Tüm mekan algısının psikoloji üzerinde derin izdüşümleri vardır. Bilinçaltı algı, zamanla mekansal psikolojinin sirayetlerini kişinin hal ve davranışlarına yansıtmaya başlar. Kısaca yanlış uygulama psikolojinizi bozabilir.
Ufak tefek sıkça karşılaşılan yanlışlara değinelim,
Yeni evli çiftlerde, bütün eşyalar yeni alındığı için genellikle eksik kalır her zaman. Yaşanmamışlığın getirdiği bu durum (takdir edersiniz ki 40 yıllık bir ev hanımın evi ile kıyaslanamaz), eğer şiddetli beyaz ışık da yoğunsa ortamda, yeni evli çift üzerinde yalnızlık/eksiklik hissi oluşturabilir. Bunu engellemek için normal aydınlatmanın yanı sıra abajur, lambader gibi endirek aydınlatma modülleri kullanılarak günlük hayatlarında daha loş ışık kullanabilirler. Loş yani direk olmayan yumuşak ışık evi olduğundan daha samimi gösterecektir.
Evde seçtiğiniz renkler soğuk tonlarda ve keskin olmamalıdır. Sıcak renk seçimleri daha doğru olacaktır ancak hiçbir şeyin abartısı doğru değil dolayısıyla sıcak renk kullanacağım diye evi alev alev yakmayın. En doğrusu soğuk ve sıcak renkler arasında geçiş yapabilmektir. Renkler konusunda zorluk yaşıyorsanız pastel tonlara güvenin onlar bu konuda daha dostlar.
Evi eşya ile doldurmayın. Evin en önemli ayrıntısı ferah yani içinde nefes alınabilir olması.
Eve eşya seçerken uyumlu olmaya özen gösterin. Her eşyayı aynı renkte alamazsınız ancak birbiriyle uyum içinde olmasına özen göstermelisiniz. Birbiriyle uyumlu çok fazla renk olduğu için şu ayrıntıyı da vermek istiyorum, evin içindeki renk tonu sayısı üçü geçmemeli. Bu çok eşyanız olmasına rağmen gözün yorulmamasını sağlar.
Konuya genel olarak yaklaşırsak seçimlerinizi kendinizi nasıl hissetmek istiyorsanız ona göre yapın. İnternette bununla ilgili yazılar mevcut. Biraz araştırmayla daha sağlıklı sonuçlar elde edebilirsiniz. Ancak bir iç mimara danışmak her zaman daha sağlıklı sonuç verecektir