“Deprem izolatörü”nde öncü firma : Sismoteknik
Bursa’da yapımı devam eden ilk sismik izolasyonlu konut projelerinin müşavir şirketi olan SİSMOTEKNİK, birinci sınıf hizmet anlayışıyla depreme dayanıklı güvenli yapılar ortaya koyuyor. Sismoteknik, Türkiye’de ilk ve tek sürtünmeli sarkaç tipi sismik izolatör üreticisi TİS’in Güney Marmara mümessilliğini de yapıyor.
Sismik izolatörlü yapı tasarımı analizi ve saha uygulaması konusunda uzman bir mühendislik firması olduklarını söyleyen SİSMOTEKNİK Kurucu Ortağı Cem Kürşad Hasanoğlu, Bursa’yı geleceğe güvenle taşımak adına yapılacak kentsel dönüşüm projelerinde sismik izolatörün kullanılması gerektiğini aktardı.
Cem Bey, kendinizden ve firmanız SİSMOTEKNİK’ten bahseder misiniz?
İnşaat yüksek mühendisiyim. 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden İnşaat Mühendisi olarak mezun oldum, akabinde yüksek lisansımı tamamladım. 9 yıl Kuzey Afrika’da mühendislik, müşavirlik ve taahhüt işleri yaptım. 2014-2024 arasında 10 yıl süreyle Osmangazi Belediye Başkan Yardımcılığı görevini ifa ettim. Görevim esnasında Osmangazi’de kentsel dönüşüm projelerini ve bu kapsamda depreme dayanıklı iki binden fazla konutun inşaatını yönettim.
2023 yılında, deprem mühendisliği uzmanı iki akademisyen hocamızla SİSMOTEKNİK şirketini kurduk. Amacımız Japonya örneğinde olduğu gibi sismik izolatörlerin Türkiye’de kullanımını yaygınlaştırmak özellikle konut ve sanayi yapılarında da deprem yalıtımını sağlamaktı. Bu kapsamda alanında Türkiye’de ilk ve tek sürtünmeli sarkaç tipi sismik izolatör üreticisi TİS firmasının Güney Marmara Bölgesi’nde tek yetkili mümessili olarak işe başladık.
SİSMOTEKNİK firmanızın faaliyet alanlarını neleri kapsıyor? Sismik İzolatörlü yapı tasarımı ve analizi, saha uygulaması ile müşavirlik verdiğiniz hizmetleri detaylı anlatabilir misiniz?
SİSMOTEKNİK olarak ilgilendiğimiz iki ana konu var, ilki biraz önce zikrettiğim gibi konut ve sanayi yapılarında sismik izolatör cihazlarıyla deprem yalıtımını sağlamak, ikincisi ise üretim hatları çalışan sanayi yapılarının üretim hattını durdurmadan “damper” denilen sistemlerle güçlendirmesini sağlamak. Bunu yaparken mevcut binanın içinde üretim devam ediyor ve biz güçlendirmesini tamamlıyoruz.
Yeni başlayacak olan projelerde ise yöntem olarak; ilk önce müteahhidin bina inşa etmek istediği zemini ve mimari planı değerlendiriyoruz. Zemin ve üstyapı durumunu inceledikten sonra teknik açıdan uygun görürsek müteahhide binanın sismik izolasyonlu inşası durumunda ortaya çıkacak yaklaşık bir maliyet sunuyoruz. Sözleşme imzalandıktan sonra mimar ile bire bir çalışmaya başlıyoruz. Önce detaylı zemin etüdü raporu istiyoruz. Daha sonra uzman yer bilimcimiz binanın inşa edileceği yer için çeşitli deprem senaryolarını göz önünde bulundurarak bir deprem tehlike analizi ortaya koyuyor. Deprem yer hareketi alanındaki tasarım gözetmenimiz bu deprem tehlike analizini göz önüne alarak binanın maruz kalabileceği deprem ivme kayıtlarını çıkarıyor. Mevcut mimari plana mümkün olduğunca bağlı kalınarak statik ve dinamik analizler yapılıyor.
Statik projeler ortaya çıktıktan sonra deprem yalıtımlı bina analiz ve tasarımı alanında uzmanlar tarafından projeler inceleniyor; varsa düzeltmeler yapılıyor ve proje nihai halini alıyor. Bu adımdan sonra sismik izolatör tasarımına geçiliyor. Hesap edilen yüklere göre sismik izolatörlerin kapasiteleri ve özellikleri belirleniyor. Bu adımdan sonra sismik izolatörlerin üretilmesi, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğine (2018) göre üretim ve prototip testlerinin gereçekleştirilmesi ve sahaya sevkiyatı süreci başlıyor. Sismik izolatörün yerinde montajına kadar süreç devam ediyor.
Depreme karşı dirençli konutların oluşturulmasında sismik izolatör kullanımının faydaları nelerdir?
Geleneksel yapı tasarımında amaç, Kahramanmaraş depremleri gibi büyük depremlerde yapının hasar almasını önlemek değildir. Deprem Yönetmeliğine göre amaç can güvenliğinin sağlanmasıdır. Sismik izolasyonlu yapılarda hedeflenen, büyük bir deprem sonrasında da binanın kesintisiz bir şekilde kullanımını sağlamaktır. Bu da nasıl olur? Deprem sırasında meydana gelen yer hareketinin yapıya etkisini azaltarak olur. Genellikle temel üst seviyesinde yerleştirilen sismik izolatörlerin yer seviyesinde hareket etmesiyle üstyapıya aktarılan yükler azalır. Kolon, kiriş, duvar gibi yapısal elemanlar korunurken yapısal olmayan elemanlar da korunmuş olur. Bina, deprem öncesindeki değerini korur. Geleneksel binalarda bu söz konusu değildir.
