Muzaffer Rızvanoğlu: “Değer katan projelere imza atıyoruz”

Bursa’da üst düzey inşaat yapan sayılı firmalar arasında yer aldıklarını ifade eden Rızvanoğlu İnşaat’ın kurucularından Muzaffer Rızvanoğlu, projelerinde nicelikten çok niteliğe önem verdiklerinin altını çiziyor.

Rızvanoğlu, Nilüfer gibi düzenli bir bölgede faaliyet göstermekten mutluluk duyduklarını belirterek, pandemi sürecinde şirket bünyesine dahil ettikleri tasarım ofisiyle Türkiye’nin dört bir yanına hizmet vermeye başladıklarını söylüyor.

RÖPORTAJ: Nagihan GÖRKEN

Muzaffer Rızvanoğlu, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Firmanızın kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz?

1955 Erzurum doğumluyum. İlk, orta, lise ve yüksek okul tahsilimi Erzurum’da yaptım. Bursa’ya 1986 yılında geldim. 1990 yılında da inşaat işine başladım. 32 yıldır Bursa’da özellikle de Nilüfer bölgesinde inşaat işiyle uğraşmaktayız.

Rızvanoğlu İnşaat daha çok hangi projelere imza atıyor?

Daha çok konut ve ticari binalar yapıyoruz.

Bugüne kadar hangi bölgelerde projeler yaptınız? Toplamda kaç proje bitirdiniz?

Biz sadece Nilüfer’de iş yaptık. Nilüfer’in hemen hemen kuruluşundan beri buradayız ve burada iş yapıyoruz. Yaklaşık 30 projemiz oldu. Bin civarında konut, 300 civarında da iş yeri ürettik.

Neden Nilüfer’i tercih ettiniz?

Daha planlı bir bölge. Yeni yerleşim bölgelerinin burada olması, altyapının daha iyi olması, belli bir tabakanın Nilüfer’de konut alma ya da iş yeri edinme tercihinden dolayı biz de burada inşaat yapmayı tercih ettik. Bursa’da ilk oturduğum yer Kükürtlü Mahallesi. Sonra ben de yaptığımız projelerden birine taşındım. 30 yıldır Nilüfer’de ikamet etmekteyim.

Rızvanoğlu İnşaat projelerinin öne çıkan özellikleri nelerdir?

Biz iş yaparken nicelikten çok niteliğe önem verdik. Belki proje sayımız çok fazla değil, ama yaptığımız projelerin hepsi üst düzey projeler. Projelerimizdeki binaların güvenli, sağlam, fonksiyonel ve problemsiz olmasına özen gösterdik. Kalitemizden ödün vermedik. Piyasanın üzerinde fiyatlarımız oluştu ama biz bunu tercih ettik ve bu yönde yürüyoruz. Halen de yaptığımız işler öyle. Bölge olarak da iyi bir bölgede iş yapıyoruz. Bursa’da üst düzey inşaat yapan 3-5 firmanın içindeyiz.

Şu anda devam eden bir projeniz var mı?

Şu anda yeni bir projemiz yok. Geçmişten gelen projemiz vardı. Onları bitirmek üzereyiz.

Önümüzdeki süreçte hayata geçirmeyi planladığınız projeler var mı?

1-2 tane yeni proje var ama henüz netleşen bir şey yok. Tabii biraz da süreci bekliyoruz. Şu anda pandemi yeni yeni bitiyor. Ekonomik kriz, enerji fiyatlarının çok fazla yükselmesi dolayısıyla malzeme fiyatlarının yükselmesi inşaat sektöründeki fiyatların yüzde 100’lere yakın artış göstermesine neden oldu. Bu nedenle yeni proje için acele etmiyoruz. Biraz daha piyasanın oturmasını bekliyoruz.

İnşaat sektörü zor bir süreçten geçiyor. Meslek hayatınızda daha önce böyle bir dönem yaşadınız mı? Pes etme noktasına geldiniz mi?

