banner94

banner77

banner69

banner88

Ömer Kumova İnşaat nitelikli projeleriyle öne çıkıyor

Hayata geçirdiği vizyoner projelerle inşaat sektörüne yön veren, ödüllü projeleriyle Bursa’ya imza atan Ömer Kumova İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Kumova, çalışmalarını ve projelerini gazetemizle paylaştı.

RÖPORTAJ 20.12.2023, 00:21 22.08.2024, 10:38
Ömer Kumova İnşaat nitelikli projeleriyle öne çıkıyor
banner66

Bir yandan kentte önemli konut projelerine imza atmaya devam ederken, diğer taraftan da Bodrum’da açtıkları Rammos Hotel ile turizm sektöründe de faaliyet göstermeye başlayan firma, yeni projeleriyle de ses getirecek.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz? İş hayatına nasıl girdiniz? Bu mesleği yapmak küçüklükten beri hayaliniz miydi?

1978 Bursa doğumluyum. Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunuyum. 2002 yılında şirketin 3. jenerasyonu olarak yönetim kurulunda görev almaya başladım. Kendi jenerasyonumda 44 farklı projeyi tamamladık. Her tamamlanan proje ile yeni tecrübeler edindik, her defasında bir sonraki projede daha iyisini yapmayı hedefledik. Çocukluk yıllarımdan itibaren örnek aldığım ve benim bugünlere gelmemde büyük katkısı olan babam ile, daha gençlik dönemlerimde inşaatlara gitmemim mesleki bakış açımın gelişmesine büyük katkısı oldu. Üniversite sonrası şirkette görev almaya başladığım ilk yıllarda, genç olmama rağmen birçok farklı konuda sorumluluklar verilmesi, belki de uzun vadede edinebileceğim tecrübeyi daha kısa bir sürede edinmeme imkan sağladı.

2006 yılında kurulmuş olan RUMELİSİAD derneğinin, 10 yıllık bir süre boyunca tüm yönetim kurullarında farklı görevler aldıktan sonra, 2018-2020 döneminde RUMELİSİAD Başkanlık görevini de icra ettim. 2019-2021 dönemi Bursa Kültür Sanat Vakfı (BKSTV) Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum. TOBB Türkiye-Kosova Ticaret Sanayi Odaları Forumu Eş Başkanlığı görevini devam ettirmekteyim. Mesleki anlamda sorumluluk alan İnşaat Müteahhitleri Derneği (İMSİAD) ve YAPISİAD gibi sivil toplum kuruluşlarında görev almaya devam ediyorum.

Ömer Kumova İnşaat’ın kuruluşundan biraz bahsedebilir misiniz?

Kumova İnşaat 1985 yılında kuruldu.. Daha da öncesinde inşaat malzemeleri üretimi ve satışı ile zaten sektörün içindeymişiz. 2002 yılı sonrasında 3. Jenerasyon olarak şirketin yönetimine geçmemle birlikte şirketin bugünkü yapılanmasına katkı koyma imkanım oldu. İnşaa edildiği döneme göre farklığı olan, nitelikli, peyzajı ve sosyal donatısı güçlü projelerin yapımını gerçekleştirdik. 2007 yılında Ömer Kumova İnşaat firmamızı da ekleyerek, Kumova İnşaat ile birlikte grup firmaları olarak yolumuza devam ediyoruz. 3. jenerasyon olarak 21 yılda, 44 farklı projede, toplam 2.462 aileyi konut sahibi yaptık. Çok hırslı bir firma değiliz, ancak nitelikli ve müşterilerimizi mutlu eden projeler üretmeye özen gösteriyoruz.

Ömer Kumova İnşaat olarak sektörde neyi farklı yapıyorsunuz?

