Emsal artışındaki yürütmeyi durdurma kararından sonra gözler Bursa’nın en büyük dönüşüm projesi olan Nilüfer Sitesi’ne dönmüştü. Hane halkı tahliye edilmiş ve binalar yıkılmıştı. Ne olacak bu işin sonu derken yüklenici firma Ergünkent İnşaat projeye start vererek yüreklere su serpti. Şimdi ise gözler daha da büyük bir proje olan Akpınar Mahallesi’nde. Geçtiğimiz günlerde ikinci defa ön protokol imzalayan dernek yönetimi kendinden oldukça emin görünüyor. Hatırlatmak için, daha önce Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’nde oldukça geniş bir katılım ile Çukurova Kentsel Dönüşüm A.Ş. firmasıyla yine ön protokol imzalanmış ancak sonra bu protokol iptal edilmiş, peşine de dernek yönetimi değiştirilmişti. Dernek yönetiminin değiştirilmesinde süreçlerin yeterince şeffaf yürütülmediği ve bölge halkının çıkarlarının yeterince gözetilmediği iddiaları kulağımıza gelmişti. Elbette takdir bölge halkının, sonuçta bu dönüşüm onların hayatını etkileyecek bir olay.
Böylesine büyük bir proje pek çok kişinin iştahını kabartıyor olmalı ve bu büyük pastayı mideye indirmek için yeri gelip kimi gazeteci kılıklılar devreye sokularak dernek yönetimi baskı altına alınmaya çalışılıyor. O meşhur atasözünde dendiği gibi elbette nerede çokluk orada bolluk misali 2 bin küsur hanenin bulunduğu bir projede herkesin aynı fikirde olması mümkün değil. İşte bu noktada bazı karanlık tipler müteahhit firmalar tarafından kullanılarak halkın kafası karıştırılarak anlaşmaların bozulmasına zemin hazırlanıyor.
Mal canın yongası
Muhakkak ki bu dönüşümde bölge halkının en ufak zarara uğratılmadan ve kazançlı çıkarak mutlu sona ulaşacakları bir şirket ve bölgeye yakışacak bir proje ile yola devam edilmesi çok önemli. Müteahhit de hayır kurumu değil o da parasını kazanacak. İtiraf edeyim ki Çukurova firmasını benim de gözüm pek tutmamıştı. Ancak yeni anlaşma yapılan Ergünkent ile şimdilik kulağımıza gelen olumsuz bir şey yok ama duyacak olursak emin olun ki sizin de haberinizin olması için bunu ilk haber yapan biz olacağız. Kökeni yol yapım şirketi olan Ergünkent İnşaat’ın Park Nilüfer ve Konak Yaşam’dan sonra Akpınar projesine talip olması ister istemez gözleri bu şirkete çevirmiş oldu. Umarız onlar da bunun farkındadırlar.
Sonuç olarak burada mesele üzüm yemek olmalı, bağcıyı dövmek değil.
İnşaat sektörü önemli ve değerli bir alan. Pek çok kişiye istihdam sağlarken ekonomiye de değer katıyor. Sektörün büyümesi Bursa için de önemli ama bu büyüme sağlıklı, kent yararına ve kentli yararına olmalı.
Görüşmek üzere esen kalın...