Zorlu bir yılı geride bırakıyoruz
Son iki yıla damgasını vuran Covid pandemisi iş yapış biçimlerini ve küresel anlamda dünya ticaretini değiştirdi. Konteyner ve gemi krizi nedeniyle Çin’den yapılan ithalatın azalışı, döviz kurlarında yaşanan ani ve yüksek artışlar, yüksek enflasyon, üreticilerin ihracata ağırlık vermesi nedeniyle malzeme bulmakta yaşanan sorunlar, bulunan malzemenin ihracat kuru ile hesaplanarak verilmesi yüzünden artan maliyetler, hastalık yüzünden iş gücünde yaşanan verimsizlikler, yeni inşaat projelerinin başlayamaması, iklim değişikliğine bağlı yaşanan yangınlar, sel felaketleri vs. pek çok olumsuzluğa rağmen 2021 yılını sektörel olarak büyüme ile kapatmayı bekliyoruz.
Büyümenin iki temel sebebi ihracat ile yenileme pazarıdır. Lojistik sorunları nedeniyle Çin’in kaybettiği pazarın Türkiye’ye yönelmesi yerli üreticilerin ihracatta rekor kırmasına olanak sağladı. Yeni yılda da ihracatın artan bir ivme ile yoluna devam etmesini öngörüyoruz. Kazanılan bu yeni müşterilerin kalıcı olması ise üreticilerimizin bundan sonraki performansına bağlı.
2020’de hızlanan ve 2021’de de devam eden yenileme pazarı ise pazardaki doygunluk ve artan maliyetler de göz önüne alındığında yeni yılda geçen iki yıla göre daha zayıf olacağı yönünde. Bu nedenle iç pazar için en önemli lokomotif yeni inşaat projeleri olacaktır. Başta arsa maliyetleri, demir ve çimento gibi inşaat malzemelerindeki artış ile yüksek konut kredileri sektörün önünü tıkayan en önemli sorunlar gibi görünüyor. Devletin düşük faiz politikasının yansımalarını 2022 yılında kredi tüketiminde görme şansımız olursa iç pazarın da yeniden hareketleneceğini düşünebiliriz. Aksi takdirde yeni yılın çok da umut verici olduğunu bugünden söylemek biraz zor gibi görünüyor.