Sektörde gündeme dair
Ülkemizde inşaat sektörü yaşanan tüm sıkıntılara rağmen hala lokomotif sektör olma özelliğini koruduğu gibi katma değer yaratma konusunda da öncü olma özelliğini sürdürüyor.
Konutta halen arz-talep dengesini yakalayamadığımız bir gerçek. Müteahhit firmalar, bir tarafta başladıkları projeleri bitirme mücadelesi verirken maliyetlerin giderek artmasından dolayı birçok firma yeni projelere maalesef cesaret edemiyor. Bu durumda ülkemizde konut açığının artarak devam ettiğini düşündüğümüzde tüketicinin de konuta ulaşması zorlaşıyor.
Son dönemde yaşadığımız enflasyonist ortamda konut fiyatlarındaki artışa bir de banka faizlerinin yükselmesi eklenince konut sahibi olmak hayale dönüşüyor. Bu durum inşaat sektöründeki üreticiyi, konut sahibi olmak isteyen tüketiciyi ve gayrimenkul firmalarını oldukça çok zor duruma düşürdü.
Aslında devletin bu konuda geçtiğimiz yıllarda birçok tedbir alarak sektöre adeta can simidi olduğunu biliyoruz. Daha önce olduğu gibi bu darboğazdan çıkmamız yine bir takım destek paketleriyle mümkün görünüyor.
Ayrıca ülkemizin en büyük problemlerinden biri de sığınmacılar. Göç İdaresi Başkanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre ülkemizdeki kayıtlı yabancı sayısı toplam 4 milyon 990 bin 663 civarında. Ancak Türkiye'deki düzensiz göçmenlerle ilgili net veriler hakkında bilgimiz yok. Bazı iddialar ise Türkiye’de 10-13 milyon arasında sığınmacının yaşadığı yönünde.
Ülke olarak birçok sıkıntıyı göğüslemeye çalışırken gerek toplumsal gerek kültürel olumsuzlukların yanı sıra sığınmacıların sektörümüze de olumsuz etkileri yadsınamaz bir gerçek. Beklentimiz; devletin gereğini yaparak planlı bir şekilde bu yükten ülkemizi kurtarması. Bu veriler ışığında konuyu değerlendirirsek, yaklaşık 13 milyon sığınmacının karşılığı neredeyse 2,5 milyon konut yapar. Devlet akıllı bir politika ile sığınmacıların yüzde 40'ını geri gönderse bizde 1 milyon konut rezervi oluşmuş olur. Bu da ülkemizdeki konut talebinin bir kısmını karşılayarak arz açığını azaltır, sektörün her paydaşına pozitif yönde etki eder.
Özellikle konutta kiracı ile ev sahiplerinin yaşadığı sorunlar her geçen gün farklı senaryolarla haber portallarına düştüğü gibi mahkemelerde yüzlerce, binlerce dosya çözüm bekliyor.
Bu konuda hukuki süreçlerde arabuluculuk sistemi devreye giriyorsa aynı sistemi gayrimenkul sektörünün problemleri için de devreye sokmamız gerekiyor. Bu konuda nasıl avukatlar arabuluculuk yapıyorsa sektörde zamanında çıraklık, kalfalık, ustalık belgesi almış sonrasında sınava tabi tutularak Ticaret Bakanlığı tarafından taşınmaz ticareti yetki belgesi verilmiş meslekte uzun yıllar geçirmiş kişilerin de arabuluculuk hizmetlerini yapabileceği kanaatindeyiz.
BURSED (Bursa Sorumlu Emlakçılar Derneği) olarak ülkemiz adına taşın altına elimizi koymaya hazırız. Konu gayrimenkul kira değeri olunca konutların ve bölgenin hâkimi emlak danışmanları bu işleri hızlı ve güvenli bir şekilde sonuçlandırabilir.