büyük değişim, devrilen domino taşları gibi başlar, her bir domino taşı küçük bir potansiyele sahip enerjiyi temsil eder. Ne kadar çok taş dizerseniz, o kadar çok potansiyel enerji biriktirmiş olursunuz. Yeterli sayıda taş dizip ufak bir fiske vurduğunuzda şaşırtıcı güce sahip bir zincirleme reaksiyon başlatabilirsiniz. Tek bir şey doğru şeyi harekete geçirildiğinde birçok şeyi devirebilir. Bugünkü yazımda sizlere tek bir şey kitabından bahsedeceğim Gary Keller’in yazdığı tek bir şey kitabı tam olarak bunu anlatıyor.
Gary Keller, “DOMİNO ETKİSİ”nin görevini nasıl bize nasıl yaptırdığını, büyük başarılara giden yolun tek bir şeye odaklanmak olduğunu anlatıyor. Domino etkisi, her büyük değişimin devrilen küçük domino taşlarıyla başladığını anlatıyor. Herhangi bir olağanüstü başarı hikayesini ardına baktığımızda her zaman o tek şeyi mutlaka görürsünüz. O tek şey başarılı her iş ve profesyonel hayatta başarılı olmuş herkes de kendini gösterdiği gibi kişisel tutku ve yetenekler de de kendini belli eder. Başarı ardında iz bırakır, en güçlendirici anlardan biri, ‘hayatın bir soru olduğunu ve onun nasıl yaşadığımızın bizim cevabımız olduğunu anladığın anda ‘ başlıyor. Buna göre olağan sonuçlar odaklanma sorularını sormakla elde ediliyor. Odaklanma sorusu sizden domino etkisi yaratacak işi bulmamızı ve taşlara devirecek tek taşa odaklanmanızı ister, bunu bir kez yaptınız mı arkasındaki dominoların çoktan devrilmiş olduğunu görürsünüz.
Önemli büyük resim sorusu şu: Benim tek şeyim nedir? Bu soruyu ufkunuzu genişletmek, kariyerinize veya şirketinize yön vermek için kullanın, bu soru hareket planınızı gününde belirleyecek bir pusudadır. Hangi konuda uzmanlaşma başkalarına ve topluma ne vermek ve nasıl hazırlanmak istediğinizi düşündüğünüzde de bu soru yine işinize yarayacaktır. Arkadaşlarınız aileniz ve meslektaşlarınızla olan ilişkileriniz de belli bir seviyede tutmanızı günlük hayatınızda olması gerektiği şekilde sürdürmenizi de sağlar. Başarı alışkanlığı, alışkanlıklardan kurtulmak da yeni alışkanlık kazanmakta oldukça zordur. Ancak günlük hayatta farkında olmadan bir sürü yeni alışkanlıklar kazanırsın. Karşı karşıya olduğumuz seçim bizi hayattan istediğimiz şeylere götürecek alışkanları edinmeyi isteyip istemediğimizdir. Bunu istiyorsak odaklanma sorusu edinebileceğimiz en güçlü başarı alışkanlığıdır. Büyük cevaplara çıkan yol: cevaplar üç kategoride gelir; yapılabilir zorlayıcı ve mümkün olandır. Mümkün olanın en iyisini elde etmek istiyorsanız, cevabın konfor alanınızın dışında var olduğunu fark etmek zorundasınız. Büyük cevap asla apaçık ortada olmadığı gibi sizi bekleyen o büyük cevaba giden yolda değildir. Yapılacak ilk şey daha önce başka biri bu veya buna benzer bir şeyin üstünde çalışmış ve bu konuda başarıya ulaşmış mıdır sorusunu sormaktır. Bir başka deyişle, ne zaman yeterli paranız olduğunu asla bilemezsiniz ve finansal olarak da asla zengin olamazsınız. Psikolog Martin Seligman mutluluğumuza katkıda bulunan beş unsuru olduğuna inanıyor: Bunlar, pozitif duygu ve keyif başarı, ilişki, bağlanmak ve anlam. Seligman bunların içerisinde en önemlilerinin bağlanmak ve anlam olduğunu anlatıyor. Hayatımızı daha anlamlı kılmanın yollarını bularak o amaç doğrultusunda emek vermek sonsuz mutluluğu bulmanın en