13 Ocak 2016 tarihinde gerçekleşen İnşaat Ekonomisi Zirvesi Boğaziçi Üniversitesinin tarihi saatli binası Albert LongHall’de yapıldı. GYODER ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile gerçekleşen zirvede inşaat sektörünün dünü, bugünü, yarını konuşuldu.
Zirve, daha çok inşaat sektörünü gelecekte nelerin beklediği ve sektör oyuncularının hamlelerini nasıl yapması gerektiği de ele alındı. Gelecekte yenilebilir enerjinin konutlar ve diğer yapıların inşaatında kullanılması ile birlikte gelen tasarruf, verilere dayanarak açıklandı. Artık inşaatında yeşili var. Çevre dostu şantiyeler ve binaların sektördeki payı giderek artıyor. Peki, yeşil şehrimiz BURSA ne kadar yeşil binalara sahip? Maalesef ilimizde yenilebilir enerji hassasiyetiyle üretilen inşaatların sayısı çok az. Sanırım ülke olarak daha bu yeniliklere hazır değiliz.
Bilindiği gibi LEED, Dünya’da ve Türkiye'de en çok tanınan ve benimsenen Çevreye Duyarlı Yapı Sertifikasıdır. LEED Sertifikası, her türdeki yapılar için alınabilmektedir. Yeşil Bursa’nın mimarlarının LEED Sertifikasını araştırmalarını ve bu konuda çalışma yapan firmaları ziyaret etmelerini öneriyorum. LEED Sertifikalandırma merkezlerinden biri olan ERKE Green Academy’i mutlaka ziyaret etmelisiniz. ERKE Green Academy tam bir yenilebilir enerji üssü. ERKE GreenAcademy’i gezdiğinizde yeşil konutlar inşa etmemizin ne kadar gerekli olduğunu daha iyi göreceğinize inanıyorum. Gelecek nesillere sadece beton yığınları yerine daha yeşil bir dünya bırakmak için en azından inşasını yaptığımız binalara özen göstermeliyiz. Bu konu üzerine çok tartışılması ve araştırılması gereken bir konudur. Yine zirvede öne çıkan isimlerden biri de NEF İnşaat İcra Kurulu Başkanı Erden TİMUR oldu. NEF İnşaat New York’taki yeni projesi ile Dünya’nın en iyi proje ödülü aldı. İstanbul’da gerçekleştirdiği projelerin önemli bir kısmı yenilikçi projeler.
Erden TİMUR kentsel dönüşüm konusunda şunları söylüyor: “Evet biz müteahhitler rantçıyız, çünkü bizim yaptığımız işten para kazanmamız gerekiyor. Rantçılık bakış açınızla alakalı bir durum. Siz şehrin dokusuna zarar vermeden ve bölge insanının haklarını çiğnemediğiniz sürece yaptığınız binanın kime zararı olabilir. Aslında burada asıl sorun arsa sahiplerinin %500 bizden daha fazla rantçı olmasından kaynaklanıyor. Arsa sahiplerinin genel itibari ile normalden daha fazla istemesi inşaat maliyetlerini ciddi manada artırıyor. Bu da halk arasında, medyada müteahhitler rantçı hep daha fazlasını istiyorlar, diye lanse ediliyor.” Yakından bakıldığında arsa sahibi anlaşmasını yapıp kenara çekildikten sonra sahada kalan müteahhit hem inşaat maliyetleri ile uğraşıyor hem de bu tip asparagas çıkan haberler ile uğraşıyor. Bu da çok yıpratıcı bir durum. Yaşanabilir bir dünya için üzerimize düşen sorumlukların bilinci ile daha yeşil binalar yapmak dileğiyle.
İnşaat Ekonomi Zirvesi '16
Paylaş