Dimyat’a pirince giderken
İnşaat sektörü uzun zamandır sıkıntılı bir dönemin içerisinden geçiyor. Küresel ekonomik kriz, çevremizde yaşanan savaşlar ve pandeminin açtığı yaraların üzerine bir de ülkemizdeki ekonomik iklim eklenince pazarda adeta soğuk rüzgarlar esiyor. Malzeme fiyatlarındaki artışlar, malzemeye ulaşmada yaşanan zorluklar, arsa ve konut fiyatlarındaki yükseliş, yüksek enflasyon, yüksek kredi faizleri ve kredi vermeye pek de istekli olmayan bankacılık sistemi ile halkın azalan alım gücü birleşince ortaya nur topu gibi bir kriz çıkıyor.
Sektör temsilcileri uzun zamandır devletten çözüm beklediğini dile getirip duruyor. Sektörün sesini duyan hükümet de yakın geçmişte KDV indirimleri ve kamu bankaları üzerinden düşük faizli kredilerle kısmi çözümler üretmeye çalıştı. Açıkçası dönemsel olarak işe de yaradı ve konut stokları hızla eritilerek sektöre bir nefes aldırıldı. Lakin özellikle son bir yıldır yeni bir inşaat projesi neredeyse yok denecek seviyeye kadar gerilemiş durumda. Şimdi yeniden yardım çağrısında bulunan sektöre müjde Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’dan geldi. Cumhurbaşkanımız, konut ve arsalarda KDV indirimiyle ilgili "Satın alınan konut, nerede olursa olsun metrekaresine göre değişen, aynı kademeli KDV uygulamasına tabi olacaktır. Yani net alanı 150 metrekareyi aşmayan yerlerde KDV oranı yüzde 8'dir. Bu büyüklüğü aşan konutların ilk 150 metrekaresi için yüzde 8, aşan kısmı için yüzde 18 KDV uygulanacaktır. Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kanunu kapsamındaki konutlarda ise 150 metrekareye kadar yüzde 1, aşan kısmı için ise yüzde 18 KDV tahakkuku yapılacaktır. Arsa ve arazilerin KDV oranını yüzde 8'e indirerek inşaat sektörünün üzerindeki finansman yükünü azaltıyoruz" ifadeleri ile müjdeyi verdi!
Müjde kelime anlamı itibariyle olumlu, pozitif, mutluluk veren bir ifadedir. Ancak açıklanan müjde sektörde tam tersi bir etki yarattı. Nedeni ise Türkiye’de üretilen konutların çok büyük oranı zaten 150 metrekarenin altında üretiliyor, 150 metrekarenin altındaki konutlarda ise KDV oranı yüzde 1 olarak uygulanıyordu. Bu açıklama ile oran yüzde 8’e yükselmiş, yani bu hesaba göre de konutlara yüzde 7 zam gelmiş oldu. Nedenini anlamakta zorlandığımız bu uygulamadan acilen dönülmesini umuyor ve devletimizin sesimizi duymasını istiyoruz. Sadece lüks konutlar ile sektörün ayakta kalması ve yoluna devam etmesi mümkün değildir. Pek çok alt sektörü ile birlikte yüzbinlerce ailenin geçimini sağlayan inşaat sektörünün bugün elinden tutulmazsa yarın tabutuna omuz verilmek zorunda kalınacaktır.