garanti yolu. Öncelik olmayan hedefler güçsüzdür. Bugünü tüm yarınlarınıza bağlayın, bu çok önemli süreci görselleştirme yani büyük bir hedefi adımlara bölmek, plan yapmanızı ve olağanüstü sonuçları elde etmek için ihtiyaç duyduğunuz stratejik düşünceyi devreye sokmanıza yardımcı olur. Bir araştırma sonucu hedeflerini yazan kişilerin bunları gerçekleştirme olasılığının %40 dolayında olduğunu ortaya koyuyor. Verimli eylemler insanın hayatını değiştirir her zaman bir şeyler yaparız. Hiçbir şey yapmıyor olsak bile bu da bir şeydir her günün her dakikası soru bir şey yapıp yapmadığımız değil yaptığımız o şeyin ne olduğudur. Birçok insan başarıya ulaşmak için asla yeterli zamanları olmadığını düşünür. Oysa zamanı bloke ettiğinizde yeterli zamanınız olur. Bütün düşüncelerinizle elinizdeki işe konsantre olmayı verin. Işığı tek bir yere odaklarsanız, daha çok aydınlık edersiniz elde edersiniz demiş, Graham Bell. Elinize takvimi alın ve tek şeyinizi başarmak için ihtiyacınız olan tüm zamanı bloke edin. Söz konusu olan bir kerelik bir tek şey ise uygun saat ve günleri bloke edin. Düzenli yaptığınız bir şeyse, her gün uygun bir zamanınızı bloke edin ve bunun bir alışkanlık haline gelmesini sağlayın. Diğer tüm işleriniz mutlaka beklemek zorundadır, zamanı bu şekilde bloke ettiğinizde hayatınızın geri kalanında her gün tekrarlanabilecek şekilde mümkün olabilecek en verimli günü yaratıyorsunuz demektir Zamanı bloke ettikten sonra olağanüstü sonuçları elde etmek için üç taahhüt gerekir.
Ustalık arayan birinin zihniyetini benimsemelisiniz.
Sürekli olarak işleri yapmanın en iyi yollarını aramalısınız ve
Son olarak tek şeyinize ulaşmak için elinizden gelen her şeyi yapmaktan sorumlu tutulmaya istekli olmalısınız. Koçluk yapanlar sık sık şu soruyu sorar, bunu yapabileceğinizin en iyisini yapmak için mi yapıyorsunuz, yoksa yapılabilecek en iyi şeyi yapmak için mi yapıyorsunuz?
Yirmi Birinci yüzyılın en önemli yetkinliği odaklanmak. Bugün herhangi bir şey öğrenmek için arama çubuğuna yazmanız yeterli. İnsan kendini geliştirmeyi kafasına taktıysa internet üzerinden öğrenemeyeceği hiçbir şey yok. İnsanlık tarihinde bilgiye erişimin bu denli kolaylaştığı hiçbir dönem olmadı ve bundan sonra da bu gerçeğin katlanarak büyüyeceğine eminiz. Bu muazzam bir şey, çünkü güç bir konuda ne kadar derin bilgiye sahip olduğumuz. Yirmi Birinci yüzyılın en değerli becerilerinden biri insanın zaman ve dikkatini kendi yararlarına kullanabilme yetisi. Bir insanın dikkatinin dağıtılamaz olması muhteşem bir etkinliktir. Dikkat edin dağıtılamaz diyoruz çünkü sürekli önümüzde beliren ve tıkla beni diye bağıran bir reklamın cazibesi ile karşı karşıyayız. Peki, bu aşırı bilgi yükünün kölesi olmaktan nasıl kurtulabiliriz? Bunun için de üç önerisi var:
1-Zamanınızı değerleriniz üzerinden yönetin.
2- Bütünlük kendine güven ve nezaket gibi değerler para veya sosyal statü gibi sahip olma istediğimiz şeylerden ziyade kendinizi dünyaya nasıl ifade etmek istediğinizle ilgili özellikler dikkat eğer bir şey sizden alınabiliyorsa bu bir değer değildir. Kısıtlamalar uygulayın. Planlar yapın.
3- Paralel zamanlar yaratın. Kişisel vizyonunuza uygun içerikler üretin. Yani fiziksel bir iş yaparken, zihinsel bir eylem de ekleyin. Hepimize konsantre dolu günler diliyorum.