Atatürk Stadyumu eski yerinde ve ahşap yapılmalı
Biliyorsunuz, karbon salınımı tüm dünyaca üzerinde durulan ve uluslararası anlaşmalar ile her ülkenin belli yükümlülüklere sahip olduğu önemli bir konu. Gelecekte karbon ile ilgili, ülkelerin birbirinden karbon alınıp-satıldığını duymaya başlayacağız.
İklim değişikliğinin en önemli sebeplerinden bir tanesi atmosfere salınan ve özellikle enerji ihtiyacının karşılanması sırasında ortaya çıkan Karbondioksit gazıdır.
Kyoto Protokolü sonucu ortaya çıkan karbon ticareti ve buna bağlı gelişen karbon piyasaları ve tüm dünyada yaygınlaşan karbon vergileri atmosfere salınan karbonların kayıt altına alınıp izlenmesi, raporlanması ve kontrol edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır
Kyoto Protokolü şu anda yeryüzündeki 160 ülkeyi ve sera gazı salımının %55'inden fazlasını kapsamaktadır. Kyoto Protokolü ile devreye girecek önlemler, pahalı yatırımlar gerektirmektedir. Sözleşmeye göre;
Atmosfere salınan sera gazı miktarı %5'e çekilecek,
Daha az enerji ile ısınma, daha az enerji tüketen araçlarla uzun yol alma, daha az enerji tüketen teknoloji sistemlerini endüstriye yerleştirme sağlanacak, ulaşımda, çöp depolamada çevrecilik temel ilke olacak,
Çimento, demir-çelik ve kireç fabrikaları gibi yüksek enerji tüketen işletmelerde, atık işlemleri yeniden düzenlenecek,
Fazla yakıt tüketen ve fazla karbon üretenden daha fazla vergi alınacaktır.
Buna göre, belirlenen seviyeden fazla salınım yapacağını anlayan bir şirket, bir şekilde başka yerlerden Karbon Kredisi bulmak zorundadır. Bu da Karbon ticaretini ve borsasını ortaya çıkarmıştır.
Betonarme bina üretimi için harcanan enerji sebebiyle, daha fazla fosil yakıt yakılması ve dolayısı ile daha fazla CO2 salınımına sebep olunduğu görülmektedir. Binanın kurulumundaki enerji maliyetinin dışında, ısıtma ve soğutma giderleri ile de büyük enerji ihtiyacı oluşmaktadır. Ayrıca betonarme bina, yıkıldıktan sonra da yok edilmesi için enerji ihtiyacı devam eden bir malzemedir.
Projeleri betonarme yerine ahşap ile yapmaya başlar isek, ülkenin enerji ihtiyacının düşürülmesine bir nebze sorumluluğumuz çapında katkı sunmuş olacağız. Karbon salınımının ve iklim değişikliğinin önemli bir kısmını durdurmuş olacağız. İnsanların daha sağlıklı ve uzun ömürlü binalarda yaşamasını sağlayacağız, bina maliyetlerimizi aşağıya çekme imkanına sahip olacağız, depremde dışarıya değil içeriye kaçılacak binalar inşa edeceğiz ve son olarak da atalarımızın dünyaya öğrettiği ahşap ev teknolojisini yeniden keşfedeceğiz.
Kentsel dönüşüm özelinde veya yeni açılacak bölgelerde yapılacak çalışmalarda, malzeme farklılaşmasına giderek, ahşabın da içinde yer alacağı büyük projeler üretilmesi, hem vizyon yönünden, hem satış problemi olmaması- reklama ihtiyaç duymaması, hem de şehre ayrı bir özellik - güzellik katacağından dolayı gündeme alınmalıdır.
Yıkıldığından beri, gözbebeğimiz Bursasporumuzun da bir türlü başarılı olamadığı ve Büyükşehir Belediye başkanımız sayın Mustafa Bozbey’in de seçimden önce aynı alandaki “Nilüfer” Konserinde beyan ettiği gibi, tribünlerinin tekrar yapılacağı açıklanan Atatürk Stadyumu, çağdaş malzeme olan ahşap ile yapılmalı ve şehre ayrı bir hava katarak, bu konuda da tüm Türkiye’ye öncülük yapacak çalışmalara kavuşmalıyız.
Tüm dünyada sıfır karbon başta olmak üzere, pek çok faydaları sebebiyle ahşaba öncelik verildiği ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adının yer alacağı, böyle bir projede, bizler de dernek olarak elimizi taşın altına koyacağımızı, ekiplerin bilgi eksiğini tamamlayarak projesinden üretimine ve montajına kadar işin takibini yapabileceğimizi, bu sayede şehrimizin tek bir proje ile beraber, çok yüksek oranda turist çekeceği aşikardır.
Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Mustafa Bozbey, sözü zaten vermişti. Bize sadece ahşabı eklemek kaldı.
Takipçisiyiz.