Gazetemizin Ocak sayısındaki yazımda, veriler ışığında inşaat sektöründeki daralmaya dikkat çekmiştim. Gerçekten de TÜİK verilerine göre, son 11 yılın en düşük konut üretiminin ve en düşük satışının olduğu bir süreç söz konusu.
Durgunlukla mücadele etmeye çalışan inşaat sektörü bugün birçok sorunla boğuşuyor. Bunları belli başlıları şunlar :
*Genel ekonomin durgunluk,
*Arsa maliyetlerinin artması,
* İnşaat maliyetlerinin artması,
* Konut kredisine vatandaşın kolay ulaşamaması
* Konut kredisinde yüksek faiz oranlarının olması,
* Ara eleman sıkıntısının yaşanması,
Bu yazımda ara eleman sorununa değinmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde basında yer alan bir haberde; inşaat firmalarının günlüğü 2 bin liraya bile işçi bulamadıkları belirtiliyordu.
Son 15 yıldır mesleğe yeni çırakların girmediğine ve çırak – usta zincirinin koptuğuna vurgu yapılan bu habere göre; yurtdışında projeleri olan Türk inşaat firmalarının kalifiye elemanları yurtdışına götürmeleri, diğer taraftan batıdaki çoğu işçinin de deprem bölgesindeki inşaatlarda çalışması nedeniyle projelerde çalışacak eleman sıkıntısı çekiliyor.
Durum ne yazık ki böyle. İnşaatlarda istihdam edilmek üzere demirci, kalıpçı, iş makinesi operatörü ve hatta düz işçi bile bulmak zorlaştı.
Peki bu sorun nasıl aşılabilir ? Öncelikle mevcut eğitim politikalarında köklü değişiklikler yapılmalı, neredeyse tamamı üniversiteye yönlendirilen gençlerin önüne cazip koşullarla meslek eğitim alternatifi konulmalı. Ülkemizde mesleki eğitim ciddi biçimde teşvik edilmeli.
Üniversite mezunlarının yıllarca iş bulamadığı günümüzde meslek lisesi mezunları adeta kapışılıyor ve inşaat sektöründeki nitelikli işçiler, mühendis ve mimarlardan daha fazla ücret alabiliyor. Eğer meslek liseleri yeniden popüler hale getirilebilirse ara eleman sorunu belli bir ölçüde çözüme kavuşabilir.
Diğer taraftan; sektörün eleman ihtiyacının karşılanması için yurtdışına işçi göçünün kısıtlanması da tedbir olarak düşünülebilir. Eğer bu da çare olmazsa yurtdışından, en azından belli sürelerle işçi getirilmesi bile düşünülebilir, aksi taktirde üretim çarkları duracak.
Ekonominin lokomotifi olmasının yanı sıra sosyal boyutuyla da ülkemiz için büyük önem taşıyan inşaat sektörü ara eleman sorunu çözemez ise daha çok kan kaybedecek, bu da sadece sektörü değil, domino etkisiyle tüm ekonomiyi olumsuz etkileyecek.
Devletimiz, ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ve sektör dernekleri el ele vererek, çok geç olmadan ara eleman sorununun çözümü için bir acil eylem planı oluşturmalı.