2018 yılında başlayan ve 2021 yılı Nisan ayı itibariyle varlığını korumayı sürdüren konut satışlarındaki daralma inşaat sektörünü tüm alt kollarıyla birlikte olumsuz etkilemeye devam ediyor. TÜİK’in Nisan 2021 ayına ait açıkladığı güncel verilerde 2021 yılının toplam konut satışları, geçen yılın aynı dönemine göre %6,5 azalışla 358.913 adet olarak gerçekleşmiş durumda. Geçtiğimiz yıl kamu bankaları aracılığıyla sunulan düşük faizli krediler sayesinde yılın ikinci yarısı itibariyle piyasa canlanırken sınırlı süren bu kredi desteği son bulduktan sonra tekrardan gerileme başladı.
Son 1,5 yıldır içinden geçtiğimiz pandemi süreci pek çok sektörü olduğu gibi inşaat sektörünü de olumsuz etkiledi. Hem sıfır hem de ikinci el konut satışlarında daralma yaşanıyor. Bu da inşaat malzemesi ve tesisat sektörünü ister istemez etkiliyor. Pandemide, tüketicilerin ihtiyaçlar listesinde konut edinimi öncelikli olmamakla beraber, yine pandemi nedeniyle hammadde ve dolayısıyla malzeme fiyatlarında yaşanan döviz bazındaki artış ve üzerine uluslararası nakliyede yaşanan sorunlar ile fiyatlara yansıyan maliyetler, zaten istekli olmayan tüketicilerin daha da hareketsiz kalmasına neden oluyor. Özellikle hammaddede yüzde 100’ün üzerinde yaşanan artışlara rağmen yine de malzemeye erişilememesi sonucu karaborsa piyasasının ortaya çıkması da işin cabası.
Sonuç olarak dünya genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılar Türkiye’de de istisna bazı sektörler hariç maalesef yaşanıyor. Bu bağlamda, sağladığı istihdam, gerçekleştirdiği ihracat ve ürettiği vergiler ile ülke ekonomisinin önemli dinamikleri arasında yer alan inşaat sektörünün devlet tarafından destekleyici paketler ile yeniden ayağa kaldırılması elzem bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor. Perakende piyasasında dönen düşük yoğunluklu ticaret işletmelerin ayakta kalması için bir can suyu olsa da aslen yeni konut projelerinin tekrar canlanarak tüm alt sektörleri de beraberinde sürüklemesi kaçınılmaz bir beklentidir.