Kültürel Miras Alan Etki Değerlendirmesi için Koruma ve Planlama
Kent ve bölge planlama çalışmalarının analiz ve sentez aşamalarıyla doğrudan bağlantılı olan "etki değerlendirmesi" konusu; planlama önerilerinin doğal çevreye olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla 1960'lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) çevre planlaması ve doğa koruma kapsamında gündeme getirilmiştir. Doğal kaynaklara göre planlama, yeniden düşünme ve yeniden yapılanmanın büyüme odaklı gelişimini savunan etki değerlendirmesi; "Sürdürülebilirlik" kavramı çerçevesinde doğal varlıkların yanı sıra sosyoekonomik ve kültürel değerlerin geleceğe aktarılmasında önemli bir araç olarak görülmüştür. “Mevcut veya önerilen bir eylemin; Kalkınma önerileri veya müdahalelerle etkilenen çevrenin özelliklerine bağlı olarak çeşitlenerek günümüze kadar gelmiştir. Öte yandan yapılı çevrenin kültürel tarihini yansıtan kültür varlıklarının (çevresel) etki değerlendirmesi konusu 2000'li yıllara dayanmaktadır (Partidario, 2012, s. 1).
Son yıllarda UNESCO Dünya Miras Komitesi’nin gündemine, Dünya Mirası Alanlarına yönelik büyük ölçekli yatırım projelerinden kaynaklanan tehditlerle ilgili olarak birçok Korunmuşluk Durumu Raporu gelmiştir. Söz konusu etkilenmeler karayolları, köprüler, yüksek binalar, alışveriş merkezleri, uygun olmayan, bağlamdan uzak ya da duyarsız yeni yapılanmalar, yenilemeler, yıkımlar ile rüzgâr türbinleri gibi yeni altyapı türlerinin yanı sıra, arazi kullanım kararlarının değişimi ve büyük ölçekli kentsel gelişim projelerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, aşırı yoğun veya uygun olmayan turizmden kaynaklanan tehditler ele alınmıştır. Kültür Mirası Etki Değerlendirmesi birçok ülkede yapılmaktadır.
1999 Burra Yönetmeliği ile mirasın korunmasında "kültürel önem" ve "yönetim" kavramlarını öne çıkararak; Disiplin, "değişimin korunması" hedefi altında planlama ve etki değerlendirmesiyle bir araya gelmiştir (Avustralya ICOMOS, 1999). Planlamada, etki değerlendirmesi yoluyla gelişme-koruma dengesinin kurulması ihtiyacı doğmuş; “Kültürel miras etki değerlendirmesi (KÜMED), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (ICOMOS, 2011) dünya miras alanlarını koruma yaklaşımları kapsamında tanımlanmış olup, küresel ölçeğe yayılmış ve ülke mevzuatlarına ve mevzuatlarına uyarlanmıştır ve farklı şekillerde uygulanır.
2014 yılında Dünya Miras Listesi'ne alınan Bursa, 14. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkentini ve padişah makamını kuran kentsel ve kırsal bir sistemin oluşumunu temsil ediyor. Üstün evrensel değeri, biri kentin ticari merkezinin çekirdeğini oluşturan Hanlar Bölgesi olarak adlandırılan beş Sultan külliyesi ile en iyi korunmuş Cumalıkızık arasındaki ilişkiden de anlaşıldığı gibi, kendine özgü şehir planlama sistemiyle ilgilidir. (Bursa Alan Başkanlığı, 2013b).
Bursa, 22 Haziran 2014 tarihinde "Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğuşu" başlıklı dosyasıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi. Bu dosya, Hanlar Bölgesi (Orhan Gazi Külliyesi ve çevresi), Sultan Külliyeleri (Hüdavendigar, Yıldırım, Yeşil, Muradiye) ve Cumalıkızık Köyü tarihi alanlarını kapsamaktadır.
2013 yılında onaylanan ve Bursa'nın UNESCO adaylık dosyasının en önemli eki olarak kabul edilebilecek olan Bursa Yönetim Planı'nın hedeflerinden biri de farkındalık yaratmaktır. Yönetim Planı'ndaki eylem planının amacı şöyle belirtilmektedir: "Yönetim Alanı'nda çalışan, yaşayan veya ziyaret edenlerin kültürel değerlerin korunması ve sürdürülebilirliği konusunda farkındalığını artırmak."
Bursa için (KÜMED) Kültür Mirası Etki Değerlendirmesi çalışmalarıyla ilişkili adımları incelenirken görülmüştür ki, kent özeli için toplumsal kimliği inşa etmenin ve geliştirmenin temel koşullarından biri kültürel miras alanlarının sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Bu bağlamda kültürel miras alanlarına yönelik kentsel ve kırsal tasarım rehberlerinin yere özgü olarak hazırlanması gerekliliği her şeyden önce kentsel ve kırsal tasarım sürecinin belirlenen vizyon ve hedefler doğrultusunda sistematik bir şekilde tanımlanmasını, çok disiplinli bir ekip tarafından yönetilmesini ve ilgili tüm aktörlerin sürece dahil edilmesini gerektirir.