İMDER kabına sığmıyor

İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Şehitoğlu ile Yönetim Kurulu üyelerinin sektöre dair değerlendirmelerini ve İMDER’in gelecek projeleriyle birlikte üyelerin kentsel dönüşüm atılımında alacağı yeri konuştuğumuz röportajımız, bu ay Sektörün Kilit Taşları sayfamızda.

Röportaj: Dilek Atlı

Yusuf Şehitoğlu

İMDER YK Başkanı

“1981, Bursa doğumluyum. Ekonomi alanında lisans, İşletme Yönetimi üzerine de yüksek lisans yaparak mezun oldum. Şehitoğlu İnşaat firmasının ikinci kuşak temsilcisi olarak şirketimizin başındayım.”

İnegöl Müteahhitler Derneği, ne zaman kuruldu, kaç üyeniz var ve kuruluş amacı nedir?

Sektör paydaşlarının birlikte hareketini ve sektörle ilgili bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla 2010 yılında kurulan derneğimizin 220 üyesi bulunuyor. Türkiye’de benzerine çok rastlanmayacak şekilde sektörün tüm paydaşlarını bünyemizde bulunduruyoruz. Müteahhitler, mimarlar, mühendisler ve tedarikçiler ile birlikte topyekûn bir aile oluşturduk İMDER çatısı altında. Müteahhitlerden tedarikçilere kadar sektörle ilgili tüm sıkıntı, çözüm, yenilik ve gelişmelerde birlikte hareket ediyoruz.

İMDER Başkanlığını ne zamandır sürdürüyorsunuz, İMDER Yönetim Kurulu kimlerden oluşuyor?

Üçüncü dönemimizdeyiz. 15 kişilik bir yönetim kurulu kadromuz var. Göreve gelir gelmez sektörün tüm paydaşlarını İMDER çatısı altında buluşturduk. Görevdeki sürecimizde mesleki eğitim, üyeleri sektör ile ilgili bilgilendirme, sorun ve çözümlerde ortak hareket etme gibi faaliyetlerde bulunuyoruz. Son dönemdeki gündemimiz ise kentsel dönüşüm. Şehrin planlanması, yenilikçi anlayışların kentsel dönüşümde uygulanması adına çalışmalar yapıyoruz.

İMDER’in faaliyetleri arasında neler var?

Müteahhitlik alanında, tüm sektör paydaşlarının birlikte söz sahibi olduğu ve kamuoyu yarattığı bir dernek olarak İMDER, eğitime çok önem veriyor ve mesleki eğitim faaliyetlerinde pay sahibi oluyor. Ustalarımızın bilgilerini geliştirmesi konusunda destek veriyoruz. Örneğin yeni bir ürün ya da mesleki bir yenilik söz konusu olduğunda tüm üyelerimizle paylaşıyoruz. Ulusal ya da uluslararası tüm yenilik ve etkinliklerinde İMDER olarak içinde yer almaya çalışıyoruz.

Üyeleriniz arasında Kentsel Dönüşüm projelerinde yer alan ve alacaklar var mı? Bu konuda İMDER’in özel bir çalışması olacak mı?

Üyelerimiz içinde kentsel dönüşüm çalışmaları ve projeleri içinde yer alan firmalar var. Kentsel dönüşüm konusunda büyük resme bakıyoruz. Türkiye’de kentsel dönüşüm biraz yanlış başladı diyebilirim. Parsel bazında dönüşümler, binaların yıkılıp yerine yenilerin yapılması gibi bir takım uygulamaları kastediyorum. Aslına bakarsanız, kentsel dönüşüm şehirlerin planlanmasıdır. Biz de İMDER olarak kentsel dönüşüm atılımına bu gözle bakıp ele alıyoruz. Şehirlerin yeni ihtiyaçları göz önüne alınarak daha büyük alanlarda yeni şehir merkezleri oluşturacak projeleri hedefliyoruz.

Sabri Şen

İMDER YK Üyesi

“Harita Mühendisliği mezunuyum. İnegöl Belediyesi’nde uzun yıllar yöneticilik yaptım. 2018 yılından bugüne de aile şirketimiz olan Modi Mühendislik ve İnşaat firmasında çalışmalarımı sürdürüyorum.”

İMDER, Bursa’nın hangi bölgelerinde etkin?

İnegöl’de faaliyet gösteren üyelerimiz elbette sayıca fazla. İnegöl’ün yanı sıra Bursa’nın diğer ilçelerinde de aynı zamanda projeleri olan üyelerimiz var. Hatta farklı alanlarda Türkiye’nin diğer şehirlerinde de faaliyetlerini sürdüren üyelerimiz de bulunuyor. İnegöl, sanayinin yoğun olduğu bir kent olarak sanayi yapıları bakımından da sektörde adından söz ettiriyor. Bu bakımdan İnegöl’deki konut üretimi kadar ticarethane ve sanayi yapılarında da İMDER üyelerinin imzası bulunuyor. Ayrıca kırsal alanı, 90’nın üzerinde köyü ile birlikte, oldukça büyük olan İnegöl’ün bu bölgelerdeki yapı faaliyetlerini de düşünecek olursak geniş bir alanda İMDER üyelerinin imzalarını görmek mümkün. Diğer taraftan dışardan gelip İnegöl’de konut üreten firmalar da da var. Çünkü İnegöl yatırımcı için son derece cazip bir kent.

Sektör sıkıntılarını başlıklandırırsanız çözümleriyle birlikte neler sıralardınız?

