Geçen sayıda Tip yönetmelik meselesi ile ilgili yazarken de kullanmıştım bu atasözünü. Atam ne güzelde söylemiş. Araştırdım biraz. Çeşitli açıklamaları var ama özde hepsi aynı kapıya çıkıyor. Düşünmeden verilen hatalı kararlar, uyum süreçsiz uygulamalar ve arkasından gelen çözümsüzlükler. Geçen yazımda onca problemlerimiz varken , neden bunlarla uğraşırız demiştim ya, buyrun bir yenisi daha.
Hikaye şöyle. Tuğla üreticileri bir dernek kurmuşlar. Adı TUKDER. Ağırlıklı kısmı Turgutlu, Salihli olmak üzere 30 ayrı şehir ve beldeden üyeleri var. Doğru bir şey yapmışlar. Ortak haklarını koruyup, kollama, ortak problemlerini çözmek adına birleşmişler. Bursa’lı üyeleri yok. Rivayete göre bunların bir ekibi şehir şehir dolaşıyor ve asmolen döşemelerde asmolen tuğlası yerine EPS (köpük) kullanan inşaatların resmini çekiyor ve Çevre ve şehircilik bakanlığına resimleri göndererek şikayette bulunuyormuş. Resimlerdede şu inşaat, şu firmanın inşaatı diye bir bilgi yokmuş. Bak sen şu işe.. Buraya kadar bir gariplik yok. Adamlar menfaatleri peşinde, normal.Gariplik buradan sonra başlıyor.
Garipliğin anası da şu. Asmolen döşemelerde EPS kullanılamaz şeklinde bir yasak yok. Mademki böyle bir yasak yok, bu adamlar neyi şikayet ediyor acaba..Daha da garibi var. Bakanlığımız bunları dikkate alıyor, dedektif gibi çalışıp, resimler hangi inşaata ait buluyor ve bir nevi savunma istiyormuş. Birde şöyle anlatılıyor. Bu olaylar yeni değilmiş, 7-8 aydır varmış. Şikayete maruz firmalar arasında çok büyük firmalar hatta resmi yada yarı resmi firmalar bile varmış. Sonuçta bir belge veriliyormuş ve dosya kapanıyormuş. Allah allah…Bak sen şu işleree..İşte gene o deli, başka bir kuyu, başka bir taş…
KISA BİR ARAŞTIRMA YAPTIM..
Konu ile ilgili olarak Bayındırlık Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün, Mühendis odalarına yazdığı 03 Nisan 2008 tarihli bir yazı var. Bu yazıda Türkiyede kullanılan EPS asmolen levhalarla ilgili bir TSE standardı olmadığı, bu nedenle Avrupa teknik onayına sahip olması yada kabul görmüş milli standartlara uyumlu olması ve üzerinin 2 cm. şap, sıva benzeri imalatla kapanması şeklinde uyarılar var. Yani bir yasak değil, nasıl kullanılacağı tarif edilmekte.
Bunun dışında 2 ay kadar önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığının İl müdürlüklerine gönderdiği bir yazı mevcut. Bu yazıdada konunun incelenmesi, araştırılması yönünde çalışmalar başlatıldığından bahsedilmekte, şartlı bile olsa bir yasaklama görülmemektedir.
Meselenin özünde EPS levhaların birçok avantajı yanında kolay yanıcı olduğundan bahisle bir standart arayışı görülüyor. Ancak halk arasında köpük adı altında dansitesine yada içindeki karışıma göre bir çok değişik sektörde çeşitli şekillerde kullanılan EPS levhaların İnşaat sektöründe yanlızca asmolen olarak kullanılmadığıda ortada. Önemli kullanım yerlerinden bir diğeri mantolama yani ısı yalıtımları. Duvarda, döşeme üstünde, döşeme altında, çatıda, tuğla yada çatı kaplamaları arasında sıkça ve yüksek miktarda kullanılan bir malzeme. Yani binalar resmen eps ile sarıp sarmalanıyor. Ambalaj sanayiindede yoğun bir kullanımı var. İnşaata giren neredeyse her malzeme köpükle sarılı. Özetle mesele yanıcılıksa, sadece asmolendeki durum yetmez. Ama tuğlacının ekmeğini engelleyen orası.
SONUÇ ŞU
Devlet yasalarla yönetiliyorsa, yasak dersin, kimse kullanmaz. Demiyosan şikayeti dikkate alıp kimseyi huzursuz edemezsin. Bu malzeme yıllardır kullanılıyor. Bu kadar zamandır bir prosedür belirlemek kimin işidir. Yasaksa yasak demek gerekmezmi. Değilse neden vakit harcar, kendi kendimizi aldatır dururuz. Her işimizdeki gibi bunuda yarına ertelemek ve AB’ den medet ummak bize yakışmaz. Daha bilinçli, daha araştırmacı, önder bir toplum olmalıyız. Standardımızı belirler, uyum için süre tanır ve kalıcı olarak uygularız. Örnek oluruz. Bu kadar zormudur. Heleki bu işleri, bu malzemeleri denemiş, artısını, eksisini görmüş bizden çok ilerde olanların tecrübeleri sabitken. Bir şey daha. Köpük yerine kullandığın asmolen tuğlaları, getirdiği ilave ağırlık bir yana, depremde kırılıp, başımıza yağarsa.!. Sözün özü, toplanalım gidelim şu deliye, rica edelim. Şu taşı atmadan az daha düşün nolur diyelim.