İç mekanlara renk katıyor Can Can Seramik
Can Can Seramik başta banyo ve mutfak olmak üzere marka ürünleriyle iç mekanlara renk katıyor.
Samsun’dan Bursa’ya uzanan yaklaşık 35 yıllık sektör yolculuğunda Can Can Seramik’in sahibi Can Can, iş alanında başarı grafiğini daha da yukarı taşıma hedefinde.
Ürün anlamında artık ithal ve yerli kalite farkının Türk üreticilerin yaptıkları yatırımlarla kapandığını belirten Can, özellikle Türkiye’nin seramik alanında bir üretim üssü haline geldiğini söylüyor.
Viventi Art adında kendi markasını da yaratan Can Can Seramik, Litvanya’da da iş ortaklığına girişiyor.
Can Can, Viventi Art yer süzgeçlerinin yanı sıra diğer aksesuarları da kendi markası altında üretmeyi hedefliyor.
Can Can ile yapı malzameleri sektörünü ve firmasının hikayesi ile gelecek hedeflerini konuştuk.
Röportaj: Nagihan GÖRKEN
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1968, Samsum Bafra doğumluyum. 1981 yılında istanbul’a, 2000’in Ocak ayında ise Bursa’ya geldim. Sektöre 1989 yılında adım attım. Yaklaşık 35 yıldır bu sektörde hizmet veriyorum.
2007 yılında da Can Can Seramik’i kurdum. Evliyim, bir kızım var.
Hizmetleriniz ve ürünleriniz hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Bayiliğini yaptığınız markalar hangileri?
Bizim lokomotif markamız Bocchi. Bocchi, İtalyan menşeli bir marka ve tasarımcıları İtalyan ama Türkiye’de üretim yapıyor. Bocchi, renkli ürün üretimi yapıyor. Bu nedenle de Avrupa’da daha fazla tercih edilmeye başlandı. Türkiye’de üretilen karo seramiklerimiz var. Öte yandan Türkiye’deki firmalar tasarım ve teknolojiye ciddi anlamda yatırım yaparak, kendilerini geliştirdiler ve artık Avrupa ile rekabet edecek seviyeye geldik.
Biz, vitrifiye ürün ağırlıklı satış yapıyoruz. Akdeniz ve Ege bölgesinde, İstanbul’da uzaktan çalışan çalışanlarımız var. Bu arkadaşlarımız ve Bocchi markasıyla ciddi anlamda büyüme kaydetttik. Biz, Bocchi markasıyla kurulduğu tarihten bu yana ortaklık yapıyoruz. Ortaklığımız şu ana kadar çok iyi gitti. Umarım daha da ileriye gideriz.
İstanbul’da yaklaşık 200’in üzerinde partnerlerimiz var. Bugün sipariş verilen ürünü yarın, en geç ertesi gün teslimatını yapıyoruz. Teknolojiye yatırım yapıyoruz. Hedefimiz, gününde verilen siparişi, o gün teslim etmek.
Yapı malzemelerinde ürün çeşitliliği çok oluyor, şu an Can Can Seramik’te kaç adet ürün satışta? Öne çıkan bir ürün gamınız var mı?
Dekorasyon ürünlerimizin satışı daha fazla. Bu ürünlerle birlikte 40-45 marka daha var. Bunların belli başlılarınının bayiliğini yapıyoruz, bazılarını da toptancılardan alıyoruz. İspanyol ve İtalyan seramikleri rağbet görüyor. Ama şu an ithal ve yerli ürün arasındaki kalite farkı fazla değil.
Ürünleriniz hangi yapılarda ağırlıklı olarak kullanılıyor? (Konut, ticari yapı vs.)
Konut projeleri olmazsa olmazımız. Biz daha çok mimarlarla çalışıyoruz. Yerli, ithal ya da özel tasarımlı ürünler üretebiliyoruz (karo seramik için). Bursa dışındaki bölgelerimizde de ağırlıklı olarak mimarlarla çalışıyoruz. Renk anlamında en iyi hizmet veren Bocchi ailesi olduğu için tercih sebebiyiz.
Yapı malzemelerinin konutlara ve yapılara kattığı değer nedir sizce ?
Tasarım ve renk olarak farklılık katıyor. İnsanlar uzun süre beyaz ağırlıklı tercih yapıyorlardı. Ama şimdi tasarımlar renklendi.
Yapı malzemelerinde Türk markaları son dönemde önemli atılımlar yaptı, hatta yurt dışı pazarlarda etkili olmaya başladı. Bu durumu neye bağlıyorsunuz ?
Türkiye’deki üreticiler 2010 yılından sonra teknolojiye yatırım yaptılar. Bu yatırımlarla Avrupa’da üretilen seramikle Türkiye’de üretilen arasında bir fark olmadığını düşünüyorum. Tabii İtalya tasarımda öncü, fark yaratabiliyorlar. Öte yandan işim gereği çoğu Avrupa ülkesini gezme şansım oluyor. Gördüğüm kadarıyla Türkiye bu anlamda üretim üssü olmuş gibi. Özellikle pandemide yaşanan konteyner krizi, ülkemizi daha cazip hale getirdi.
Sizin ürün gamınızda tüketiclerin tercihleri ne yönde oluyor ? Markalı ve kaliteli ürünler mi, yoksa ucuz ve markasız ürünler mi tercih ediliyor ? Sizin, tüketicilere bu yöndeki mesajınız nedir ?
“Ucuzu alacak kadar zengin değilim” diye bir söz vardır. Bursa’da en iyi ürünü almaya çalışan insanların sayısı da artıyor.
Yapı malzemeleri mağazacılığında ülkemiz ne durumda?