Hayata geçirdiğimiz projelerin satışını gerçekleştirirken, sattığımız kişiye mutlaka dikkat ediyoruz. Biz herkese daire satmıyoruz. Daha seçici davranmaya çalışıyoruz. Aynı dili konuşan insanları yan yana getirmeye çalışıyoruz. Kimliklerini site girişinde bırakarak hareket eden insan gruplarıyla hareket etmeye gayret gösteriyoruz.

Yaptığımız işin her zaman arkasında olmanın güvenini müşterilerimize yaşatıyoruz. Müşteri olarak tanıştığımız yeni komşularımız ile dost olmayı iyi becerebiliyoruz. Onları önemsiyoruz, her daim yanlarında olabilmek için efor sarf ediyoruz.

3. jenerasyon önderliğinde hayata geçirmiş olduğumuz 41 farklı proje ile tecrübemize tecrübe kattık. Kendimizi sürekli geliştirme, bir öncekinden daha başarılı projeler üretme konusunda çok çalıştık. Tüm sitelerde tesis etmiş olduğumuz profesyonel yönetim anlayışı ile bir yandan yapmış olduğumuz sitelerde oturan site sakinlerinin her türlü sıkıntılarında, ihtiyaçlarında yanlarında olduk. Diğer taraftan da geçmişteki projelerde, eğer varsa yapmış olduğumuz imalat ve kurgu hatalarını gözlemleyebilme ve düzeltme imkanına erişebilmiş olduk. Daha iyi projeleri; hatalarımızla yüzleşerek ve üzerine gidip düzelterek elde edebilme yolunda büyük bir azimle çalışıyoruz.

Arsa temininden-bölge analizine; projelendirlmesinden-uygulamasına kadar; satış öncesinden-satış sonrasına kadar her bir unsuru kendi bünyemizde detaylandırılarak, çözümlemesini yapıyoruz. Bu şekilde çok yönlü bakabilme ve düşünebilme özelliğimizi daha canlı ve güncel olmasına imkan sağlıyoruz.

Bursa’nın gelişimini ve bazı değerli istatistiki verileri doğru analiz ederek, doğru yerde doğru projeleri hayata geçirerek, Bursa’nın birçok bölgesinin gelişmesinde öncü olduk. En son Doğanköy bölgesinde, bölgenin ilk ve en büyük alanda yapılan projesini hayata geçirerek yine bölge adına öncülük yapıyoruz.

İnşaat yaptığımız alanların gelişimine ve değerlenmesine en çok katkı sağlayan firmayız. Hayata geçirdiğimiz projelerin yanındaki birçok parkın imalatını da üstlenerek bölge halkının kullanımına açtık, açmaya devam ediyoruz.

Ticari yaklaşımda olan, kütlesel olarak göz zevkimizi bozacak çirkin ve büyük yapılardan uzak durduk. Çevreye saygılı yapılar tasarlayarak Bursa’nın geleceğindeki görsel güzelliği önemsedik.

Uzun yıllardır beraber çalıştığımız güçlü taşeron altyapımız her zaman en güçlü yönlerimizden oldu. Çalışma arkadaşlarımızla hep iyi bir takım olmayı becerdik, bu birlikteliğin başarısı bir çok projede ve bir çok farklı kategoride ödülleri beraberinde getirdi. Batıkent-Adress Balat-Moda Bademli ile En Güzel Peyzaj Ödülleri aldık. Adress Balat ile En İyi Az Katlı Tasarım Ödülü’nü aldık. Moda Bademli ile En Güzel Konsept Proje Ödülü’nü aldık.

Müşterileriniz hangi kesimlerden oluşuyor?

Son 5 yılda Ömer Kumova İnşaat ailesine katılan müşterilerimizin oluşturduğu istatistiğe baktığımızda; Projelerimizi tercih edenlerin yüzde 75’i 30-50 yaş aralığında; yüzde 72’si üniversite mezunu. Ne istediğini iyi bilen bir insan grubuna hitap ediyoruz. 2. hatta 3. jenerasyonunu ev sahibi yaptığımız aileler var. Bu da müşteri memnuniyeti açısından önemli bir geri dönüş bizler için.

