Bursa’nın konut ve yol yapımına Ceta İnşaat – BRC yapı imzası

Sorularımızı yanıtlayan Oflaz, Bursa’ya katma değer sağlayan projelerinden ve İMSİAD çatısı altında planlanan gelecek yatırımlarından da söz ederek Türkiye’yi sarsan deprem felaketiyle ilgili dikkat çekici noktalara değindi.

Sizi tanıyabilir miyiz? Ceta İnşaat’ın kuruluş hikâyesini kısaca özetler misiniz?

2001 yılında Bursa’da kurulan bir firmayız. İlk faliyetlerimiz karayolları işleri ile başladı. Babam, Yüksek İnşaat Mühendisi Veli Oflaz tarafından temelleri atılan şirketimizle karayolları onarım işleri yaptık. Daha sonra da yapım işlerine geçtik. Hâlihazırda Ceta İnşaat olarak yolumuza devam ediyoruz. Yaklaşık 340 çalışanımız var. Ben, Veli Oflaz’ın temellerini attığı Oflaz Grup’u bugün imza attığımız çalışmalarla geleceğe taşımaktayım. Bunun yanı sıra İMSİAD Yönetim Kurulu Üyesiyim. Ayrıca BTSO Komite 1. Yedek Üyeyim. Almış olduğumuz karar ile BTSO’da tüm komite üyeleri toplantılara katılma hakkına sahip.

Faaliyet alanlarınız arasında neler var?

Kuruluşumuzdan kısa bir süre sonra faaliyet alanlarımızı genişletmeyi hedef aldık ve çatımıza yeni şirketlerimizi ekledik. Bu şirketlerimizle birlikte Oflaz Grup’u oluşturduk. Faaliyet alanlarımız; Ceta İnşaat ile kamu işleri yapıyoruz, BRC Yapı olarak konut sektöründe projelerimizi hayata geçiriyoruz, Goldtaş Madencilik olarak da taş ocağı işletmeciliği yapıyoruz. Ayrıca, Kaena Solar Enerji olarak güneş enerji tesislerimiz var.

Türkiye’de ve Bursa'da hangi projelere imza attınız? Bugüne kadar kaç yapıya imza attınız?

BRC Yapı olarak Hasanağa Kızılcıklı bölgesinde BRC Life Evlerini yaptık. FSM Bulvarı’nda ise Sedef Sitesi’nin kentsel dönüşümünü gerçekleştirdik. Kamu sektörüne gelince sayısız okul, anaokulu ve karayollarının bazı binalarını inşa ettik. Bunların yanında yol yapım işlerimiz oldukça aktif. Asfaltlama konusunda uzman bir firmayız. Türkiye’nin hemen her bölgesinde asfaltlamada uzman ekibimizle çalıştık. Yol yapımının yanı sıra onarım ve bakım işlerini de yapmaktayız.

Kentsel dönüşüm projeleriniz gelecekte yine olacak mı?

Kentsel dönüşüm, Türkiye için olmazsa olmazlardan biri. Biz, aslında kentsel dönüşümü, apartman dönüşümü değil, kentimizi güvenli ve güzel kılan bir dönüşüm olarak değerlendirmeliyiz. Çürük yapılarımızı yenileyelim ancak imkân varsa ada bazında, hatta ilçe bazında kentsel dönüşümlerimizi yapalım. Bunu yaparken apartmanları, siteleri; yüzme havuzlu, fitness salonlu komplike tesisler ve sosyal donatı alanı çok geniş tesisler olarak tasarlamayalım yalnızca, yollarımızı ve alt yapılarımızı da buna uygun hale getirelim. Kentsel dönüşüm yoğunluğu arttırıcı bir unsurdur, evet ama insanları bazı felaketlerden de korur. Bunu milletçe değerlendirmeliyiz.

Devam eden projeleriniz hangileri?

Hasanağa Kızılcıklı bölgesini kendimize hedef olarak seçtik. Buranın zeminin iyi olması nedeniyle şirketimizin faaliyetlerini bu bölgeye yönlendirdik. Bize ait olan imarlı yerlerdeki ruhsat çalışmalarımızı hızlandırdık. Gelecekte burada konut projelerimiz olacak.

0,69 Kampanyanız var mı? Ya da ne düşünüyorsunuz bu kampanyalarla ilgili?

