir kısmı, riskli yapı statüsündedir. Yeni inşaat projelerinin yeteri miktarda yapılmaması, eski ve riskli yapıların yenilenmesini geciktirir. Bu da olası bir depremde can ve mal kaybı riskini artırır. İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin önemli dinamiklerinden olması ehemmiyetini artırmaktadır. İnşaat projelerinin azalması, sektörde daralmaya ve istihdam kaybına yol açacaktır. İnşaat sektöründeki durgunluk, yan sektörleri de olumsuz etkileyerek ekonomik büyümeyi yavaşlatmaktadır.
Sonuç olarak, inşaat sektörünün daralması, sadece konut sektörü değil, genel ekonomi ve toplumsal yaşam üzerinde de geniş kapsamlı olumsuz etkilere yol açmaktadır. Bu durumun üstesinden gelebilmek için bütüncül ve stratejik yaklaşımlara ihtiyaç vardır. İnşaat ruhsatlarının verilmesi süreci hızlandırılmalı ve yeni konut projeleri desteklenmelidir. Riskli yapıların yenilenmesi için teşvikler sağlanmalı ve kentsel dönüşüm projeleri hızlandırılmalıdır. Uzun vadeli şehir planlaması yapılarak altyapı sorunlarının önüne geçilmelidir.