İnşaat sektörünün 'Referans'ı
Aileden inşaatçı olan Murat Demir, 2000 yılında kendi firması Referans Yapı’yı kurarak Bursa genelinde önemli projeler üretmeye devam ediyor. Şu an Kayapa, Balkan ve 23 Nisan Mahalle’lerinde 5 ayrı projeyi aynı da yürüten Demir, iyi projenin her zaman sattıracağına da vurgu yapıyor.
Murat Demir, hem siyasette, hem sivil toplum kuruluşlarında hem de iş hayatında Bursa için önemli bir isim. Kapalıçarşı’da başlayan iş hayatı otomotiv ve inşaatla devam ederken gelecek yıllarda meyvecilik alanında da yatırım yapmayı hedefliyor. Lokomotif işi inşaat olan Demir, şu an 5 ayrı projeyi aynı anda yürüterek böyle bir dönemde önemli bir iş başarıyor.
Daire tipi olarak genelde 3+1, 4+1 ve 5+1’leri tercih ettiğini ifade eden Demir, Yıldırım’dan Mudanya’ya, Nilüfer’den Osmangazi’ye kadar her yerde proje ürettiğini, bu projeleri de daha çok kendi arsaları üzerine yapmayı tercih ettiğini belirtiyor.
Bursa’nın tarihi turizmi ve sanayisiyle önemli bir şehir olduğunu söyleyen Demir, şehrin neresinde olursa olsun nitelikli bir daire üretildiği takdirde satış sorunu yaşanmayacağını belirtiyor. Sektörde bir takım sıkıntılar olduğunu ifade eden Demir, “Bu sorunları 2’ye ayırmak lazım. Birincisi üretim açısından yaşadığımız sıkıntılar, ikincisi de üretimde kullandığımız ürünlerin tedariki ve maliyeti açısından sıkıntılar” diye konuştu.
Sürekli dillendirilen ancak bir türlü sonuca ulaşamayan kentsel dönüşüm konusunda da fikirlerini söyleyen Demir, “Bursa’da kentsel dönüşümün hızlanması ve nihayete ermesi için daire sahiplerinin de ellerini ceplerine atma vakti geldiğini gözlemliyorum. Biz de bu kentsel dönüşüme katkı yapalım üzerine 100 bin – 150 bin TL verelim diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu da önümüzdeki süreçte kentsel dönüşümün hızlanacağını gösteriyor” dedi.
Balkanlardan gelen bir ailenin çocuğu olarak Bursa iş, siyaset ve sivil toplum kuruluşu hayatında oldukça aktif bir profil çizen Murat Demir, Referans Yapı, yeni projeleri ve inşaat sektörüne dair merak edilenleri Konut ve Yapı Gazetesi’ne anlattı.
Murat Demir hem siyasette hem sivil toplum kuruluşlarında hem de iş hayatında oldukça aktif bir profil çiziyorsunuz. Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?
Bursa’da 1973 yılında doğdum. Balkanlardan gelmiş bir ailenin evladı olarak hayatımızı sürdürüyoruz. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Anadolu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde İktisat bölümüne devam ederken sonra iş hayatına girdim. Kapalıçarşı’da 12 yıl döviz bürosu işletmeciliği yaptım. Ticaret hayatı için Kapalıçarşı iyi bir okuldur. 2000 yılından beri de inşaat sektörünün içerisindeyim.
Referans Yapı nasıl kuruldu?
Aslında inşaatçılığımız babamızdan geliyor. Babam ilk kez 1988 yılında kendi evimizi yaparak ve Ferah İnşaat adıyla bir inşaat firması kurarak bu sektöre adım attı. 1995 yılına kadar çok bina üretti. Biz de onun yanına gidip gelerek yavaş yavaş inşaat işlerini öğrenmeye başladık. 2000 yılı itibariyle de inşaat sektörüne Referans Yapı olarak adım attık.
Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz projeler hangileri? Şu ana kadar kaç konut, kamu kurumu, özel kurum, sanayi yapıları vs. inşa ettiniz? Nasıl bir müşteri kitleniz var?
Yıldırım’dan başlayıp Osmangazi ve Nilüfer’de olmak üzere şehrin her bölgesinde konut üretmeye çalışıyoruz. Başlarda Yıldırım Selimzade bölgesinde çok inşaat yaptık. 2012-2013 yılında 23 Nisan Mahallesi’nde projeler tamamladık. 2015 senesinde Hayat Hastanesi’ne başladık ve 2017’de teslim ettik. Bu süreçte Mudanya’da butik bir proje olan Yelken Evleri projesine başlayıp bitirdik. Hastane dışındaki binalarımız genelde ailelerin oturduğu 3+1, 4+1 ve 5+1 daire tiplerinden oluşan nitelikli konutlar. Ofis ve fabrika inşat işlerine girmedik, belki ilerde düşünebiliriz. Bir de genelde kat karşılığı yer yapmamaya projelerimizi arsaları satın alarak yapmayı tercih ediyoruz.
