Bir önceki yazımızda “Ormansız bir kereste fabrikası ne işe yarar?” diye sormuş ve 12 temel problemin anlatıldığı bir kitapta, bu problemlerin ilk maddesinde “Ormansızlaşma ve habitat yıkımı” olduğunu açıklamıştık.
Dolayısı ile her ne kadar ağaçların kesilmesini ve sanayiye katılmasını ve bunun sonucunda da ağaç varlığının eksilmemesinin planlanması gerektiğini söylesek de, ağaç kesmeden de geri dönüşüm metodları ile üretim yapılmasının yöntemlerinden olan, “kağıttan mobilya” nın nasıl mümkün olacağını anlatmaya çalışmıştım. Merak edenler bir önceki yazımı da mutlaka okusunlar.
Türkiye’de orman varlığımız her yıl 45 milyon m3 artış sağlamakta, bunun yaklaşık 30 milyon m3 kadarı kesilerek, sanayi sektörüne arz edilmektedir. Bu 30 milyon m3 ağacın da yaklaşık yarıya yakını sunta-MDF üreten tesislerde kullanılmakta, sadece geriye kalan yarısı ile Ahşap Sanayinin yaklaşık 70.000 firması işini görmektedir. Dolayısı ile, ağaç varlığımız ucu ucuna hatta biraz da fazla, ormanların üzerinde baskı oluşturarak, bazen fazla kesim yapılarak, sanayiye odun yetiştirmeye çalışmaktadır. Tabii çözüm yolları olarak özel ağaçlandırma, mobilyanın geri dönüştürülerek sunta içine katılması vb konular meslek içi çalıştay ve panellerde konuşuluyor ancak, henüz dişe dokunur bir gelişme sağlamak mümkün olmadı.
Pekii, şimdi uzman sorusu şu; ağaç varlığımız ancak şimdiki haline yetiyor veya biraz fazla kesiyorsak, “Ahşap Konut Sistemi” nin artması durumunda, nasıl ağaç yetiştireceğiz bu büyük ihtiyaca?
Tabii, ilk akla gelen ithalat. Ancak ithalatı ihracatına göre çok az olan ahşap ve mobilya sektörünü, ithalatı artırarak gözbebeği durumundan çıkarmak istemiyoruz. Bunun için fikir geliştirmek yine bizim gibi sektörün içindeki insanlara kalıyor. Bu konuda Orman Mühendisleri, hızlı büyüyen türler ile katkı koyacak çalışmaları yapmaya çalışırken, Orman Endüstri ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleri de konunun sanayi tarafında çözümü ile ilgili çalışmalar yapıyor.
Bugün bir katkı olması bakımından Ahşap Konut Sisteminde, kağıttan ev nasıl yapacağız kısaca ondan bahsetmeye çalışacağım. Hemen “Kağıttan ev olur mu?” demeyin. Bir önceki yazım olan Kağıttan Mobilyaları da okuyun mutlaka.
Evet, kağıttan hem de atık kağıttan ev yapılabiliyor arkadaşlar. Hem de bu evler çok ucuza mal edilebiliyor, yangına dayanımlı oluyor ve bunları üretmek için ağaç kesmek zorunda kalmıyorsunuz. Bir diğer faydası, Yeşil Bina Sertifikası ve Karbon Sıfır olması.
Yapım sistemini basitçe, anlaşılır şekilde anlatmaya çalışayım. Kağıt üreticisi fabrikalardan, atık kağıtlar toplanıyor. Buharla ıslatılarak çamur haline getiriliyor. Birkaç işlemden geçirildikten sonra, içine isteğe bağlı yanmazlık özellikleri de katılarak, eski kerpiç tuğlalara benzer şekilde presleniyor. Bu preslenen tuğlalar, fırın tuğlası tabir edilen tuğlalardan çok daha dayanımlı ve sağlam oluyor. İstenilen renk üretilebiliyor. Dış hava şartlarına dayanıklı, UV stabilitesi yüksek bir dolgu malzemesi elde etmiş oluyoruz. Geriye ister betonarme, ister çelik, isterse ahşap karkas kurarak, bu tuğlaları kullanmak kalıyor.
Çok dayanıklı olmaları sebebiyle betonarme binalarda, depremde yaşam üçgeni oluşturmaya müsait, (üst üste dizilmiş kitaplar gibi düşünün, hiçbir güç ezemez). Yalıtım değerleri diğer tüm malzemelerle kıyaslanmayacak derecede iyi. Hafif. Su çekmez. Vs vs.
Amerika’da patent alınmış durumda ve yakında ülkemizde de görülmeye başlanır. Bizler de konunun uzağında kalmadan, yatırımlarımızı buna doğru yapmamız insanımızın iyiliğine olacaktır.
Kağıttan evlerde buluşmak üzere, hepinizi saygı ile selamlıyorum.