Yalnızca konut projesi mi üretiyorsunuz?

Ağırlıklı olarak konut üretimi konusunda güçlü bir firmayız. Ancak okul, ana okul, fabrika, ticari dükkanlar, iş merkezi, hotel projelendirmesini ve inşaatını gerçekleştirme imkanına da erişerek bu alanlarda da tecrübemizi geliştirme imkanına eriştik.

Kayapa Bölgesi denilince Ömer Kumova İnşaat akla geliyor? Bu bölgeyi özelleştiren nedir? Alıcılar için ne söylersiniz?

Son 5 yılda Kayapa bölgesinde 8 farklı projeyi tamamladık. 2 projemizin de imalatları devam ediyor.. Kayapa, şu anda Bursa’nın marka ve yatırım değeri en yüksek yeni yerleşim bölgeleri arasında. Kayapa artı değerleri çok olan bir bölge. Otoban bağlantı noktasına çok yakın bir konumda olması, Hasanağa-Akçalar-Kayapa sanayi bölgeleri başta olmak üzere, diğer tarafta Bursa’nın en büyük yeni sanayi bölgeleri Teknosab, Tosab, Karma OSB gibi birçok üretim merkezlerine en yakın konumda özel bir bölge olması; Bursa’nın havası en temiz üç bölgesinden biri olması; Uludağ Üniversitesi’nde bulunan 3milyon m2 ağaçlandırma alanına ilaveten bölge içinde yer alan çamlık alanıyla, küçük sanayiye kadar uzanan ve tarım alanı olarak imara kapalı olan Alaaddin Bey- Ürünlü bölgelerine yakınlığı gibi daha birçok önemli hususu değerlendirdiğimizde, farklı ayrıcalıkların Kayapa merkezinde toplanmış olduğunu söyleyebiliriz.

Konut yatırımı yapacak alıcılar için şunu söylemek isterim; doğru bölgede, doğru zamanda yatırım yapmak lazım. Alıcılar, Kayapa bölgesinde bugün bitmiş ve sorunsuz olduğunu gözlemleyebildikleri ve bütçeleri çerçevesinde beğendikleri projeyi kimden istiyorsa alsınlar, devam eden projelerde ise güvenilir firmaları tercih ederek risklerini ortadan kaldırsınlar. Bu şekilde mutlaka kazanırlar.

Siz yatırımınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kendi yapmış olduğumuz projelerdeki ticari alanları satmıyoruz, her projemizden konut alımı yaparak bizler de müşteri oluyoruz ve bu alanları kira gelirine dönüştürüyoruz. Diğer taraftan şirketin uzun vadede hayata geçireceği proje alanları için arsa yatırımları yapıyoruz. 2021 yılında Bodrum’da hayata geçirdiğimiz Rammos Hotel Bodrum projesi ile turizm sektörüne yatırım yaptık ve bu alanda yatırımlar yapmaya uzun vadede devam etmeyi arzu ediyoruz.

Devam eden projeleriniz hangileri?

Kayapa bölgesinde inşaatı devam eden 116 konutluk Park Mahal ve 78 konutluk Rios by Kumova projelerimiz var. Doğanköy’de yapımına başladığımız 252 konut, 49 ticari alandan oluşan Doku by Kumova olarak konsept bir projemiz var. Doku projemiz çok farklı ve tekrarı olmayacak, üst seviyede beklentileri karşılayacak, nitelikli ve örnek bir proje olarak hayata geçiyor.

Planladığınız yeni bir proje var mı?

Sözleşmesini imzaladığımız ve üzerinde proje çalışmalarını devam ettirdiğimiz iki farklı projemiz var. Balat bölgesinde 2024 Ağustos ayında başlanacak şekilde, toplamda 192 adet 1+1 ve 2+1 konut ile 12 adet ticari alanlı bir proje üreteceğiz. Yine aynı şekilde Mudanya Yolu üzerinde 300 adet 1+1, 2+1 konut-home ofis konsepti ile giriş katında 72 adet ticari üniteli bir projeyi, 2024’ün ikinci yarısında inşaatına başlayacak şekilde hayata geçirmeyi düşünüyoruz.