Şu an gerçekleştirdiğiniz projelerle ilgili bilgi alabilir miyiz?
Şu an mevcutta 5 ayrı proje yürütüyoruz. Bir tanesi Çamlıca’da. Projemizin ismi Çamlıca Evleri. Yakında teslim edeceğimiz bu proje, 186 m2 net, 370 m2 dublekslerden oluşuyor. Butik bir proje, 16 daire var. Tek blok 4 kat 4 daire şeklinde. Daha çok kişiye özel bir proje gibi düşünebiliriz. Diğer projelerimiz Bursa’nın gelişmekte bölgelerinden Kayapa ve Balkan Mahallesi’nde. Buralara, biraz da bölgenin durumunu tartmak için küçük projelerle giriş yaptık. Kayapa’da, Kayapa Koru isimli 36 dairelik proje, Balkan Mahallesi’nde de Balkan Park isimli 30 dairelik bir projemiz devam etmekte. İnşaatlar şu an yüzde 40 seviyelerinde. Bu 3 projenin dışında şu an 23 Nisan Mahallesi’nde yer alan 2 projenin de hafriyatını yapıyoruz. Referans Elit isimli projemiz 72 daire ve tamamı 4+1’lerrden oluşuyor. Son projemiz olan Referans Green de tamamı 3+1’lerden oluşan 48 dairelik bir proje.
Referans Yapı’yı farklı sektörlerde de görecek miyiz? Geleceğe dönük hedefleriniz nelerdir?
Önceliğimiz tabi inşaat işlerimizi de en iyisiyle yapmak, geliştirmek ve büyütmek. Daha sonra önümüzdeki dönemde inşaat sektörünün dışında babamızın uğraştığı meyvecilik üzerine birkaç projemiz var. 5 yıl içerisinde bunla ilgili hedeflerimizi hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Pandemi, konut tercihlerini etkiledi mi? Bahçeli evlere ilgi arttı mı? İnsanlar artık nasıl konutlar ve hangi daire tiplerini tercih ediyorlar?
Pandemi insanların hayata bakış açısını değiştirdi, nitelikli konuta geçişi hızlandırdı. Evde daha çok vakit geçirdiğimiz için herkes daha geniş evlere yönelmeye başladı. 80 m2 evi olan 100’e, 120 m2 evi olan 130’lara çıkmak istemeye başladı. Herkes evini büyütmenin peşine düştü. Bir de bahçeli ve balkonu büyük dairelerin önemi gün yüzüne çıktı. Biz de tüm bu değişkenleri göz önüne alarak projeler geliştirdik. Bu anlamda bizim yaptığımız ferah ve geniş dairelere ciddi bir talep de oluştu. Bursa güzel ve her anlamda zengin bir şehir. Şehrimizde her şey var. Bu nüfus içerisinde evlilik ve göç de çok oluyor. Yabancı uyruklu kişilerin talebi oluyor gurbetçilerimiz var. Şehirde ciddi bir sirkülasyon mevcut. Biz daha çok evini büyütmek isteyenlere ya da yeni evlenecek kişilere daire satıyoruz.
Bursa’nın neresinde olursa olsun müteahhit nitelikli bir daire ürettiği takdirde onu satamama sorunu yaşamaz. İyi daire her zaman sattırır. Tarihi, turizmi, lokasyonu ve sanayideki gücüyle Bursa’nın zaten diğer şehirlerden olumlu anlamda ayrıştığını düşünürsek, yanı sıra iç sirkülasyonun da yaşandığını aklımıza getirirsek, daire talepleri çok fazla oluyor. Bursa konut stoku olmayan ender şehirlerden biri. Belki ikinci el dairesinden sıfır bir daire taşınanların oluşturduğu bir boşluk görebiliriz ama şu an bitmiş dairelerde bir konut stoku olduğunu gözlemlemedik.
İnşaat sektörü son günlerde zam konusunu konuşuyor. Bu zamları nasıl değerlendiriyorsunuz, çözüm öneriniz nedir? Bu zamlar yeni projelerde daire fiyatlarına yansıyacak mı?
