Merhaba sevgili okurlar!
Bu ayki yazımda, biraz dünyaya açılalım dedim. Malum, dünya ekonomisi son zamanlarda bir hayli hareketli. Bir tarafta faiz artışları, bir tarafta enerji krizi, enflasyon, tedarik zincirleri derken global piyasalarda adeta fırtınalar kopuyor. Peki bu fırtına Türkiye’de emlak sektörünü nasıl etkiliyor? Gelin birlikte bakalım.
Faizler Tavan Yaptı, Mortgage Ters Yatırdı
Dünyanın büyük merkez bankaları (bakınız ABD ve Avrupa Merkez Bankası) enflasyonu frenlemek için faizleri artırdıkça, bu rüzgar Türkiye’ye de uğradı. Hani derler ya “Zam, domino taşı gibidir”, işte bu faizler de tam öyle. Türkiye’de kredi faiz oranları yükseldi mi? Evet. Bu durum konut kredisi almayı zorlaştırdı mı? Maalesef evet. Orta ve alt gelir grubundaki vatandaşlar için ev sahibi olma hayali biraz daha zorlaştı. Satışlar hız kesti, emlakçılar ise yeni stratejiler üretme peşinde.
Yabancı Yatırımcılar: Döviz Kuru Yükseldikçe, Türkiye Cazipleşiyor
Emlak sektörünün bir diğer can simidi de yabancı yatırımcılar. Döviz kurlarındaki artış ve Türkiye’nin emlak piyasasında sunduğu fırsatlar, özellikle Orta Doğu ve Avrupa’dan gelen yatırımcılar için cazip olmaya devam ediyor. Lüks konut ve ticari gayrimenkul yatırımları özellikle bu alanda hala hareketli. Dövizle yatırım yapmayı seven bu yatırımcılar, Türkiye’de fiyatların görece uygun olmasından memnun. Ancak unutmayalım ki, küresel belirsizlikler bu yatırımcıların kararlarını biraz titiz hale getiriyor.
Enflasyon: Emlak Fiyatları Hızla Artıyor
Enflasyonun eli armut toplamaz, emlak fiyatlarını da ciddi şekilde yukarı çekiyor. İnşaat maliyetleri uçtu, çimento bile altın değerinde. Bu da yeni projeleri maliyetli hale getiriyor, konut fiyatları haliyle artıyor. Ama dikkat! Yüksek enflasyon dönemlerinde emlak yatırımı, enflasyona karşı korunmak isteyen yatırımcılar için popülerliğini artırıyor. Yani, enflasyonun cezası ağır olsa da emlak sektörü bu dönemde kazandırma potansiyelini koruyor.
Kentsel Dönüşüm: Biraz Yavaş, Ama Hayati
Kentsel dönüşüm projeleri hız kesmiş olabilir, ama hala gündemin önemli maddelerinden biri. Türkiye’nin büyük şehirlerinde ciddi bir konut açığı var ve bu projeler geleceğin temelini oluşturuyor. Ancak artan maliyetler ve finansman zorlukları projeleri yavaşlatıyor. Kentsel dönüşümün hızlanması için güçlü bir finansman planı şart, aksi halde beklenen iyileşme biraz daha gecikecek gibi duruyor.
Sonuç: Emlak Sektörü Ne Yöne Gidiyor?
Sonuç olarak, dünya ekonomisi adeta dev bir dalgalı denizde ilerlerken, Türkiye emlak sektörü de bu dalgalardan nasibini alıyor. Faizlerin yükselmesi ve enflasyon, sektördeki dengeleri zorluyor olsa da yabancı yatırımcı ilgisi ve gayrimenkulün sağlam yatırım aracı olması, piyasayı ayakta tutuyor. Önümüzdeki dönemlerde daha fazla strateji, daha fazla yaratıcılık gerekecek. Ama unutmayalım, her fırtınanın sonunda bir durulma vardır!