Ortak akıl ve güç birliği ile yönetim
Mahalli idareler seçimi neticesinde yeni belediye başkanları seçildi. Çözüm bekleyen önemli konular var. Bunların en başında yüksek riskli yapı stoğuyla olasılığı yüksek deprem gerçeğine karşı gerekli çalışmanın yapılması geliyor.
Yerel yönetimler, kentsel dönüşüm sürecinde önemli bir role sahiptir. Kentsel dönüşüm, kentlerin yaşam kalitesini artırmak, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak, afet risklerini azaltmak ve ekonomik büyümeyi desteklemek için mevcut yapı stoğunu iyileştirmeyi amaçlar. Bu süreçte yerel yönetimler, planlama, izin verme, finansman sağlama, kamu hizmetlerini yönetme ve sakinlerin katılımını sağlama gibi çeşitli görevler üstlenir. Bununla birlikte yerel yönetimler kentsel dönüşüm stratejilerini belirler ve bu stratejilere uygun planları hazırlarlar. Bu planlar, mevcut yapı stoğunun durumunu analiz eder, dönüşüm bölgelerini belirler ve gelecek kentsel gelişimi öngörür. Yerel yönetimler ayrıca imar planlarını günceller ve kentsel dönüşüm alanlarında kullanılacak arazi kullanımını düzenler.
Ancak, kentlerin karmaşıklığı ve çeşitliliği göz önüne alındığında, tek başına belediyelerin tüm sorunları çözme gücü sınırlı olabilir. Bu noktada, sivil toplum kuruluşları (STK’lar) devreye girer ve kent yönetimine önemli bir katkı sağlarlar. STK’lar, çeşitli alanlarda uzmanlaşmış ve kentin çeşitli kesimlerini temsil eden kuruluşlar olarak Belediyeler ile işbirliği, ortak akıl ile kent yönetiminde daha demokratik, katılımcı ve etkili bir sürecin oluşturulmasına katkı sağlar. Böylelikle belediyeler ile STK’lar arasındaki işbirliği, kent yönetiminde daha kapsayıcı ve adaletli bir şekilde sorunların belirlenmesi ve çözüm yollarının geliştirilmesinde önemli bir rol oynar.
Son olarak, belediyeler ile STK’lar arasındaki işbirliği, kentteki toplumsal dayanışmayı ve birlikte yaşama kültürünü güçlendirir. STK’lar, kentteki sosyal bağları güçlendirerek insanların birbirleriyle etkileşimini artırabilir ve kentte daha güvenli ve huzurlu bir ortamın oluşmasına katkı sağlayabilirler. Bu sayede, kentteki toplumsal sorunların çözümüne daha kolay ve etkili bir şekilde ulaşılabilir. Bu nedenle, belediyeler ile STK’lar arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi ve desteklenmesi büyük önem taşır.
Bursa’da bu bilinci sağlamamız, ortak akıl ve güç birliği ile karar almamız halinde kısa sürede her konuda büyük yol katedeceğiz. Aksi taktirde kaybeden Bursa, Bursalılar olacaktır.
