Gayrimenkul danışmanlarının gelişimi

Gayrimenkul sektörü yıllarca vasıfsız bir takım insanların cirit attığı, kimin neyi nasıl yaptığının belli olmadığı ve çokça mağduriyetin olması sebebiyle güven duyulmaz bir kategorideydi. Bu güvensizlik sebebiyle gerek mülk sahiplerinin, gerekse alıcı adaylarının her zaman için diken üstünde olduğu gerçeği vardı. Sektörde kurumsal firmaların artması ve buna bağlı olarak bağımsız ofislerin de hizmet kalitesini arttırmasıyla vasıfsız emlakçıların sayısının azalmasına şahit olduk. Bununla birlikte bölge uzmanlığı, portföy uzmanlığı gibi konular sektör çalışma disiplinlerimize girmeye başladı. Tabi en başlarda ben sektöre girdiğim zamanlarda tek tük olan eğitimler ve yazılı kaynaklar da zaman içinde artmaya başladı. Şu an itibari ile oldukça fazla eğitim alternatifine ve sektörel kaynağa ulaşmak gayrimenkul danışmanları için oldukça kolay.

Tabi bu dediğim kendini geliştirmek ve bu sektörde isim yapmak isteyen danışmanlar için geçerli. Zira genele baktığımızda hala büyük bir çoğunluk üstün körü bu mesleği icra etmeye uğraşıyor. Ve hatta birçoğu yaptığı işi bir meslekten ziyade bir hobi veya hayallerine kolay ulaşmak için bir yol olarak görüyor. Bu sebeple de kendisini geliştirmek bir yana bu konuda bir çaba bile göstermekten yüksünüyor. Çünkü öteden beri gelen alışkanlıkları kırmak bir danışman için oldukça zordur. Rekabetin bu kadar yoğunluklu olduğu bir sektörde yanlış bir ofiste ve yanlış yöntemlerle sektöre giren bir danışmanın öğrendiği yanlış uygulamaları, yanlış inançları değiştirmek bir noktadan sonra neredeyse imkânsız hale gelir. İşte bu noktada da şirket içi eğitimlerin devreye girmesi gerekir, yani yeni başlayan danışmanların sektöre girerken ve sektöre girdikten sonra alacağı eğitimlerin devamlılığı bir danışmanın bu sektördeki geleceğini belirleme noktasında önem arz eder. Her geçen gün gelişen bir sektör danışmanın da kendisini geliştirmesini gerektirir. Oldukça fazla dinamiğin hareket halinde olduğu gayrimenkul sektöründe danışmanın da kendisine sürekli bilgi yüklemesini gerektirir. Yasal mevzuatlardan gayrimenkulü ilgilendiren diğer sektörlere, müşteri ilişkilerinden satış kapamaya, portföy almaktan portföy pazarlamaya kadar bir çok konuda gayrimenkul danışmanı kendisini geliştirmek zorundadır. Ve bu gelişim eğitim temelli olmak durumundadır yoksa eskiden olduğu gibi alaylı bir şekilde öğrenmeye bir gayrimenkul danışmanının ne vakti ne de takati yeter. Bu sebeple daha kompakt ve daha efektif bir şekilde kendisini yenilemeli ve geliştirmelidir. Eskiden 3-5 konuya dikkat edilmesi gerekirken şu an bir gayrimenkul danışmanı için onlarca konu vardır dikkate alması gereken. Başta da dediğim gibi bu bahsettiklerim sadece sektörde başarıyı yakalamak isteyen ve bunun için belli bir disiplin içinde çalışan danışmanlar için geçerlidir. Böyle bir hedefi olmayan, hayal dünyasında başarıyı yakalamayı hedefleyen hayalperest bir danışmanın zaten ne eğitime ne yönlendirmeye ihtiyacı vardır.

Şahsi fikrim gerek gayrimenkul sektöründe gerekse gayrimenkul eğitimi anlamında çok yol kat ettiğimiz ancak bununla birlikte daha kat edecek yolumuzun da hala olduğu yönünde. Burada biraz da iş mülk sahiplerine ve alıcılara düşüyor ister istemez. Böyle güvensiz ve milyonların el değiştirdiği bir sektöre çalışacakları kişiyi seçerken kendilerine hayal satanları değil gerçekleri söylemekten şaşmayan, kendisini geliştirmiş ve kendisini geliştirmek için uğraşan danışmanları dikkate almaları önem arz etmektedir. Zira sektördeki danışman kalitesinin artmasını istiyorsak mülk sahibi ve alıcıların da beklentilerini yükseltmesi gerekmektedir. Yani olay sadece bir gayrimenkulü satmak değil bir sürecin doğru ve etik kurallar çerçevesinde yönetilebiliyor olmasıdır. Nasıl ki müteahhitler kendi arasında yaptığı işin kalitesine göre sınıflandırılıyorsa, nasıl ki işini iyi yapan ve marka değeri olan müteahhit firmanın ürünü eşdeğer gibi görünen bir müteahhit firmanın ürününden daha değerli oluyorsa gayrimenkul danışmanlarının alacağı hizmet bedeli de aynı şekilde ele alınmalıdır. İyi bir hizmeti ucuza alamadığımız gerçeğini kabul ederek, kendi hakkını korumaktan aciz danışmanlar yerine bu işe gönül vermiş ve kendini geliştirmeye uğraşan danışmanlar ile çalışılması hem sektörün hem de gayrimenkul danışmanlarının önünü açacaktır.

En nihayetinde benim inandığım ve her zaman dile getirdiğim; “Herkes kendine yakışan kişi ile çalışır” gerçeği bana göre hiçbir zaman değişmeyecektir. Herkesin kendine yakışan kişilerle çalışmaya devam etmesi dileğiyle…