Sektör temsilcilerinin görüşleri önemli
Bursa, tarih boyunca defalarca küllerinden doğan ulu şehir… Osmanlı’ya başkentlik yapmış, sahip olduğu değerleriyle cazibesini hiç kaybetmeyen lider şehir.
Başlı başına marka kent olmaya yetecek zenginliklerle dolu bir şehirde yaşıyoruz. Bursa tarihiyle, kültürüyle ve doğal zenginlikleriyle yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın gözde şehirlerinin başında geliyor.
Tarih boyunca da bu iyi özellikleriyle yaşanabilir bir kent olan Bursa, tabii ki beraberinde büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalmış.
Nüfusu her geçen yıl düzenli olarak artan bu güzel şehir, birçok yeni ihtiyaçları da gündeme getirdi. Özellikle vatandaşlarımızın önceliği başını sokacak bir ev sahibi olmak olunca, bu duruma tam olarak hazır olmayan şehrimiz kaçak yapılaşma başta olmak üzere birçok sorunla uğraşmak zorunda kaldı.
Kentimizi yöneten idarenin iyi niyetli çabalarına rağmen maalesef Bursa’nın en büyük sorunu imardır. Çarpık yapılaşma, birbirine benzemeyen binalar, kent estetiğini bozarak yaşam enerjimizi negatif etkiliyor. Kentsel dönüşümün Bursa’nın gerçek ihtiyacı olan bölgelerde değil de Nilüfer gibi yeni bölgelerde yapılması, diğer bölgelerde yaşayanları da mutsuz ediyor.
Tüm bunlara paralel olarak Bursa’mız için gayrimenkul sektörünün ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu nedenle gayrimenkul sektörünün ne kadar derin ve dinamik bir sektör olduğunun hepimiz farkındayız. Özellikle 2018 yılında yayımlanan ‘Taşınmaz Ticareti’ hakkındaki yönetmelikte sektör Ticaret Bakanlığına bağlanmış ve gayrimenkul sektörü için bu kanun adeta milat olarak kabul edilmiştir.
Yıllarca kimlik bunalımı yaşayan sektörü icra edenler artık daha prestijli ve itibarlı hale gelmiştir. Özellikle çok farklı meslek gruplarından (bankacı, mimar, avukat, doktor, mühendis) kişilerin sektörde faaliyet göstermesi ve danışmanlık yapması, sektörün diğer paydaşları ve duayenleriyle birlikte tatlı bir rekabet ortamı yaratmıştır. Bu durum hem üretici olan müteahhitlere, hem de tüketici olan vatandaşlarımıza daha sağlıklı bir ortamda gayrimenkul alışverişi yapma imkânı sağlamaktadır.
Ayrıca gayrimenkul sektörünün katma değer yaratarak ülke ekonomisine katkısı da çok büyük oldu. Özellikle 2022 yılının ilk dönemi pandeminin gölgesinde, ikinci yarısı da enflasyon canavarı ile mücadele ederek geçti. Ancak sektör hiç durmadı.
Ülkemizde 2022 yılında 3,5 milyon gayrimenkul satış işlemi gerçekleşmiştir. Devletimiz, bu işlemler ile 41 milyar 555 milyon TL’lik harçlardan gelir elde etmiştir. 2021 yılında bu rakam, 24 milyar 319 milyon TL oldu. 2022 Aralık ayında sadece 436 bin 721 satış gerçekleşti ve bu ayda devletin kasasına 6 milyar 411 milyon TL tapu harçlarından gelir girdi. Bu rakam kasım ayına göre yüzde 49 artış ile dikkat çekti. Bu satışların 193 bini konut, 71 bini arsa, 216 bini tarla, 25 bini işyeri ve diğer taşınmazlar olarak gerçekleşti.
Bu işlemlerde İstanbul, her zaman olduğu gibi 416 bin 717 adet ile ilk sırada yer aldı. 214 bin 530 adet ile Ankara ikinci, 169 bin 987 adet ile İzmir üçüncü, 131 bin 838 adet ile Antalya dördüncü, 124 bin adet ile de Bursa’mız beşinci sırada yerini almış oldu. Bursa’dan sonra Konya, Gaziantep, Kocaeli, Balıkesir ve Tekirdağ sırayı takip etti.
Bizler, gayrimenkul sektöründe değer katanlar olarak bu tablodan ne kadar gurur duysak azdır. Bıkmadan usanmadan paydaşlarımız ile birlikte sektöre değer katmaya devam edeceğiz. Bu konudaki en büyük iddiamız, gayrimenkul sektörünü güven duyulan bir meslek haline getirmektir.
Ayrıca güzel kentimiz için yeni yapılan şehir planlarına, İnşaat mühendisleri odası, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası gibi birçok akademik odadan sağlanan bilgi akışını takdir ediyoruz. Ve umuyorum ki yeni planlamalar yapılırken gayrimenkul sektör temsilcilerinden de görüşleri alınır. Bursa daha güzel insanların daha mutlu yaşadığı yeşil bir kent olarak yaşamını sürdürür.
2022 yılı iyisiyle kötüsüyle geride kaldı. 2023 yılı için beklentilerimiz yüksek, umutlarımız hep var olacak.