Sektördeki sıkıntıları 2 bölüme ayırmak lazım. Birincisi üretim açısından yaşadığımız sıkıntılar, ikincisi de üretimde kullandığımız ürünlerin tedariki ve maliyeti açısından sıkıntılar şeklinde. Son 7-8 ay içerisinde özellikle emtia fiyatlarının dünya genelinde yükselişi inşaat sektörünü sıkıntıya uğrattı. Ana mamullerimizden demire döviz bazında gelen zamlar maliyetleri çok yukarı çıkardı. Bunun da bir çıkışı olduğu gibi inişi de olacağını ve bir skalada duracağını düşünüyoruz. Ancak tabi bu durum da maliyetlerimize yansıyor ve istemesek de fiyatlarımızı zaman zaman güncellemek zorunda kalabiliyoruz. Çünkü müteahhit ayakta durabilmek için bunu yapmak zorunda. İnşaatta son 7 yılda şunu gözlemledik; alanın sürekli kazandığı bir atmosferden geçiyoruz. Daire satışlarımız da kredi kullanana insanlarımız da var. Ülkemizdeki kredi faizleri ciddi oranda yüksek. Devlet bankalarının bu faiz yüksekliğine rağmen konut alacak müşteriyi desteklemesinin faydasını gördüğümüzü de belirtmek istiyorum. Geçtiğimiz yıl, faiz indirimi oldu ve sektöre müthiş bir destek olmuştu. Önümüzdeki dönem de benzer bir desteğin olabileceğini umut ediyoruz.
Kentsel dönüşümle ilgili görüşleriniz nelerdir?
Maliyetlerin bu kadar artmadığı ucuz olduğu dönemde vatandaşlarımızın dairelerine verilen oranlar bir daireye bir daire şeklinde gerçekleşmekteydi. Fakat bu gün geldiğimiz dönem itibariyle bunun müteahhitleri kurtaran bir tarafı kalmadı. Kentsel dönüşümde daire sahiplerinin ellerini ceplerine atma vakti geldiğini gözlemliyorum. Bursa’da kentsel dönüşümün hızlanması ve nihayete ermesinin yolu daire sahiplerinin üstüne para vermesinden geçtiğini düşünüyorum. Bu sorun aşıldığı ve insanlar biraz fedakarlıkta bulunduğu zaman Bursa’da kentsel dönüşüm yapılacak çok alan var. Bunun için de hiçbir resmi engel yok. Sadece daire sahiplerindeki anlayışın değişmesine ihtiyaç var. Bunu da birçok yerde duyuyoruz, demek ki olumlu anlamda değişimler oluyor. Biz de bu kentsel dönüşüme katkı yapalım üzerine 100 bin – 150 bin TL verelim diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu da önümüzdeki süreçte kentsel dönüşümün hızlanacağını gösteriyor. Firma olarak kentsel dönüşümün yapmışlığımız yok fakat ilerde şartlar ne gösterir bilemeyiz.
Müteahhitler arsa maliyetlerinden ve arsa azlığından şikâyet ediyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bursa’da Yıldırım, Osmangazi, Nilüfer gibi ilçelerinde çok sayıda müteahhit var. Buralarda iş yapan müteahhitler çok ciddi arsa sorunuyla karşılaşıyorlar. Ancak Bursa’nın yüz ölçümü belli. Nüfusu itibariyle hızlı gelişen bir bölge, burada yine konu kentsel dönüşüme geliyor. Tüm ilçelerimizde kentsel dönüşüm yapan arkadaşlarımız şuan dairelerini satabiliyorlar. Satış noktasında bir sorunun yaşanmadığını ifade edebiliriz. Arsa konusunda Bursa’nın fiziki şartlarından dolayı sıkıntı çekilmektedir. Bu da rekabeti üst düzeye taşıyor.
Müteahhitlik sınıflandırması ile ilgili görüşünüz nedir?
Müteahhitlerin sınıflandırılması ile ilgili 5 veya 6 kategori var, buradaki ana nokta daha önce iş bitirdiğiniz cironuz temel alınarak kategoriler oluşturuluyor. Bulunduğunuz kategoriniz çerçevesine bakılarak, örneğin 30 dairelik yapabilecek bir firmanın 100 dairelik bir iş almasının, 100 daire yapabilecek firmaların 1000 dairelik işe girişmesinin önüne geçerek oluşacak mağduriyetleri engelleyen bir sistem olarak değerlendiriyorum. Az daire yapabilecek insanların büyük bir cesaretle büyük işlere kalkışmasındaki kötü örnekleri geçen yıllarda gördük, insanımız çokça sıkıntı yaşadı. Bunların önüne geçtiği için çok yararlı bir sistem olarak görüyorum.