Bursa dışında projelerinizden bahseder misiniz? Bodrum’da Rammos Hotel ile turizm sektörüne çok hızlı girdiniz? Nasıl böyle birden gelişti?

Biz 20 yıldır Bodrum’da projeler üretiyoruz. Dolayısıyla o bölgeyi çok iyi tanıyoruz. Benim hedefim 50-55 yaşlarında Bodrum’da bir butik otel yapıp, görev ve sorumlukları bir alt jenerasyonumuza devrettikten sonra, ağırlıklı yaşam yerimi Ege bölgesine kaydırabilmek şeklindeydi. Rammos Hotel Bodrum projesi ile bu yöndeki yatırım ve yaşam hedefim, daha erken yaşlarda karşılık bulmuş oldu.

İnşaat tecrübesi yüksek bir firma olmamızın, imalat yönünden ciddi avantajını yaşadığımız Rammos Hotel Bodrum projemiz sadece 13 çalışma ayında tamamlanmış, doğru danışmanlarla çalışılmış olan bir ortak akıl projesidir. Rammos Hotel ile hedefimiz önümüzdeki 2 yıl içinde Turgutreis bölgesinin en güçlü müşteri memnuniyetine sahip, kaliteli ve nitelikli hizmet veren hoteli olabilmektir. Bu anlamda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda dostlarımızın, çalışma arkadaşlarımızın ve mülki amirlerin katılımında açılışımızı gerçekleştirdik. Devamındaki çok başarılı organizasyonlara imza atarak çok kısa bir sürede hotelin marka değeri ve bilinirliğini Türkiye çapında arttırdık.

Yabancılara konut satışı yapmakla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Biz 2000’li yılların başında Bodrum’da projeler üretmeye başlamıştık. Dolayısıyla Bodrum Yalıkavak’taki ilk projemizde İngiliz ve İtalyanlar’la çalıştık. Çok nitelikli ve gelir düzeyi yüksek bir profil geliyordu o zamanlarda. O dönem doğru bir kesime satış yapma fırsatını ülke olarak iyi yönetemedik. Aynı evi iki kişiye satanlar oldu. Vaat edilen ile sunulan ürün arasında ciddi farklılıklar olan projeler çok fazla oldu. Birçok proje mahkemelik oldu. Bu sebeple gelir düzeyi yüksek olan bu grubun ülkemize yatırım yapma hevesi kırıldı. Bu yatırımcıları, çevrelerindeki insanlar ile birlikte tamamını; o yıllarda İspanya, Portekiz sahillerine yatırım yapmaları için elimizle ittik.

Sonrasında Türkiye’nin belirli bölgeleri hariç, ağırlıklı olarak Ortadoğu ülkelerinin alt ve orta gelir seviyesine ülke olarak hitap eder duruma geldik. Yabancıya satışa karşı değilim ama nitelikli yabancıyı çekmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Ülkemizin yabancı yatırımcı ve gelir getirecek turizm hedeflerini masaya yatırıp, tüm sektörler için belirli hedefler dahilinde daha planlı bir şekilde hareket etmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

Şu anda sizce sektörünüzün en önemli sorunlar nelerdir sizin bakış açınıza göre?

