Coronadan çıkış için
Türk sağlık sektörünün Coronadan çıkış yapabilmesi için tüm ülke vatandaşlarının aşılanması şart. Türk ekonomi sektörünün kurtulabilmesi için de piyasalara güven gelmesi gerek ve şart koşul. İşyerleri tam açılamadığından esnaf sıkıntıda. KOBİ’ler talepteki durgunluk ve üretim süreçlerindeki aksama nedeniyle ciddi bir baskı altındadır. İstihdamın büyük bir bölümünü barındıran KOBİ’lerin sağlıklı bir şekilde hayatlarını sürdürmeleri tüm ekonomi için önem arz etmektedir. Devlet tarafından verilen destekler bu süreçleri kolaylaştırsa da firma yöneticilerinin taleplerinin de tespit edilmesi gerekmektedir. KOBİ’lerin yaşadıkları iktisadi sorunlar göz önünde bulundurularak alınması gereken tedbir ve önlemlerin firmalar açısından belirlenmesi şarttır. Mayıs ayı itibariyle, piyasada para dönmüyor. İnsanlar sadece gıda alışverişlerini ve acil ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. 17 günlük tam kapanmada üretim ve ihracat tam kapasite ile çalışırken, hizmet sektörü neredeyse durma noktasına
geldi. Tüm sektörlerin tek bir katalizatörü var aslında. O da inşaat sektörü. Geçen Haziran'da faizlerin düşürülmesi ile birlikte pek çok kiracı ev sahibi olmuş ve sektör son yılların rekorlarını kırmıştı. Bu sayede tüm ülke ekonomisi harekete geçmiş ve piyasalar canlanmıştı. İnşaat sektörü, yaptıkları satışlardan sonra ümit vaad eden piyasaya uyarak, yeni inşaatların projelerini çizdirmiş ve çalışmalara başlamıştı. Pandemiden sonra tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de konut ve yatırım tercihleri değişti. Ülkemizde yatırım tercihleri deniz kıyısı bölgelere yapılmaya başladı. Bodrum ve İzmir'de fiyatlar artık el yakıyor. 2 artı 1 daireler için bile milyonlar konuşuluyor. Bursa’mızda da işler çok farklı değil. Mudanya, Güzelyalı, Gemlik, Kurşunlu, Altıntaş, Trilye'de de fiyatlar el yakıyor. Ancak inşaat maliyetleri de sürekli yükseldiği için fiyatlarda geri dönüş çok beklenmiyor. Bana sorarsanız, gelecek küçük kulübe, tiny house, karavanlarda. En küçük prefabrik kulübe fiyatları bile 20 bin TL'den
başlıyor. Ama devlet de bu konuda birşeyler yapmaya başlamak zorunda. Çünkü ihtiyaçtan dolayı pek çok tarım arazisi üzerine bu konutlardan konduruldu. Vatandaş da ne yapsın, yazlık kira bedelleri almış başını gitmiş. 'Bir sene yazlık kiralayacağıma, yıllarca kullanacağım kulübem olur.' diye düşünüp bu varil üzerine kurulan kulübelerden inşa ediyor. Aslında devlet mera arazilerinin üzerine bu kulübelerden inşa etse ve çok ucuz fiyatlarla kiralasa hem ülke ekonomisine katkı olur, hem de vatandaş hem tatil yapar, hem de negatif enerjisini atar. Dilerim Türk halkımız bu sıkıcı günleri bir an önce atlatır ve geleceğe ümitle bakar. Tüm okuyucularıma saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Piyasada para dönmüyor. İnsanlar sadece gıda alışverişlerini ve acil ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. 17 günlük tam kapanmada üretim ve ihracat tam kapasite ile çalışırken, hizmet sektörü neredeyse durma noktasına geldi. tüm sektörlerin tek bir katalizatörü var aslında. O da inşaat sektörü. Geçen Haziran'da faizlerin düşürülmesi ile birlikte pek çok kiracı ev sahibi olmuş ve sektör son yılların rekorlarını kırmıştı. Bu sayede tüm ülke ekonomisi harekete geçmiş ve piyasalar canlanmıştı. İnşaat sektörü, yaptıkları satışlardan sonra ümit vaad eden piyasaya uyarak, yeni inşaatların projelerini çizdirmiş ve çalışmalara başlamıştı. Pandemiden sonra tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de konut ve yatırım tercihleri değişti. Ülkemizde yatırım tercihleri deniz kıyısı bölgelere yapılmaya başladı. Bodrum ve İzmir'de fiyatlar artık el yakıyor. 2 artı 1 daireler için bile milyonlar konuşuluyor. Bursa’mızda da işler çok farklı değil. Mudanya, Güzelyalı, Gemlik, Kurşunlu, Altıntaş, Trilye'de de fiyatlar el yakıyor. Ancak inşaat maliyetleri de sürekli yükseldiği için fiyatlarda geri dönüş çok beklenmiyor. Bana sorarsanız, gelecek küçük kulübe, tiny house, karavanlarda. En küçük prefabrik kulübe fiyatları bile 20 bin TL'den başlıyor. Ama devlet de bu konuda bir şeyler yapmaya başlamak zorunda. Çünkü ihtiyaçtan dolayı pek çok tarım arazisi üzerine bu konutlardan konduruldu. Vatandaş da ne yapsın, yazlık kira bedelleri almış başını gitmiş. 'Bir sene yazlık kiralayacağıma, yıllarca kullanacağım kulübem olur.' diye düşünüp bu varil üzerine kurulan kulübelerden inşa ediyor. Aslında devlet mera arazilerinin üzerine bu kulübelerden inşa etse ve çok ucuz fiyatlarla kiralasa hem ülke ekonomisine katkı olur, hem de vatandaş hem tatil yapar, hem de negatif enerjisini atar. Dilerim Türk halkımız bu sıkıcı günleri bir an önce atlatır ve geleceğe ümitle bakar. Tüm okuyucularıma saygı ve
sevgilerimi sunuyorum.