Beklentileri tam olarak karşılamıyor olsa da Türkiye, sınırlı kaynaklarla faydalı bir değerlendirme yapmak istedi. Bir imkân sunmak istedi. Buna olumlu bakıyorum. Ancak hem alıcı, hem de satıcı, belirli kriterlere sahip bu kampanyaları karşılayabilir mi, karşılayamaz mı bilemiyorum. Şirket olarak, kendimizi zorladık ve bu kriterleri sağlayacak dairelerimizi satış için mevcut tutuyoruz. Gönül ister ki kampanya daha geniş çevreleri de kapsayabilsin.

IMSIAD Yönetim Kurulundasınız. İMSİAD üyesi olmanın avantajları paylaşır mısınız?

Şu an yönetim kurulundayım, geçmiş dönemde de Taahhüt Komisyonu Başkanı olarak görev yapıyordum. İMSİAD, müteahhitlerin daha sağlıklı hareket etmesini ve katma değer ortaya koymasını sağlamaktadır. Bu nedenle İMSİAD çok önemli bir kuruluştur. Bursa’nın müteahhitleri Bursa’ya yeter. Böylece her türlü problemde karşınızda bir muhatap bulabilirsiniz. Bu bakımdan İMSİAD’ın Bursa’ya katkısı büyüktür. Ayrıca, İMSİAD olarak gidemediğiniz yer sizin değildir diye düşünüyoruz. Bu nedenle birinci önceliğimiz ulaşım. Hasanağa ve Kayapa’da İMSİAD müteahhitleri olarak çok güzel projeler kazandırdık Bursa’ya ancak buralara ulaşım problemi var. Görükle Köprülü Kavşağı maalesef trafiği tahliye edebilecek pozisyonda değil. Bu noktaya yıldız projeleri nasıl kazandırabiliriz, otoyollara nasıl bağlanma alternatifleri sağlayabiliriz diye çalışmalar yaptık ve Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, bakanlıklar ve Karayolları Müdürlüğü ile görüşmeler gerçekleştirdik. Projeler çizildi, ödenekler ayrıldı. Gelecekte bunu hayata geçireceğiz. İMSİAD olarak ayrıca, Bursa’ya bir Güney Çevre Yolu kazandırmak için de kolları sıvadık.

Sektörel bazda sıkıntılarınız neler?

Enflasyonist ortamda oluşan malzeme fiyatlarının öngörülemez şekilde arttı. Şu an dünya ülkelerinde de aynı enflasyonist ortam var. İnşaat sektörü, ekonominin lokomotif sektörüdür. Şu an bir daralma olsa da sektörde önümüzdeki dönem bu sorunu aşacağımızı düşünüyorum.

Son olarak vatandaşlar sizin projelerinize neden güvenmeliler, öne çıkan özellikleriniz nelerdir?

Klasik söylemle geçmişte yaptıklarımız, gelecekte yapacaklarımızın güvencesidir diyebilirim. Ancak Oflaz Grup olarak teknik kadromuzu her zaman çok güçlü tuttuğumuzu da belirtmeliyim. İnşaat firması olarak kendi bünyemizdeki inşaat mühendisleri ve mimarlarımızla çalışıyoruz. Zaten esas kurucu patronumuz babam Veli Oflaz da Türkiye’nin eski inşaat mühendislerinden biridir. YÖK’te ve Dicle Üniversitesi’nde İnşaat Daire Başkanlığı yapmıştır. Kaliteden asla ödün vermedik. İşin ayrıntılarına hâkim bir firma olarak bugüne kadar başımıza hiçbir aksilik gelmedi, hiçbir kötü dönüş ya da olumsuz referans oluşturmamış 20 yıllık bir firmayız.

Eklemek istedikleriniz?

Ülkemiz kötü bir süreçten geçiyor, maalesef bir felaketle karşı karşıyayız. Depremde birçok konut yıkıldı. Gerek imalat, gerekse zemin hatalarını birlikte değerlendirmek gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu depremin ezberleri bozduğunu düşünüyorum. Artık ovalarda inşaat yapmamayı, kayaç ve sağlam bölgelerde imalatlarımızı yapmayı, bunun atalarımızdan gelen bir bilgelik olduğunu iyice anlamalıyız. Dikkat ederseniz eskiden, köyler tepelere kurulmuş ve tarım ovalarda yapılmış. Bu bakımdan uygun planlamaları hayata geçirmek gerektiğini belirterek Türkiye’mize baş sağlığı diliyorum.