Yeni bölgelerin imara açılmaması sonucu arsa fiyatlarının sürekli artıyor olması; nitelikli personel bulunamaması; inşaat maliyetlerinin enflasyonun çok üzerinde olacak şekilde artıyor olması; yüksek banka faizleri ile finansman maliyetinin dönem itibariyle yükselmiş olması; satış sonrası sorumlulukların her geçen gün daha da zorlaşıyor olması; görünmeyen giderlerin ve dolaylı vergilerin genel maliyetlendirmedeki yüzdesinin son yıllarda çok fazla yükselmesi; KDV iadelerinin hızlı bir şekilde yapılmaması sebebiyle alacakların yüksek enflasyon karşısında eriyor olması; mevzuat ve yönetmeliklerde uzun yıllardır düzenlenemeyen eksikliklerin sektörde oluşturduğu sıkıntıları, genel bir başlık altında toparlayabiliriz.

Bursa’da artık daha küçük dairelerin tercih edildiği görülüyor. Sizce bu durumun en büyük sebebi nedir?

Çünkü her geçen gün yaşam şeklimiz değişiyor. Bursa genelinde, Türkiye genelinin %10 üzerinde bir boşanma oranı gözlemliyoruz. Bu da bir büyük evin iki küçük eve dönüşmesine sebep oluyor. Son yıllarda Türk aile yapısının küçülüyor olması, genç neslin eğitimleri sonrası ailesinden ayrı evde yaşama arzusu, ülke genelinde üniversite ve üniversitelerde okuyan öğrenci sayısının artıyor olması gibi daha birçok farklı sebeplerden ve tabiki en önemli sebep olarak inşaat m2 birim maliyet artışlarından dolayı küçük dairelere tercih her geçen gün artmaktadır.

Kira bedellerindeki artış da tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da gündemde. Peki sizce bu konuda doğru önlemler alınıyor mu?

Ülkemizde kira bedellerindeki artışların en büyük nedenlerinden biri ev sahipliği olma oranının düşmüş olmasıdır. 2014’te yüzde 61 olan ev sahipliği olma oranı, 2022’de yüzde 57,5’a düşmüştür. Bu fark da günümüzde yıllık 160.000 ilave kiralık konut ihtiyacına sebep olmuştur.

Son üç yıla baktığımızda, maliyet artışları ve talep düşmesi sebebiyle yeterli konut üretemedik. Konutlarda uygulanan yüzde 25 kira artış sınırlandırmasına sebep, yatırımcılar konut yatırımı yapıp kira geliri elde etme alışkanlıklarını ertelediler. Bu vesilelerle kiralık konutlarda arz talep dengesi bozuldu.

Kira bedellerinin artışını dizginleyebilmek için; kredi faiz oranlarını düşürerek konuta erişimi kolaylaştırmamız lazım; daha ulaşılabilir fiyatlarda konutlar üretebilmek için arsa fiyatlarından başlayarak bir dizi önlemler almak lazım. Boş tutulan evlere ilave emlak vergisi verilebilir. Dünya’daki diğer örnekler incelenebilir. Örneğin Almanya’da arz talep dengesine göre dönem dönem ruhsat verilen her projenin yüzde 12,5’una kadar yatırımcıların kiralama yapması zorunlu kılınabiliyor. Denge oluştuğunda tekrar satışına müsaade ediliyor.

Konut rakamlarında bir balon etkisi var mı sizce?

Türkiye’de yıllık 950 bin konut ihtiyacımız var. Bu rakamın içinde yabancıya satışlar dahil değil. 2014-2017 yılları arasına baktığımızda, yıllık ihtiyacın çok üzerinde olacak şekilde yıllık 1 milyon 300 bin civarı konut inşa etmişiz. Bu dönem İstanbul başta olmak üzere belli bir stok oluşmuştu. Sonrasında pandemi ve ekonomik kriz ile birlikte yıllık ürettiğimiz konut sayısı 550-600 bin civarında kalmıştı. Daha önceden fazla ürettiğimiz konut sayısını bu yıllarda harcandı. Pandemi sonrasında da üç yıl arka arkaya yıllık konut üretimimiz 550 binler seviyelerinde kaldı. 2023 yılında ise 400 bin civarında bir üretim bekleniyor. Böyle bir dönemde balon etkisinden söz etmek çok mantıklı değil. Konutlarda balon etkisi olup olmadığını en kolay, piyasadaki kiralık daire olup olmamasından anlayabiliriz. Kiralık daire yoksa balon etkisinden bahsetmek mümkün değildir. O yüzden günümüzde konut rakamlarında balon etkisinden söz etmek mümkün değildir.

