Kentimizde yeni mahalleler imara açılmadığı için 2017 yılı içinde kentsel dönüşüme talep oldukça yüksek.
Ataevler, FSM, Beşevler, Kükürtlü hatta kentin doğusunda pek çok apartman kentsel dönüşüme hazırlanıyor.
Hatta birçoğunun inşaatı tamamlandı bile.
Pek çok sitenin köşesinde anlaşma yaptığı müteahhit firmanın tabelası var. Hepsi bir şekilde site yönetimi ya da apartman sakinleriyle anlaşmalar yaptılar.
Önümüzdeki 5 yıl pek çok şeye gebe gibi görünüyor. Bazı sitelerde yapılan kentsel dönüşüm sözleşmeleri, yer sahiplerini korurken, bazılarında hiç iyi koruyamıyor.
Bazılarında ise müteahhitlerin ‘ Aman neyse alıyım ya belki kazanırız’ diyerek aldığı projelerin alım yüzdesi öyle yüksek ki müteahhitler batacak…
Bizler karşıdan izliyoruz. Sonuçların pek çoğu bizleri tatmin etmeyecek. Çok yüksek katlara uygun ne otoparklarımız var ne de yollarımız. Keşke kat sahipleri biraz para ekleyebilseler de daireleri biraz daha yaşanabilir hale gelse idi…
Çok büyük bölümü deprem bölgesinde yer alan ülkemizde 18 milyonu aşan yapı stoku var. Bunların yüzde 67’si ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ı ise 20 yaşın üzerindeki güvensiz konutlardan oluşuyor. Kentimiz de son 1,5 yıldır pek çok kentsel dönüşüm projesiyle tanıştı.
SİTELERE ÖNERİLER
Kat maliklerine bazı önerilerim olacak. Kat sahipleri kentsel dönüşüm sürecinde hem statik hem de estetik değerleri sorgulamalı. Zemin etüdünden, projelendirmeye, malzeme kalitesinden, inşaat sürecine kadar yapılacak her aşamada dikkat edilmesi gerekiyor.
Bu nedenle müşteri memnuniyetine önem veren, bünyesinde mimar, mühendis, satış ofisi bulunduran markalarla çalışmak çok önemli.
Sağlamlık deyince sadece zemin kalitesi önemsenmemeli, betonun kalitesi de takip edilmeli. Konut odaklı projeler ya da dükkân kazanacak projeler değil yaşam odaklı projeler istenmeli. Otopark katı muhakkak istenmeli. İçinde yaşamaktan ya da çalışmaktan keyif alınacak mekanlar yaratılmalı. Yaşayanlara değer sunan, en ince detayına kadar düşünülmüş projeler yapılabilmeli.
Kentsel dönüşüm projelerini gelecek kuşağımız için yapıyoruz. Onların keyifli yaşamalarını sağlamalıyız.
Kentsel dönüşüm ülkemiz, ekonomimiz ve insanımız için zorunlu bir süreç.
Bu süreci en hasarsız şekilde atlatmamız için akıl yolunda ilerlemeliyiz. Geçmişten gelen çarpık kentleşme sorununun çözülmesi, gecekonduların ve sosyal donatılardan yoksun yaşam alanlarının yeniden yaratılması gerek ve şart koşul.
Kentlerin kültürümüze ve mimarimize uygun çağdaş yapılara kavuşması için bu fırsat çok uygun görünüyor. Benim fikrimce su ve çini temaları daha çok işlenmeli
Şu unutulmamalı ki, Bursa’mızın ihtiyaç duyduğu güvenli ve nitelikli binaların anahtarı kentsel dönüşümün kapısında ve bu kapı artık ardına kadar açık lütfen iyi araştırın ve tutarlı firmalarla çalışın.
Deprem gerçeğini fırsata çevirmek yerine çözümcül bir yaklaşımla ilerlenirse ülkemiz ve Bursa’mız adına çok da başarılı işler çıkarılabilinir.
Çözüm ve sorularınızı mail adresime atabilirsiniz.
meralturkes@gmail.com
cepbahis - cratosslot - dinamobet - dumanbet - efsanebahis