1970’li yıllarda Schmauher’in bir alternatif ekonomik yaklaşım olarak sunduğu, Almanların ünlü sözü “küçük güzeldir” belki de kendisinin de öngörmediği bir boyutta günümüz mimari ve konut piyasa ekonomisinin içinde yerini bulmuş gözüküyor.
Konutta artan maliyetler fiyatları yükseltirken, yatırım yapmak isteyenlerin talebi, hızlı kiraya verilip satılabilen 1+1, 2+1 gibi küçük evlere yöneliyor. Artan malzeme, arsa ve işçilik maliyetleriyle birlikte konut fiyatlarının yükselmesi, hem oturmak hem de yatırım yapmak isteyenlerin tercihlerini değiştirdi. Son yıllarda girdi maliyetleri konutta tüketici tercihlerini etkiledi. Konut alımlarında küçük metrekareli evler ön plana çıktı.
Konut fiyatlarının artmasındaki en büyük etkenlerden biri inşaat maliyetlerindeki artış olarak öne çıkıyor. İnşaat maliyet endeksi, yıllık bazda yüzde 90 oranında artarken, malzeme endeksi artışı ise yüzde 113.27 oldu. Rekor bir seviyeye ulaşan inşaat maliyetleri nedeniyle müteahhitler zor bir süreçten geçerken bu durum hem fiyatlara hem de yeni yapılan konutların boyutlarına yansıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan İnşaat Maliyet Endeksi şubat ayı verilerine göre, 2020 yılında yükselişe başlayan endeksin bu yıl, bir önceki yıla göre yüzde 90.27 arttığı gözlemlendi. Arsa girdilerinden sonra en fazla maliyet artışı demir ve çimentoda gerçekleşti. Müteahhitlerin tekrar kentsel dönüşüme girmesini özendirecek önlemler alınması gerektiği görülmektedir.
İnşaat maliyetlerindeki artışlar satılık konut fiyatlarının üstüne çıktı. Yeni bir inşaat yapmanın maliyetleri günümüz şartlarında çok zorlayıcı oldu. Sektör temsilcileri, başladıkları işlere devam ettiklerini ancak fiyat baskısı nedeniyle artık projelerinde daha kontrollü gitmek zorunda kaldıklarını söylemektedirler.
Evlerin hacim ve metrekarelerinin düşmesiyle beraber mimari özellikler ve tasarımların önemi artmaktadır. Dar alanlarda fonksiyonel mimari çözümlemeler ile planlamalarda her köşeyi değerlendirmek gerekmektedir. Küçük alanlarda yapılan projelerin akıllı ve uygulanabilir olmasıyla modern ve konforlu yaşam kalitesi oluşturulmalıdır.
Bu projeleri yaparken iç mimari tasarım ve mimari proje ile beraber dış mekan ve sosyal donatı alanlarının önemi de artmaktadır. Yapılacak projelerde sosyal alanlar dar ve sıkışık alanlarda yaşayanların kendilerini daha özgür ve rahatlamış hissedecekleri yürüyüş alanları toplanma ve sohbet alanları gibi çözüm planları ile evlerde toplu olarak bir araya gelemeyen dost ve arkadaş çevrelerinin bir araya getirebilecek mekan tasarımlarını da içermesi gerekmektedir.
Sosyal faktörleri gözeten tasarım, esneklik kavramı ve konut tasarım örnekleri üzerinde durulmalıdır. Sosyal faktörleri gözeten tasarım ile konutun, daha çok kullanıcıya dönük tasarlanması gereklidir. Sosyal tasarım ve davranış bilimleri arasındaki ilişki göz ardı edilmemelidir. Esneklik kavramının konut için taşıdığı öneme ve tasarımda esneklik durumunun avantajlarına yer verilmelidir. Konut tasarım örneklerinde de insan merkezli ve esnekliğin ön planda olduğu, ailenin her yaş dönemi için kullanıma elverişli proje ve uygulamalar gerçekleştirilmelidir.