Jeoloji mühendisliği ; geleceğin mühendisliği
“Sektörün Kilit Taşları” : JMO G. Marmara Şubesi
Sektörde faaliyet gösteren akademik odalar ile sivil toplum kuruluşlarını tanıttığımız “Sektörün Kilit Taşları” yazı dizisinde bu ay, son dönemde alanında etkin çalışmalara imza atan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi’ne konuk olduk.
Başkan Mehmet Yıldız ve yöneticiler, depremsellik gerçeğini öne alarak, başta Bursa olmak üzere sorumluluk alanlarındaki şehirlerin sağlıklı gelişimine katkı sunmak için önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirttiler ve jeoloji mühendisliğini ‘Geleceğin mühendisliği’ olarak tanımladılar.
Mehmet Yıldız (G. Marmara Şb. Bşk.)
Jeoloji mühendisliği meslek dalının çok geniş bir etki alanı var. Örneğin enerji güvenliğinde jeoloji mühendisliği konusunu ele alırsak, her ne kadar yenilenebilir enerji kaynakları da ciddi oranda faaliyete geçmiş olsa da enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için ülkemizdeki fosil yakıt kaynaklarını toprak altından çıkarmalıyız. Bunun için de jeoloji mühendisleri yer tespiti, rezerv tespiti ve bu süreçlerin rantabl bir şekilde ilerleyebilmesi için çalışmalar yürütmektedir. Karadeniz kıyılarımızda metanlı kömür yataklarımız bulunmaktadır. Bu malzemeler çok ekonomik olmadıkları için geçmişte üretilmiyordu ancak Amerika’da da örneklerini gördüğümüz gibi bu kaynaklarımızın da sağlıklı bir şekilde işlenebilmesi için gerekli teknolojilere ulaşıldı. Su ve su güvenliği konusu da bizim için çok önemli bir alan. Su tespitinin yapılması, çıkarılması, akifer özelliklerinin belirlenmesi ve strateji planlarının yapılmasında da yine jeoloji mühendisleri çalışmaktadır. Madenlerin üretimi konusunda da meslektaşlarımız önemli görevler üstleniyorlar. Bu nedenle biz mesleğimizi geleceğin mühendisliği olarak tanımlıyoruz. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda değeri çok daha fazla artacak bir meslek grubuyuz. Her türlü atığın depolanması da yine jeoloji bilimi ile ilişkilidir. 2045 yılında dünya nüfusunun 9 milyara çıkacağı düşünüldüğünde sürdürülebilirlik bizim için çok önemlidir.
Büyükşehir Belediye Başkanımızın randevu verdiği ilk akademik oda biziz. İlçe belediye başkanlarımızı da ziyaret ettik. Uzun ve ayrıntılı bir görüşme gerçekleştirdik. Jeo miras, jeo sit alanları hakkında, Bursa’nın genelinde jeolojik anlamda ne kadar sıkıntımız barsa, neler yapılması gerekiyorsa hepsini konuşuyoruz. Şehrin geleceği için yapılması gereken protokollerle ilgili görüşmeler yaptık. Büyükşehir belediyemizle iki protokol imzaladık. Aynı zamanda belki de Türkiye’de bir ilk olarak şehrimizdeki bir organize sanayi bölgesi ile bir protokol imzalayarak buradaki jeolojik çalışmaların yapılanma öncesi, esnası ve sonrasında kaliteyi arttırmaya yönelik bir teknik protokol işbirliğimiz oldu. Teknik protokoller çerçevesinde zemin etütlerinin daha sağlıklı yapılması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bursa hepimizin şehri ve gelecek hepimizin geleceği. Bu bilinçle üzerimize düşen her görevi yerine getirmeye devam edeceğiz.
İlkay Kartal (G. Marmara Şb. Bşk. Yrd.)
Bursa, Türkiye’nin pek çok iline göre zemin etütleri, bu etütlerin ardından çıkabilecek iyileştirme çalışmaları ile ilgili olarak iyi durumda diyebiliriz. Bursa’da bu çalışmalar özenle yapılıyor. Bursa’nın gelişimi ovaya doğru olduğu için şehir çok iyi zeminlerin üstüne kurulmuyor aslında. Bu yüzden de yapıların kat adedi ve yüküne göre çoğu yerde zemin iyileştirmesi ve farklı yöntemlerde çalışmalar gerekiyor ve bunların projeleri oluşturuluyor. 1999 depreminden sonra çıkarılan yönetmelikle birlikte detaylı şekilde zemin etütleri hazırlanmaya başlandı. Sonrasında her yaşanan depremle birlikte yönetmelik güncellendi. Yaşanan depremlerle tecrübelerimiz arttıkça ve teknolojide ilerledikçe artık çok farklı zemin iyileştirme çalışmaları yapılıyor. Zemin yapısına göre yapılan bu çalışmalarda Bursa olarak iyi bir yerde olduğumuzu söyleyebilirim. 1999 depreminden sonra belediyelerde zemin etüt birimleri kuruldu. Bunların öncüsü de Bursa Büyükşehir Belediyesi’dir. Bu yetkiler daha sonra 2013 yılında ilçe belediyelerine verildi. Belediyelerle bu konuda birlikte çalışıyoruz. Zemin etütleri konusunda Bursa olarak örnek bir şehiriz ve Türkiye genelinde sanayi bölgelerini denetleyen tek jeoloji mühendisleri odası biziz.
