İklimin yerleşimlere etkisi
Ülkemizin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden birisidir. Akdeniz Havzası’nda gerçekleşecek 2°C’lik bir sıcaklık artışı, beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık olarak etkilerini hissettirmektedir.
2011 yılında yayımlanan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı, Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklığın gelecek yıllarda 2,5°-4°C artacağını, artışın Ege ve Doğu Anadolu Bölgeleri’nde 4°C’yi, iç bölgelerinde ise 5˚C’yi bulacağını öngörürken, Türkiye’nin yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağını ortaya koymuştu zaten ve bu sene de geçmişte raporların belirtmiş olduğu öngörüler maalesef gerçeklemiş durumda.
Her geçen yıl, bugüne kadar bildiğimiz mevsimlerde değişiklik olduğunu hissediyoruz. Bu hafta bahar havası yaşarken ertesi hafta kar yağışı sonraki hafta selle karşılaşabiliyoruz. Özellikle 1980’lerden sonra hızlı nüfusu artışı ile kentlerin hızlı büyüyen yerleşim alanlarına evrilmesi, sorunlarında evrilmesine yol açmıştır. Daha; bir önceki sorunları çözememişken önümüze yeni sorunlar çıkmaktadır.
Mevzuatımızda; Yönetmeliklerde çözüm önerileri bulunmakla beraber uygulama sıkıntıları bize geleceği belirsizleştirmektedir.
23 Haziran 2017 tarihinde yayınlanmış 30105 sayılı Resmi Gazetede; Yağmursuyu Toplama, Depolama Ve Deşarj Sistemleri Hakkında Yönetmelik te ve İçme Ve Kullanma Suyu Temini Ve Dağıtım Sistemleri Hakkında Yönetmelik’te de; “(3) … sistemin planlaması, tüm yağmursuyu toplama havzasında bugün ve gelecekteki gelişmeler dikkate alınarak yapılır. Bunun için, ulusal mevzuat ve ilgili idarelerin havza yönetim planları ve master planları da dikkate alınır.” denmektedir. Dolayısıyla, mevzuatımızda, planlamanın önemi net olarak vurgulanmıştır.
Ve daha yeni, 23 Ocak 2021 tarihinde yayınlanan 31373 sayılı Resmi Gazetede; Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe; Madde 5 – Aynı Yönetmeliğin 57 nci maddesinin yedinci fıkrasına aşağıdaki (a) bendi eklenmiştir.
“a) 2000 m²’den büyük parsellerde yapılacak yapılarda mekanik tesisat projesine; çatı yüzeyi yağmur sularının, tabii zemin altında tesis edilecek yağmursuyu toplama tankında toplanması, gerekmesi halinde filtre edilerek yeniden kullanılması amacıyla yağmursuyu toplama sistemi projesi de eklenir. İlgili idarelerce daha küçük parsellere ilişkin de zorunluluk getirilebilir. Yağmursuyu toplama tankı, parselin yan, arka veya parsel sınırına 3 m. den fazla yaklaşmamak kaydı ile ön bahçe zemini altında konumlandırılır. Toplama tankı tahliye hattı varsa yağmursuyu şebekesine bağlanır, atık su şebekesine bağlanamaz.” denmektedir.
Böylece yağmursuyu toplama sistemi projesinin de eklenmesi gerekliliği yönetmeliğe girmiş bulunmaktadır.
İklim Değişikliğinin Etkilerinin; Uyumun, Su Kaynakları Yönetimi Politikalarına Entegre Edilmesi, konut kullanım alanlarında ticari ve kamu binalarında standartları sağlayan ısı yalıtımı ve enerji verimli sistemlerin oluşturulması gerekmektedir. Bunun için, bina alt sektörlerindeki enerji tüketimi bilgilerini içeren veri tabanının hazırlanması ve kıyaslama göstergelerinin geliştirilmesi gerekmekte. Bugünün dünden farkını bulmak için izleyeceğiniz veri tabanı olması lazım. İlçe belediyelerin bu konularda TUBİTAK vb. proje geliştirme konularında çalışarak hibe alması ve geleceğe daha çabuk hazırlanması gerekmektedir. İdareler İnsan kaynağını, iklim değişikliği ile ilgili projelerine yönlendirmelidir.
- - - - -