Yapı sektörünün sıkıntıları

Son 25 yıldır tedarikçi bir firma olarak bu sektörün içindeyim. İnşaat imalatına katkıda bulunan biz tedarikçilerin yaşadığı sıkıntıları sektörden biri olarak sizinle paylaşmaya çalışacağım.

Bizler emek, sermaye ve yoğun bir çabanın gerekli olduğu hizmet sektöründeyiz.

Piyasada hatırı sayılır belli başlı tedarikçi yapı malzemecisi firmaların hepsi de büyük ulusal markaların bayiliğini yapmaktadır. Bu bayilikler de üretici firmalarla doğrudan borçlanma sistemi (DBS), %100 teminatlı veya banka mektubu gibi akitlerle çalışmaktadır. Yani tedarikçiler üreticilerden malzemelerini, üreticilerin koyduğu katı kurallarla almaktadır. 

Fakat bizler özellikle müteahhit grubu başta olmak üzere nihai tüketicilere aynı kuralları ve vadeleri sunmakta büyük zorluklar yaşamaktayız. Şöyle ki; projelerde kuralları koyan müteahhit firmalar oluyor. Bunun sebebi de müteahhit firmalara malzeme satmak için birçok firmanın teklif vermesi. Bu teklifler de genellikle kârsız satışların ve çok uzun vadelerin gündeme gelmesinin kapısını aralıyor.

Amansız rekabet, fabrikaların verdiği vadelerin piyasada neredeyse iki katına çıkması ve kârsız satışları taşımak artık çok zor. Piyasanın önde gelen firmalarının maliyetleri en az cirosunun %10-12 civarındadır ki birçok satışta kâr oranı %8 ila 5’e kadar gerilemektedir.

Bünyemizde; satış, pazarlama, muhasebe, depo elemanı, şoför, bekçi ve hizmetli gibi birçok çalışanımız bulunmakta. Ayrıca lüks mağazaların yılda en az bir defa showroomlarına yapılan yatırımlarını da düşünürsek önemli miktarda istihdam ve döngü sağladığımızı söyleyebilirim. Tüm bunların üzerine tanıtım giderlerini de eklediğimizde işletme maliyetlerinin altından bu şekilde kârsız satışlar yaparak ne kadar kalkabiliriz, bilemiyorum.

Bizler piyasanın yükünü nereye kadar taşıyacağız? Böyle giderse bu işten hepimiz zararlı çıkacağız.

Piyasada üreticiler bizden gerekli bütün teminatları alarak riskleri sıfıra düşürüyorlar fakat biz satış yaparken hiçbir tedarikçiden veya müteahhitten teminat talep edemiyoruz. Çünkü böyle bir talep hemen saf dışı kalmamız demektir.

Kısacası kârsız satışlar, telafisi olmayan uzun vadeler ve riskli satışlarla nereye kadar?