Yapı sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bugün için konuşacak olursak, inşaat maliyetlendirindeki enflasyonun çok üzerinde seyreden maliyet artışları sektör için büyük sıkıntı. Bu yüksek maliyetlerle inşaat yapabilmek artık çok kolay değil. O yüzden ara segment inşaat firmaları ya küçülmek, yada birleşerek büyümek durumunda kaldılar veya bu dönemde inşaat yapmadılar. Bundan sonraki süreçte de daha büyük firmaların ayakta kalarak sektörün devam edeceğini düşünüyorum.

Sektörde işçilik maliyetlerinin arttığı da görülüyor. Bu durumun en büyük sebebi nedir?

Genel çerçevede baktığımızda biz Türk müteahhitleri olarak dünya çapında en fazla iş alan ülkeler sıralamasında ilk 3 içerisindeyiz. Geçmişten bugüne Türk müteahhitleri, yurtdışındaki projelerine çok fazla çalışan göndermeye devam ediyor. Maraş ve çevresindeki illerde yaşanmış olan büyük deprem sonrası kentsel dönüşüm çalışmaları ciddi bir işgücü ihtiyacı doğurdu. Yeni neslin de ağır bir sektör olarak bu iş kollarını tercih etmemesi vesilesiyle, sektör işgücü temini açısından bir çıkmaza girmiştir. Sayılan sebeplerden dolayı, 2022 Ocak-2023 Aralık arasındaki süreçte asgari ücrete gelen zam toplamı yüzde 268 iken; İnşaat çalışanlarının yevmiyelerine gelen zam toplamı yüzde 466 olmuştur.

Konuta olan talebin azalmasıyla konut fiyatlarında düşüş bekliyor musunuz?

Konuta erişimin her geçen gün zorlaştığı bir dönemde, konut fiyatlarında kalıcı bir düşüşün gözlemlenmesi mümkün değil. Konut fiyatlarında düşüşün gözlenebilmesi için; döviz, hammadde ve enerji fiyatlarında gerileme, işçilik fiyatlamalarında düşüş gözlenmesi zorunludur. Günümüzün ekonomik verilerini dikkate aldığımızda; saymış olduğumuz bu maliyet kalemlerinde bırakın düşüşü, sınırlı bir artış bile olması sektör genelinde büyük başarı olarak değerlendirilecektir. Maliyet artışlarına ilaveten gelen finans maliyetinin de oluşturduğu ekstra yük de, aslında konut fiyatlarının daha ne kadar uzun bir süre daha artarak devam edeceğini, süreç yönetimi olarak tahmin etmemizde önemli bir veri olmaktadır.

Konut satışlarında 2024 için beklentileriniz, öngörüleriniz nelerdir?

2024 yılını sektörel ve finansal sıkıntıların bu kadar yoğun hissedildiği bir dönem olarak geçeceğini dikkate aldığımızda, konut üretebilme adına çok daha zorlu bir yıl olacak. 2024 yılı ev sahipliği olma oranının daha da düşeceği, kiralık evleri bulmada çok daha fazla sıkıntının yaşanacağı, kiralık ev fiyatlarının ve konut satış rakamlarının daha da artacağı bir yıl olacağını düşünüyorum. Yakın bir zamanda insanların konut erişimine ulaşabilmelerine katkı sağlayacak uygun bir konut kredi faiz oranı imkanı sağlanmazsa; sektörün devlet üzerinde oluşturacağı yük, kredi finasmanının devlete oluşturacağı yükten çok daha fazla olacaktır.

Üniversitelerle sürdürdüğünüz projelerinizden bahseder misiniz?