Biz hem toptancı hem de perakendeciyiz. İnternet üzerinden yapılan satışlar önümüzdeki süreçte daha da artacak. Baltık ülkelerini incelediğimiz zaman da bunun böyle olduğunu görüyoruz. Ancak biz altyapı olarak buna hazır değiliz. Çünkü ürünleri lojistik anlamda kırılmadan, deforme olmadan tüketiciye ulaştırmak gerekiyor. Ama fabrikaların altyapısı henüz buna uygun değil. Biz ürünlere zarar vermeden, özellikle ambalajlama anlamında daha fazla masraf yaparak, ürünleri tüketiciye ulaştırmaya çalışıyoruz. Ancak şu an Can Can Seramik olarak e-satışı düşünmüyoruz.
Viventi Art diye bir markanız var. Hem yeni ürününüzü hem de Litvanya’da yapacağınız yatırımı anlatır mısınız?
Evet, Viventi Art, bizim yeni çocuğumuz. Markamızı daha da büyüteceğimize inanıyorum. Baltık ülkelerinde de markamızın değer göreceğini düşünüyorum. Ben mesleğe Türkiye’nin en iyi markalarından birinin satışıyla başladım. Markanın kaliteli ürün ve hizmet odaklı anlayışı bizim de iş kültürümüz oldu. Biz daima en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Viventi Art, yer süzgecimizin markası. İleride ürünümüzü banyolarda görebileceğiz. Bursa’da çok iyi projelerde kullandığımız bir ürün. İkinci etapta aksesuar düşünüyoruz.
Biz Litvanya’da Litvan bir vatandaşla ortak şirket kuracağız. Bocchi’nin Litvanya’da ciddi bir pazarı olduğunu gördük. Ürünlerimizle Baltık ülkelerinin banyolarını, mutfaklarını renklendireceğimizi düşünüyorum.
2022 hedefleriniz/yatırımlarınız nelerdir? Nasıl bir yıl bekliyorsunuz?
Pandeminin bir an önce bitmesini diliyorum. Herkese sağlıklı bir yıl diliyorum. Ülke olarak her geçen büyüyoruz. Can Can Seramik olarak bu sürece göre planlarımızı yaptık. İyi bir yıl bekliyoruz.
Yapı malzemeleri alanında faaliyet gösteren firmaların konut projeleri de gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Sizin böyle bir düşünceniz var mı?
Şu anda böyle bir düşüncemiz yok. Tek iş alanı üzerinde odaklanmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü konut projesi yaparsam malzeme sattığım firmaya rakip olurum.
Bursa inşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin lokomotifi. Yaklaşık 250 alt sektörü besliyor. Ciddi bir istihdam sağlıyor. Yatırımcılar zor günlerden geçiyor ancak ben ekonominin düzene gireceğine ve yatırımcıların yeniden kazanacaklarına inanıyorum.
Konut fiyatlarının aşırı yükselmesi nedeniyle evlerdeki tadilat çalışmalarının arttığı ifade ediliyor. Bu size nasıl yansıyor?
Evet, tadilatlar arttı. Bu konuda benim önerim ise mimarlar ile çalışılması. Mimarla çalışmak fuzuli bir masraf olarak görülmemeli.
Yerel yönetimler ve sosyal hayatta aktif olduğunuzu biliyoruz, biraz bu yönünüzden bahseder misiniz bize?
STK’larda olmayı seviyorum. İnsanları tanıdıkça zenginleşiyorum. Samsun Girişimci İşadamları Derneği’ne, MÜSİAD’a üyeyim. STK’lar bizlere network sağlıyor. Aynı zamanda AK Parti ve Osmangazi Belediye Meclis Üyesiyim. Bursa’da 300 binin üzerinde Samsunlu yaşıyor, onları temsil ediyorum.
2023 yılında iş hayatınızdaki 35. yılınızı kutlayacaksınız. İş hayatı size neler öğretti, zorluklarla karşılaştınız mı, bu zorlukları nasıl aştınız?
Benim çok iyi bir çevrem vardı. 17 yıl bir firmada çalıştım. 17 yıl sonra o günkü 40 milyon lira tutarında tazminatımı aldım. Bir tabela yaptırdım 7,5 milyon lira. 2 tane de babamdan kalan daire vardı, onları sattık. O parayla bugünlere geldik. O dönemde çok sıkıntılar yaşadık.
Mesela bir firma parasını ödememize rağmen bize ürün vermedi. Çok üzülmüştüm ve babam bana şöyle demişti: “Bir düşmanı vurarak öldüremezsin ancak çalışarak, başararak öldürebilirsin.” Yıllar sonra bana malzeme vermeyen firmaya ben ürün verdim ve parasını hemen almadım. Zaman zaman para kaybettim ama hedeflerim vardı. Yola devam ettim.
Girişimci olmak isteyen gençlere ne gibi nasihatlerde bulunursunuz?
Gençler kolay para kazanmak istiyorlar. Gençlere, ahlaklı ticareti öğretmek lazım. Ben kızıma şöyle nasihat ediyorum: “Kolay para kazanmayı düşünme. Önce insanları kazan.”
Gençlerin hedefi yok. Gençlerin öncelikle hedeflerinin olması lazım. Çok çalışmaları lazım. İşlerini sevmeleri lazım. Sevmedikleri işlerde de çalışmasınlar.
İş hayatının dışında nelere zaman ayırırsınız? Hobileriniz var mı?
En büyük hobim çalışmak. Kendime fazla vakit ayıramıyorum. İnsanlarla bir araya gelip, sohbet etmeyi seviyorum. Önümüzdeki dönem yapacağımız altyapı yatırımlarıyla daha az işlerin başında olacağım bir ortam oluşursa eşimle birlikte seyahat etme planlarım var.