Geçmişte de zor bir dönem oldu. 1999 depreminden sonra ciddi bir zorluk oldu. 2004 yılına kadar inşaat sektörü canlanmadı. Ama bunlar, pandemi ve ekonomik kriz dönemindeki kadar inşaat sektörüne zarar vermedi. Sektör bunlara hazırlıksız yakalandı.

Pandeminin sektörünüzü bu kadar etkileyeceğini düşünüyor muydunuz?

Sadece salgın değil, aslında darbe girişimi de sektörümüzü etkiledi. Darbe girişimi ve pandemi, bunların hepsi Türkiye’nin karşılaştığı önemli sıkıntılar. İnşaat sektörü burada çok hazırlıksız yakalanmıştı. Dolayısıyla kendi sermaye yeterliliği olmayan birçok firma sıkıntılar yaşadı. Zor bir süreçti. İnşallah böyle bir süreç yaşamayız. Daha yeni yeni bunları aşıyoruz.

Bursa dışında projeleriniz var mı? Yapmayı düşünüyor musunuz?

Pandemi sürecinde firmamızın içinde tasarım bölümü açtık. Şu anda 20’ye yakın çalışanımız var bu bölümde. Tekirdağ’dan Hatay’a, Hatay’dan Erzurum’a kadar Türkiye’nin çeşitli illerinde tasarım odaklı projeler yapıyoruz. İnşaatlarını yaptıklarımız da var ama bunlar daha çok müstakil binalar. İç dekorasyon da yapıyoruz.

Sektörün bazı konularda sorunları var. Nitelikli insan gücü bunların başında geliyor. Sizin sektörde karşılaştığınız sorunlar neler?

Sektörümüzün birçok problemi var. Pandemi döneminden sonra inşaat sektörünün daralmasıyla bu sektörde çalışan insanlar başka sektörlerde arayışa girdiler. Dövizin yükselmesi nedeniyle, Türkiye’deki gelirler düştü. Burada yetişmiş nitelikli elemanlarımız yurt dışına gitti, şu anda bizim yetişmiş personel açısından ciddi sıkıntımız var.

Bazı firmalar Suriye’den gelen göçmenlerle bunu karşılamaya çalışıyor ama bizim kendi elemanlarımızın kalitesinde nitelikli elemanlar değiller. Meslek okullarının ihmal edilmesi dolayısıyla yetişmiş çok fazla elemanımız da yok. Bu alanda ciddi sıkıntı var. Bunun eksikliğini her zaman hissediyoruz. Umarım bundan sonra meslek liselerine ya da meslek yüksek okullarına bu yönde daha ağırlık verilir. Çünkü inşaat sektörü ciddi bir sektör. İnşaat sektöründe çalışan insanların da bu sektörün ciddiyetine yakışır, yetişmiş elemanlar olması lazım.

Başka problemlerimiz de şöyle; bizim alt taşeronlarımız var, onlara iş veriyoruz. İşleri biz onlara ihale ettiğimiz halde tüm sorumlulukları dönüp dolaşıyor müteselsil olarak bize geliyor. Bu ciddi manada inşaat sektörünün açmazı. Bu konuda daha paylaşmacı risk dağılımı olması gerekirken bütün risk yüklenicide kalıyor. Her ne kadar inşaatlarımızda sigorta da yaptırsak, yine de bu işin mağduru biz oluyoruz.

3-5 ya da 10 yıl sonra, “Ben falan firmada çalışmıştım. Benim kıdem tazminatım verilmedi” diye hiç tanımadığınız bir kişi gelip size dava açabiliyor. Bunu genellikle de kazanıyorlar. Oysa bu yanlış bir şey. Biz bunları çalıştırmadık. Taşeron firmalarımız çalıştırıyor. Ama taşeron firmadan haklarını alamayınca dönüp dolaşıp iş bize geliyor. Bu bizim için önümüzü göremediğimiz ciddi sıkıntılardan bir tanesi. Zaman aşımının 10 yıl değil, bir yıla düşürülmesi gerekir en azından. Bunu her platformda dile getiriyoruz ama bugüne kadar olumlu bir gelişme olmadı.