2013 yılında Uludağ Üniversitesi ile başlattığımız ve sonrasında Bursa Teknik Üniversitesi ile de sürdürdüğümüz projemizle mimarlık ve mühendislik fakültelerinden toplamda 30 öğrencimizi yaz stajlarında değerlendiriyoruz. Dışarıdan gelen arkadaşlarımızla birlikte bu sayı bazen 45’e kadar ulaşıyor. Onlara 3 veya 4 grup halinde staj imkanı sağlıyoruz. Biz de aynı anda 3 veya dört şantiye olduğundan dolayı inşaatlarımızda her yapım aşamasını göstermeye ya da sevdirmeye çalışıyoruz. Önemli olan burada çocukların sektörde kalmalarını sağlamak. Stajlarının ardından bu arkadaşlarımızla bağımız kopmuyor, devamında arzu edenlerle koçluk ilişkisi çerçevesinde, kariyer hayatlarında da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi İnşaat bölümü ile de yaklaşık 6 yıldır işbirliğimiz sürüyor. Oradaki kardeşlerimizin de geleceklerini şekillendirmeleri adına çeşitli faaliyetlerde ve desteklerde bulunuyoruz. Bu çalışmalara en başta bireysel olarak başladık, sonrasında RUMELİSİAD ve İMSİAD ile devam ettirdik. Şu anda YAPISİAD’ı devreye soktuk. Hep beraber bu çalışmaları genele yaymayı istiyoruz.

İş hayatı size neler öğretti? Genç girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir?

Ben, üniversiteden 1999 yılında yaşanan deprem felaketinin ardından, çok zor bir dönemde mezun oldum. İnşaatların durdurulduğu, mevzuatların tekrar gözden geçirilmeye başlandığı, belirli bir süre sektör genelinde resesyonun yaşandığı bir dönemdi. Şu anda da zor bir dönem yaşıyoruz. Bu yüzden ben yeni mezun arkadaşlarımızı da empati yaparak çok iyi anlayabiliyorum. Bu süreçte eksik olduklarını düşündükleri konularda kendilerini geliştirmeleri yönünde tavsiyelerde bulunuyoruz. Diğer taraftan da işi sahiplenme azimlerini artırmaları, bilgi ve becerilerini geliştirme çalışmaları içinde olmaları gerektiğini sürekli olarak anlatıyoruz. Bizim dönemimizde hangi okuldan mezun olunduğunuz çok önemliydi. Günümüzde ise sektör paydaşlarının beklentisi, kimin bu işi yapmayı daha çok istediği ve sahiplendiği hususu ön plana çıkmış durumda.

İş hayatı dışında zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz?

Biri 17, diğeri 14 yaşında iki oğlum var. Eşimle birlikte, çocuklarımızla vakit geçirmeyi çok önemsiyoruz. Yetenekleri çerçevesinde büyük çocuğumla basketbol, küçük oğlumla futbol oynuyoruz. Fırsat buldukça dostlarla halı sahada futbol oynamaya çalışıyorum. Yürüyüş yaparak iş stresinden uzaklaşmaya çalışıyorum. Çevremizdeki dostlarımızla, komşularımızla ailece olacak şekilde, güzel birliktelik organizasyonlarına vakit ayırmaya çalışıyoruz.

Konut ve Yapı Gazetemiz için neler düşünüyorsunuz?

Konut ve Yapı Gazetesi çok önemli bir sektörel yayın. Bizim sektörümüzün çok fazla eksiklikleri var. Bu eksiklikleri bireysel çabalarla aşamayız. Hep birlikte efor sarf etmeliyiz. Bu sorunları daha geniş mecralara duyurabilmemiz gerekiyor. Bu anlamda Konut ve Yapı Gazetesi’nin kurulduğu günden bugüne çok önemli ve özel bir yeri olduğunu düşünüyorum.

banner105
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
19°
açık
banner61
banner62
banner89