Enflasyonist ortam sektörü ister istemez etkiledi. Üretim maliyetlerimiz, en ucuz kalemimizde bile bire üç oranında arttı. Sirkülasyon ve karlılık azaldı bu doğrultuda. Mesleğimiz zor bir meslek. Bu bakımdan 0,69 Kampanyaları’nı sektörün desteklenmesi adına doğru buluyorum. Bu kampanya çerçevesinde sürenin ve adedin arttırılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Enflasyonist yapıdan çıkacağımızı düşünüyorum ve vergi yükünün azaltılmasının yarar sağlayacağına inanıyorum. Gelecekte bizi bekleyen sorun ise eğitimli eleman sıkıntısı. Bunun çözümü eğitimden geçiyor. İMDER, bu konuyu öngörerek eğitim faaliyetlerini desteklemeye gayret ediyor.

Özhan Öztürk

İMDER YK Üyesi

“2007 yılında Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden mezun oldum. Öztürkler Mimarlık firmasının kurucusuyum.”

Sektör paydaşları olarak sektörün dünü, bugünü ve yarının bir fotoğrafını çekersek neler söylersiniz?

Dününden başlarsak ve o günün devlet politikaları, ihtiyaçları ve yönetmeliklerine göre değerlendirirsek bugüne oranla daha niteliksiz ve yalnızca barınma ihtiyacına yönelik konutlar üretilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Daha az mühendislik ve mimarlık hizmeti almış, daha kısıtlı malzemelerle üretişmiş yapılar bunlar. Bu da günümüzde yaşanan depremlerin bilançolarıyla maalesef göz önüne geliyor. Günümüzde ise kullanıcının ihtiyaç taleplerinin değişmesi, yine değişen imar planları ve malzeme kalitesinin artması sayesinde daha ruhu ve hikâyesi olan projeler üretilmeye başladı. Böyle de devam ediyor şu an. Geleceği belirleyecek olan yine tüketici talepleri olacaktır. Ayrıca tedarikçilerin yenilikçi malzeme üretimi ya da tedarikiyle sektörün kalitesini artıracağını düşünüyorum.

Türkiye’nin deprem gerçeğiyle ağır bir bilanço ile karşılaştık. Müteahhitlerin depremdeki payı gündemin konusu oldu. Bu kapsamdaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Yalnızca müteahhitlerin yaptığı işlerin sonucunda ortaya çıkan felaketler olarak bakmamak gerekiyor. Üst pencereden bakmak gerekiyor. Devlet politikaları, denetimler, bakanlıkların imar planlamaları gibi konular da var. Devlet politikaları, mühendisler ve mimarların hizmetleri, yapıları icra eden müteahhitlik hizmetleri ve denetleyen yapı denetim firmaları hep birlikte bir zincir oluşturuyor. Bu zincirin bir tek halkasına sonuçları bağlamaktansa zincirin bütününe ve doğru işleyişine odaklanmak gerekiyor. Deprem gerçeği bir numaralı gündemimiz ise doğru kararlara, nitelikli hizmet ve malzeme kullanımına ve bunun için doğru denetlenmelere ihtiyacımız var. Eğitimlerle sürekli ve yeni gelişmelere uygun olarak yinelenmeli ve denetimler bu doğrultuda yapılmalı diye düşünüyorum.

Melih Şeker

İMDER YK Üyesi

“Darya Yapı firmasının kurucusuyum. Uzun yıllar özel sektörde yönetici olarak çalıştım. İnegöl’de ofis ve konut inşaatları yapıyoruz.”

İMDER projeleri arasında neler var? Bugüne kadar sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdiniz mi?

En önemli projelerimizin içinde İMDER çatısı altındaki firmaların çalışanlarına verdiğimiz eğitimler yer alıyor. Maalesef Türkiye’de başka kentlerde olduğu gibi İnegöl’de de bu eğitimlere gerektiği kadar önem verilmediğini düşünüyorum. Talebin az olması oldukça üzücü. Bunun dışında geçtiğimiz yıllarda İMDER, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’ni İnegöl’e davet ederek ağırladı. Ayrıca, Türkiye’de bir ilk olarak İMDER, İnegöl’de CEO ZİRVESİ etkinliğine imza atarak pek çok değerli iş insanını İnegöl’de ağırladı. Buluşmalar ve toplantılar geliştirmemizin yanı sıra İMDER olarak deprem felaketi yaşayan 11 ilimize destek olmak amaçlı yardımlarda bulunduk. BTSO ve belediyemizle birlikte hareket ettik.

İMDER olarak hem müteahhitlik mesleğinin, hem de tedarikçilerin sıkıntılarıyla ilgili önümüzdeki yıllarda neler yapmak üzere çalışmalar yürütüyorsunuz?

Sektörün sıkıntıları için İMDER, ara eleman konusunu geleceğin problemleri arasında görüyor. Masa başında çalışmak isteyen üniversite mezununun çok ama sahada var olacak teknik eleman ve nitelikli ara elemanların az olduğu bir gelecek bekliyor sektörümüzü. Bu bakımdan riskli bir sektör olan inşaat sektöründe ara eleman sayısı ve onların eğitim son derece önemli. Maliyet artışı da sektörü zorlayan bir diğer konu başlığı olmakla birlikte ayrıca müteahhitlik mesleğini geçici olarak yapmak isteyen ve vatandaşları mağdur eden firmaların sektöre zarar verdiğini düşünüyorum.