Sismik izolatör çalışma prensibini anlatır mısınız? Deprem anında nasıl faaliyete geçiyor, binanın yıkılmasını nasıl engelliyor?
Sismik izolasyon uygulamasında, temel ile üstyapı arasına yerleştirilen yatay doğrultuda, yer değiştirme kapasitesi yüksek sismik izolatörler sayesinde yapının titreşim periyodu uzar ve depremin yıkıcı etkilerinin yer aldığı kısa periyot bölgesinden uzaklaşılmış olur. Yani, deprem sırasında üstyapıda katlar arası göreli hareket oluşumunun önüne geçilerek tüm hareketin sismik izolatör seviyesinde sönümlenmesi sağlanır.
Sismik izolasyon yöntemiyle birlikte yapıya etki edecek deprem kuvvetlerinin yanı sıra kat seviyelerinde oluşacak ivme değerleri de azaltılabilmektedir. Dolayısı ile hem taşıyıcı sistem elemanlarını hem de taşıyıcı olmayan yapı elemanları ile birlikte bina içindekileri de korumak mümkün olmaktadır. Bu nedenle, deprem sonrasında kesintisiz kullanımı hedeflenen tüm yapılarda öncelikli olarak sismik izolasyon uygulaması kullanılmaktadır.
Deprem kuşağında yer alan ülkemizde daha yeni yaygınlaşmaya başlayan sismik izolatör kullanımı hakkında düşünceleriniz nelerdir? Sizce bu sistemin kullanımı yeterli düzeyde mi?
Bilgimiz dahilinde ülkemizde 35 bin adetten fazla sismik izolatör kullanılmıştır. Bunların yüzde 65’ten fazlası hastane binalarında kullanılmıştır. Geri kalan ksımı ise köprü/viyadük, sanayi yapıları, konutlar, okul binaları, havalimanı yapıları ve güçlendirme faaliyetleridir. Sismik izolasyon sistemi işveren tarafından bilinmediğinden ve denenmediğinden ülkemizdeki kullanımı hala yeterli düzeyde değildir. Biz, SİSMOTEKNİK olarak seminerler ve paneller düzenleyerek Bursa’da bilgilendirme çalışmaları yapmayı planlıyoruz.
Bursa’da da kullanımına başlanan sismik izolatörlü inşaat projelerinde firmanız “SİSMOTEKNİK” ismi ön plana çıkıyor. Bursa’da devam eden projelerinizden bahseder misiniz?
Bursa’da yükselmekte olan ilk sismik izolasyonlu konut projelerinin müşavir şirketi SİSMOTEKNİK olarak biziz. Bir proje şehrin doğusunda Yıldırım ilçemizde, bir diğeri de Nilüfer ilçemizde yükseliyor. Yıldırım ilçesi Değirmenönü Mahallesi’nde Adiloğlu İnşaat firmasına ait yaklaşık 10 bin m2 inşaat alanına sahip sismik izolasyonlu projenin başından itibaren daha önce bahsettiğim süreçleri SİSMOTEKNİK olarak biz yönettik. Nilüfer İlçesi Esentepe Mahallesi’nde BHB İnşaat ve 4 m Mimarlık tarafından inşa edilen dört bloklu proje için ise izolatör üretim ve montaj hizmetleri mümessili olduğumuz TİS ile firmamız SİSMOTEKNİK tarafından sağlanmaktadır.
Sismik izolatörün maliyetleri artırdığı dolayısıyla bunu da tüketiciye yansıtılacağı için kullanımının az olduğu söyleniyor. Sismik izolatörün yaygınlaşması adına bu işin gerçeklik payını anlatır mısınız? İşin maliyet boyutu nasıl?
Sismik izolasyonlu bir binada ortalama maliyet artışı binanın büyüklüğüne bağlı olarak yüzde 7 ila10 arasında öngörülmektedir. Sismik izolasyonlu bir bina deprem sonrasında işlevine devam edeceğinden deprem sonrası hasarların da oluşmayacağı göz önüne alınırsa maliyetlerin makul düzeyde olduğu düşünülmektedir.
Son olarak Bursa’nın geleceğini kurtarmak adına şehrin tüm dinamiklerinin yer alacağı 1/100.000'lik şehir planı çalışması Kent Anayasası hakkında düşünceleriniz nelerdir? Güvenli şehir oluşturmak adına yapılması gerekenler hakkında sizin düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 1/100.000’lik plan çalışmalarında Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı sıfatıyla görev yaptığım dönemde ben de bizzat görev aldım. Adını güzel söylediniz, bu gerçekten bir kent anayasası. Bursa’nın ileriki 10 yıllardaki vizyonunu ortaya koyuyor. Burada ilk olarak Bursa’nın büyüyeceği gerçeğini el almamız lazım. Bursa’nın bir deprem bölgesinde yer aldığı düşüncesini de göz ardı etmememiz lazım. Çürük yapıların bir an önce dönüştürülmesi lazım. Güvenli yapıları inşa ederken de sismik izolatör kullanımı teşvik edilmeli gerektiği düşüncesindeyim.
******
Prof. Dr. Beyhan BAYHAN / Kurucu Ortak
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Doktora, İstanbul Teknik Üniversitesinden Yüksek Lisans, Gazi Üniversitesinden Lisans derecelerine sahiptir. Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Pasifik Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezinde (PEER, Berkeley) ve Tayvan Ulusal Deprem Araştırma Merkezinde (NCREE, Taipei) araştırmacı olarak çalışmıştır. Bayhan, kurucu öğretim üyesi olduğu Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümündeki görevine 2012 yılında başlamış ve 2019 yılında da Bursa’nın ilk Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni kurmuştur. Bayhan, Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü olarak görevine devam etmektedir.