Özgür Yılmaz (G. Marmara Şb. Saymanı)
Bursa’da şu anda Osmangazi ve Yıldırım İlçelerinde mikro bölgelendirme çalışması yapıldı. Son olarak Nilüfer İlçesi’nde de bu çalışmaya başlandı. Mikro bölgelendirme çalışmaları ile bölgelerin zemin yapıları konusunda daha fazla veri elde edilebiliyor. Bursamız’da bu çalışmalarla sağlıklı kentleşme adına önemli adımlar atılmaya başlandı. Yaşadığımız deprem felaketlerinden ders aldığımızı söyleyebilirim. Daha detaylı çalışmalarla daha iyi bir şehirleşmeye gidiliyor.
Nagihan Yıldız (G. Marmara Şb. İş Sağlığı ve Güvenliği Kom. Bşk.)
Bizim öncelikli hedef olarak belirlediğimiz konu eğitim. Çalışanların ve işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yapılacaklar konusunda bilgilendirilmesine yönelik çalışmalarımız var. Yasamız 2013 yılında devreye girdi ancak bazı eksik kalan yönler var. Bu eksikliklerin tamamlanması için işveren ve çalışanlarımızın bilgilendirilmesi gerekiyor. Meslek içi eğitimlerimizde de iş sağlığı ve güvenliği konusunu ele alıyoruz. Meslektaşlarımızın da görev ve sorumlulukları hakkında bilgilendirilmeleri konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Özgür Atalık (G. Marmara Şb. Spor Kom. Bşk.)
Bizim odamızı gururlandıran bir futbol takımımız var. TMMOB Bursa İKK’nın düzenlediği futbol turnuvasını geçtiğimiz yıl şampiyonlukla tamamladık. Bu yıl da takımımızla gururlanmaya devam ediyoruz. Yoğun çalışma takvimimiz müsaade ettikçe oda olarak bu tür aktivitelere katılmaya çalışıyoruz.
Onur Arslan (G. Marmara Şb. Mesleki Uygulamalar Kom. Üyesi)
Zemin etüt raporu yazabilmek için bazı verilere ihtiyaç duyuluyor. Bunlardan bir tanesi de zemin etüdü yapılırken sondajlarla belirli noktalardan ve belirli derinliklerden alınan numunelerin deneylerinin yapılması yoluyla elde ediliyor. Yani biz laboratuvarlarda toprak verilerini sayısal verilere çeviririz. Bu işlemler yapıldıktan sonra zemin etüdü yapan arkadaşlar rapor hazırlarken buna göre taşıma gücü, oturma gibi gerekli hesaplamaları yaparlar. Bursa zemin etüdü anlamında çok iyi bir noktada. Bu işi çevre illerde de yapan arkadaşlarımız var, oralardaki çalışmalarla kıyasladığımızda gayet iyi durumda olduğumuzu söyleyebiliriz.
Canan Alan (G. Marmara Şb. Jeotermal Kaynaklar Kom. Bşk.)
Bursa termal sular açısından çok zengin bir il. Özellikle şehir merkezi içerisinde kendinden yüzeylenen doğal çıkış kaynaklar mevcut. Bunlar Osmanlı dönemine kadar dayanıyor, o zamanlarda kaydedilmiş o dönemdeki işletmelerin ruhsat ve tapularına geçilmiş kaynaklar. Bursa böyle bir şehir. Günümüze gelince, 2007 yılında 5686 Sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’nu hazırlandı. Bu kanun kaynakları yönetme, işletme, geliştirme yönüyle valiliklerdeki ilgili birimlere verdi. Şehrimizde bu konuda güzel çalışmalar yapılıyor, bu değerlerin korunabilmesi için odamızla bağlantılı çalışmalar yapılmalı. Bu konuda en etkili birim odamız. Odamıza danışılmadan yapılacak sondajlar ve çalışmalar boşa gidebiliyor veya var olan kaynaklara zarar verebiliyor. Bursamızın bu alandaki büyük potansiyelini hep birlikte sağlıklı bir şekilde kullanabilmeliyiz.