Bursa sanayi kenti olması nedeniyle sürekli göç alıyor ve kent özellikle batıya doğru genişliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sizin gelecekte gelişim beklediğiniz bir bölge var mı? Varsa, buralara yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?

Bursa, Uludağ’ın eteklerinde kurulmuş bir şehir. Dağın altında Bursa ovası başlıyor. Bursa ovası bundan 30-40 yıl önce ciddi bir tarım arazisiydi. Ne yazık ki sanayi, konut ve gecekondu alanlarıyla doldu. Bursa’nın doğu ve batı haricinde gelişme ve büyüme şansı yok. Doğu tarafı biraz daha plansız bir gelişme gösterdi. Batı tarafı biraz daha planlı. Benim görüşüme göre Bursa batıya doğru biraz daha büyüyecek. Ama Bursa’nın çok fazla büyümesi de kentin lehine bir durum değil. Bursa coğrafi olarak bu kadar nüfusu kaldırabilecek bir şehir değil. Dolayısıyla bunun önlemleri şimdiden alınmalı. Belki şehir içinde son 30-40 yıldır yapılan gecekonduların veya ruhsatsız binaların, çarpık yapılaşmanın kentsel dönüşümle şehre kazandırılması ve yeni oluşacak göçlerin ya da yeni nüfus artışlarının bu bölgelerde barındırılması daha doğru olur diye düşünüyorum. Kentsel dönüşüm konusunda son zamanlarda ciddi bir çalışma var. Ama bu çalışmalar henüz riskli binaların dönüşümü dışında kentsel dönüşüme dönmüş değil. Yerel yönetimlerin ve tabii ki iktidarın bu işte ciddi manada yol göstermesi, yol açması ve katkıda bulunması gerekiyor. Ayrıca kanunlarda da ciddi manada aksaklıklar var. Bunların da giderilmesi gerekiyor.

Sizin kentsel dönüşüm projeleriniz var mı?

Bursa’da en fazla kentsel dönüşüm yapan firmalardan biriyiz. Şu anda sadece FSM Bulvarı üzerinde 4 tane kentsel dönüşüm projesi yaptık. Sanırım 7-8’in üzerinde kentsel dönüşüm projemiz var. Hepsi de Nilüfer’de. Boğan projeler değil daha çok bulvara değer katan binalar yaptık.

Yabancılara konut satışı konusunda ne düşünüyorsunuz?

Bu aslında İstanbul’da var. Yalova’da da ciddi manada bir yabancı satışı var. Yine Antalya’da da… Bursa’da daha az ama var. Biz henüz yabancılara bir satış yapmadık. Öyle bir projemiz olmadı. Ama yabancıların Bursa’da konut alması çok da negatif bir durum değil. Bu, Bursa’ya pozitif değer katar. En azından o insanların her yıl turist olarak belli bir süre burada kalmaları Türkiye ekonomisine ciddi manada katkıda bulunur diye düşünüyorum.

2022 yılına dair beklentileriniz nelerdir?

Bu yıl, geçen 5 senenin yorgunluğunu atmayı istiyoruz. Çok fazla yeni bir projeye girmeyi düşünmüyoruz. Çok zorlu bir 5 yıl geçirdik. 2016’dan bu tarafa 6 yıl çok zorlu geçti. Dolayısıyla biraz daha nefes alıp, soluklanıp, önümüzü görmek istiyoruz. Pandemiyi ve ekonomik krizi atlattıktan sonra yeni projeler olur.

Hobileriniz var mı? STK’lara üye misiniz?

Sadece İMSİAD üyesiyim. Benim hobim torunlarımla vakit geçirmek. Onlarla vakit geçirmeyi daha çok seviyorum. Ve günümün büyük bir kısmı onlarla geçiyor. Onun haricinde fırsat bulursak kitap okuyoruz, seyahat ediyoruz, seyahat etmeyi seviyorum.