Sizin asansörünüz kaç yıl yaşar
1988 Yılında asansör mesleğine başladığımda Haziran ayıydı.
Anadolu’nun şirin ve sıcak kenti Tokat’tan ilk çıkışım da bu yıl olmuştu. Meslek lisesini bitirdikten sonra Bursa’ya geldim ve abimin yanın da asansör mesleğine başladım. İlk çalışma şantiyem Mudanya Güzelyalı’da bir siteydi. Sabah şantiyeye gittiğimde ustam henüz gelmemiş ve saat de 07.30 suları oluyordu. Ben öncelikle çalışma bölgemizin genel temizlik ve düzenini hazırlayarak kullanacağımız alet ve teçhizatı hazırlar saat 08.00 gibi de ustam şantiyeye gelirdi. O günlerde kullandığımız teknik donanım bu güne göre çok geride olmasına rağmen ustalık ve el işçiliği ile son derece hassas olarak montajımızı yapardık. Usta ile yardımcı eleman arasında çok seviyeli bir çalışma ilişkisi olur ve bu sayede gerçekten çok yetenekli ustalar yetişirdi. O günlerde yaptığımız asansörlerin büyük bir kısmı halen hizmet vermektedir. Buradan hareketle o gün yapılan asansörlerin ömrünün 25 yıldan fazla olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu güne geldiğimizde, yasalar; üretilen asansör sistemlerine, yedek parça sağlama zorunluluğunu 10 yıl ile sınırlamıştır. Yani 10 yıl sonra sizin ürettiğiniz asansör komple değişecek. Çünkü yedek parçası yok diyebilirsiniz. Dolayısı ile aslında bu gün asansörlerin ömrü 10 yıla inmiştir. Üretim tekniği ve diğer üretim imkanları arttıkça, daha uygun maliyetler elde edebilme adına asansörler modüler ve tekdüze hale gelmeye başlamıştır. Rekabet koşulları hızlı ve çok adetli üretimi zorunlu kılmıştır. Asansör malzemelerinin üretimi için bu durum makul olsa da insan eliyle takılması kaçınılmaz olan bu sistemler, kalifiye eleman yetersizliğinden daha başlangıçta sorunlu olarak son kullanıcıya sunulmaktadır. Peki bu durum ekonomimiz açısından doğru mudur bilmem ama bana göre ters giden bir şeyler var.
Daha önce ki yazılarımda sürekli belirttiğim gibi; bu meslekte işi yapan teknik elemanın yetkin ve yeterli olması asansörün ömrü ile direk alakalıdır. Çok güzel kurgulanmış ve fabrikada üretilmiş olan sistemleri aynı güzellikte son kullanıcıya ulaştıramazsak sistemler sakat olarak doğmakta ve ömrü de yapılan hataların şekline göre daha kısa olmaktadır. Asansör makinesinin üretim tekniğini ve teknolojisini geliştirmeye çalışırken bence en az onun kadar da kalifiye eleman yetişmesini de sağlayacak düzenlemeleri yapmak gerekmektedir. Bizim yetiştiğimiz yıllarda bu usta çırak ilişkisi ile son derece sağlıklı olarak gerçekleşiyordu ama bugün bu sistem maalesef geçerliliğini yitirmiştir. Her geçen gün de daha kötüye gitmektedir.
Binalarımızda kullandığımız asansörler yapılan ilk yatırımına göre en az 20 yıl faydalı ömre sahip olmalıdır. Her gün milyonlarca insanın kullandığı bu taşıma sistemlerinde çalışan teknik eleman profili gelişmiş ülkelerde ki gibi iyi seviyede olmalıdır. Binalar gittikçe yükseliyor insan sayısı gittikçe artıyor. Denetim ve üretim mekanizmaları bu hıza ayak uydurabilmelidir. Özellikle devletimiz bu konuda alaylı olarak iyi yetişmiş teknik insan gücünü tespit etmeli ve bu birikimi yeni nesillere aktarmak için gerekli zemini sağlamalıdır. Maalesef bu günkü yasalar teknik birikimi elde etmiş ve alaylı yetişmiş insanların kıymetini bilmiyor. Bu sektörde gerçek öz bilgiyi oluşturacak ve Arge’nin gerçek olarak yapılabilmesini sağlayacak olan öz de budur.
Bu gün bizden daha ilerde olan bazı Avrupa ülkelerinde bu dengesizlik çok fazla olduğundan , aslında tamiri çok küçük maliyetle mümkün olan parçalar bilgisizlikten komple değişmekte ve bu durum ekonomik açıdan ülkelerine zarar vermektedir. Eğer zamanında yeterli tedbir alarak iyi bir yapılanma ve yasal alt yapı oluşturulamaz ise bizi de bekleyen akıbet budur.
28 Yıllık meslek hayatımda bu anlamda çok olumsuz tablolar gördüm. Ülke olarak kaynaklarımız sıkıntılı ve az ise biz bu anlamda gerekli duyarlılığı aslında tüm sanayi ürünlerinde göstermeliyiz. Tabi bilinç, toplumun genelinde oluşmalı ve toplumda bu konuda kendi üstüne düşen katkıyı yapmalıdır. Nasıl ki tasarruf için gerekli olmayan ışıkları söndürmeyi daha ilkokuldan aşılıyorsak ömrü bitmemiş parçayı da değiştirmememiz gerektiğini her platformda vurgulamalıyız. Değişmesi gereken parçaları sorgulamalı ve makul gerekçeler istemeliyiz. Asansör montajı ve üretimi yapan firmaların insan kaynağı yetiştirme konusunda daha ciddi çalışmalar yapması gerekir.
Asansörümüzün kaç yıl sağlıklı hizmet vereceğini daha başlangıçta sorgularsak bu konuda bir bilinç oluşmasına katkı yapmış oluruz. Bir şeyleri değiştirmek toplum olarak her bireyin kendi elindedir. Bu günkü dünya koşullarında kullanım ömrü dolmamış hiçbir şeyi çöpe atamayız. Yetersiz bilgi ve beceriye sahip kişilerin yaptığı üretim büyük kayıplar doğurmaktadır. Bu olumsuzluğu aslında hepimiz bir şekilde fark ediyoruz. Ya da bu sebepten bedel ödüyoruz. Dolayısı ile her konuda bilinç elde etme iradesini yaymalı ve birbirimize örnek olmalıyız. Bu da bize daha kaliteli ve güvenli yaşam koşulları doğuracaktır. Paramızın son kuruşuna kadar karşılığını almak da ancak böyle mümkün olabilecektir.