‘Isı yalıtımı bir sistemdir’
Nurcan Özdemir: Mantolama detaya dayalı bir sistem.
Binaya bir kez uygulanan ve oldukça maliyetli olan yatırımın boşa gitmemesi için uygulamanın profesyonelce gerçekleştirilmesinin önemine işaret eden EPSA Yalıtım Ambalaj Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Nurcan Özdemir, yalıtım ve mantolama konusunda önemli bilgiler verdi. Öncelikle ısı yalıtım malzemelerinin bölge ve yıllık ısı farkı kriterleri göz önünde bulundurularak seçilmesi gerektiğine işaret eden Özdemir, “Yapılarda ısınma ve serinleme amaçlı kullanılan kombi, kalorifer, klima ve benzeri cihazların sarf ettikleri enerji, uygulama yapılan alanlarda mantolama tatbikatları ile yüzde 50 azaltılabiliyor. Eğer binaların temel ve çatılarında da ısı yalıtımı yapılmışsa bu oran yüzde 60’lara kadar çıkabiliyor” dedi.
MANTOLAMADA ÜRÜN SEÇİMİ ÖNEMLİ
“Bu kadar önemli bir tasarrufun sadece kişisel bütçelere değil ülke ekonomisine de önemli katkılar sağlayacağı ortada” diye konuşan Nurcan Özdemir, ürün alımında ve uygulamasında dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıraladı;
“Binalarımızda en önemli ısı kayıpları kolon ve kirişlerden kaynaklanmaktadır bu sebep ile iç duvarlarda yapılacak mantolama tatbikatları asla sonsuz ömürlü olamayacaktır. Dış cephede ve bina duvarlarının tamamını kaplamadıktan sonra mantolama sistemlerinde tatmin edici sonuç alınamaz. Sistemin ana prensibi hiçbir aralık kalmayacak şekilde yapının dışarıdan ısı yalıtım levhaları ile kaplanmasıdır. Kolonlar, kirişler, duvarlar, pencere merkezleri, çıkma altları bir bütün olarak mantolanmalı ve yapının tamamı koruma altına alınmalıdır. Doğru bir şekilde Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri ile kaplanan bir binanın korozyon problemini bir daha yaşamayacağını, yaşının sabitleneceğini ve mantolamanın bina ömrü kadar hizmet verebileceğini unutmamamız gerekmektedir”.
YALITIM TAM YAPILMALI
Son yıllarda diğer binalarda olduğu gibi konutların da bina yükseklikleri göz önüne alındığında, dış duvarlara ısı yalıtımı uygulanması gerektiğinin yeniden gündemi meşgul ettiğine değinen Özdemir, Bursa’nın yeni yüzü Nilüfer’de 2004 yılında yapılan bir araştırmada konutların ortalama yüzde 78’inde duvar yalıtımı uygulamasının olmadığı, yalıtım uygulanan duvarlarda ise çift duvar arası izolasyon ve yalıtım levhası kullanıldığının ortaya çıktığını aktardı.
Uygulanan bu yalıtım kalınlıklarının standart değerleri karşılamadığını bildiren Özdemir, “Gelişen izolasyon ve yalıtım teknolojileri ile birlikte günümüzde duvarlar, tek bir katmandan oluşabildiği gibi bünyesinde yalıtım malzemesi barındıran birden fazla katmandan oluşan bir yapı elemanı olarak da ele alınabilmektedirler. Yalıtım malzemeleri; su, ısı, nem ve yangına karşı korunum sağlamak amacıyla kullanılmaktadır” diye konuştu.
17 MİLYON BİNANIN
YÜZDE 90’I HALA YALITIMSIZ
Dış yalıtım için duvarlarda kullanılacak yalıtım malzemelerini nemle ilişkiye geçtiklerinde mekânın yapısını olumsuz yönde etkilemeyen ve yalıtım özelliğinde bir değişiklik olmayan malzemelerden seçmek gerektiğini ifade eden Özdemir, uygulamanın çok önemli olduğunu belirtirken tanıdık usta tercihinin yanlış bir alışkanlık olduğunu aktardı. Mantolamanın basit bir uygulama gibi görünmesine karşın kendi içerisinde pek çok detaya ve uygulama tekniklerine dayalı bir sisteme sahip olduğunu söyleyen Nurcan Özdemir, şunları kaydetti;
“Mantolama ancak doğru malzemeyi, doğru ustanın, doğru bir şekilde uygulaması halinde iyi bir sonuç veriyor. Firmanın uygulama ustalarının sertifikalı olması da en iyi ve sorunsuz sonucu elde etmeye yardımcı oluyor. Binaların dış cephesinin ısı yalıtımı malzemeleri ile kaplanması anlamına gelen mantolama, ısıtma ve soğutma giderlerini yarı yarıya azaltıyor, binanın ise ömrünü uzatıyor. Binanın su almasını engelleyerek paslanmayı önlüyor, depreme karşı daha sağlam yapılar yaratıyor. Ayrıca nemden kaynaklanan küf, rutubet, mantar ve kötü koku oluşumunun önüne geçerek, sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarına imkân sağlıyor. Tüm bu yararlarına rağmen ülkemizde ısı yalıtımı ve mantolama ile ilgili bilinç çok yetersiz. Bu nedenle 17 milyon binanın yüzde 90’ı hâlâ yalıtımsız” ifadesinde bulundu.
HER MARKA FARKLI RENKTE
Özdemir, “Isı iletkenlik değeri en düşük ısı yalıtım malzemesi olan renkli köpük EPS; bünyesine su almıyor, yağmur, kar, don gibi dış hava şartlarından etkilenmiyor. Bu nedenle sıva ve boya yüzeyinde çatlak oluşumunu, bina içinde ise küf ve rutubet oluşumunu engelliyor. Bina ömrü boyunca başlangıçtaki ısı yalıtım performansını sürdürebilen dayanıklılığı sayesinde renkli köpük EPS, maksimum enerji tasarrufu sağlıyor. Her markanın farklı renklerle ürettiği EPS’i piyasada mavi, sarı, yeşil, lila, pembe gibi renklerde görebilirsiniz. EPSA Yalıtım & Ambalaj olarak, Ataboard markasıyla mavi renkte üretim yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
Nurcan Özdemir, mantolamayla ilgili sorun yaşayanlar için ise “Uygulama firmalarından mantolama için teklif alırken, cephe metrajının doğru çıkarılması maliyetlerin doğru hesaplanması açısından çok önemli. Uygulamayı yapacak olan firmanın vereceği detaylı bir fiyat teklifinde, malzemelerin metrekare tüketim miktarlarını görüp, uygulama başlamadan eğer eksik kullanılan bir takım malzemeler varsa bunları tespit edip müdahale etmek mümkün oluyor. Kullanıcıların beklentileri, mantolama ile ilgili teknik şartnamelere uygunluk ve firma/ürün/uygulama garantisi olmalı. Paket sistemler bu nedenle daha güvenilir, zaman içinde kalitesi kanıtlanmış, uygulama ve ürün garantisi verebilen kurumsal firmaların ürünleri” dedi.