Konut fiyatlarındaki yükseklik nedeniyle özellikle dar gelirli vatandaşların konut alabilmeleri giderek güçleşiyor. Buna paralel olarak artan kiralar da ev sahibi-kiracı çekişmelerinin mahkemelerde sürmesine ve aylarca devam eden karşılıklı hak kayıplarının yaşanmasına yol açıyor.
Devlet tarafından konut kiralarına getirilen yüzde 25 artış sınırlaması dolayısıyla konut sahipleri konutlarını kiraya vermek istemiyor, boş tutmayı tercih ediyor. Tüm bunlar konut yetersizliği yanında, var olan konut stoklarının da etkin şekilde kullanılamamasına yol açıyor.
Her şeyden önce ülke içinde birkaç yıldır devam eden enflasyon, diğer tüm mal demetlerinde olduğu gibi konut sektöründe de fiyatların hızla artışının en önemli nedeni. Yeni kabinede görev alan tecrübeli bakanımız Mehmet Şimşek beyefendinin enflasyonu düşürme konusunda Merkez Bankası ile birlikte uygulamaya koydukları sıkılaştırıcı para ve maliye politikaları dileriz kısa zamanda meyvelerini verir. Enflasyonun düşmesi, konut fiyatlarındaki artışın da yavaşlamasına yol açacaktır. Öte yandan, konut yatırımları geçtiğimiz dönemlerde düşük faiz, düşük Dolar kuru gibi gerekçelerle daha karlı bir yatırım imkânı sunuyordu.
Mevcut durumda, yatırımcılar için alternatif ve karlı yatırım alanlarının oluşması, konuta yatırım yaparak rant elde etmek isteyen yatırımcıların gözlerini farklı yatırım alanlarına çekmesini sağlayacaktır. Devletin de ilk konut alımları için vereceği cazip kredilere karşılık, ikinci-üçüncü konutu olan vatandaşlara kredi imkânlarından istifade ettirmeme ya da artan oranlı vergilendirme uygulamaları getirmesi konut alımlarını, konut sahibi olandan konut sahibi olamamışa doğru kaymasına yardımcı olacaktır.