Kentsel dönüşümde başarının sırrı, katılımcılık
Konut ve Yapı Gazetesi tarafından düzenlenen Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nin oturumlar bölümünde konuşan akademisyenler, bürokratlar, sektörle ilgili meslek ve işdünyası kuruluşlarının temsilcileri, kentsel dönüşümde başarının sırrının “katılımcılık” olduğu görüşünde birleşti.
KONUT VE YAPI
13.02.2015, 13:39 13.02.2015, 13:39
Merinos AKKM’de Konut ve Yapı Gazetesi tarafından düzenlenen Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nde Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Akıncıtürk’ün moderatörlüğünde yapılan ilk oturumda Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç.Dr. Murat Taş, Uludağ Üniversitesi İnşaat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün, Bursa Teknik Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beyhan Bayhan söz aldı.
Akademisyenlerin katıldığı oturumun moderatörlüğünü üstlenen Uludağ Üniversitesi mimarlık Fakültesi Dekanı Nilüfer Akıncıtürk artık harekete geçme zamanının geldiğini söyledi. Akıncıtürk, “Şehrin kentsel dönüşümde söz sahibi olan bütün paydaşlar konuyu enine boyuna inceliyor,bizler konuşuyoruz, yerel yöneticiler teoride uygulamaya çalışıyor. Artık kentsel dönüşüm hayata geçirilmeli” dedi.
Halkın kentsel dönüşümün en önemli paydaşı olduğunu vurgulayan Akıncıtürk, “Biz artık halkla birlik olmalıyız. Onlarsız kentsel dönüşüm mümkün değildir. Kentsel dönüşümü harekete geçirmek için; projeyi finans edecek bir döngü bulmalıyız, sosyal olarak yaratıcı olmalıyız, çevreyi bozmadan yaşanılabilir bir düzen kurmalıyız” diye konuştu.
“100 YIL SONRA YİNE KENTSEL DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ DUYMAYACAK YAPILAR YAPMALIYIZ”
Oturumun devamında konuşan Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç.Dr. Murat Taş da, kentsel dönüşümde halktan sonra en önemli olmazsa olmazın özel sektör olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Taş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentsel dönüşümde özel sektör olmazsa olmazdır. Yatırımcılar uygulayıcı ve ekonomik faydayı sağlayıcı olanlardır. Üniversiteler de vizyon ve yön göstericidir. Kamu ise denetleyici olmalıdır. Bu aktörlerin ciddi anlamda kentsel dönüşümü sağlayabilmeleri için katılımcılık esastır. Dünyadaki örnekleri katılımcılıkla başarıya ulaşmıştır. Bizdekilerin de başarıya ulaşması ancak bu şekilde olabilir.Bugüne kadar sağlıklı bir kentleşme yapamadık. Şimdi yapacağımız kentsel dönüşümde 100 yıl sonra yeniden kentsel dönüşüme ihtiyaç doğuracak bir şekilde yapılmamalıdır.”
Doç. Dr. Murat Taş’ın ardından söz alan, Uludağ Üniversitesi İnşaat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün de, kentsel dönüşüm için birlikte hareket etmenin önemine değindi. Doğangün, “Kentsel dönüşümün asıl hedefi afet riski altındaki alanların dönüştürülüp daha sağlıklı ve güvenli yaşam alanları oluşturmak olmalıdır. Esas olan bu kentsel dönüşüme vatandaş, mühendisler, yerel yönetimler dört elle sarılıp bu sağlıksız binalardan vatandaşları kurtarıp her şeyiyle yaşanabilir bir kentin yeninden yapılmasını sağlamalıdır” şeklinde konuştu.
GÜNEY MARMARA İSTANBUL KADAR TEHLİKELİDİR
Oturumda son olarak söz olan Bursa Teknik Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beyhan Bayhan ise, kentsel dönüşüme deprem riski açısından yaklaştı. Bursa’nın zemininin problemli olduğunu vurgulayan Bayhan, “Geçmiş yıllardan beri Bursa'da birçok depremin olması bunun göstergesidir” dedi.
Bayhan sözlerine şöyle devam etti: “Bursa ili birinci deprem bölgesindedir. Kuzeyinde kalan Büyükorhan, Orhaneli, Kestel veİnegöl ikinci bölgede kalıyor. Biz depremde daha çok İstanbul'u konuşuyoruz ama riskli alanların daha çok Güney Marmara bölgesinde olduğunu biliyoruz.Güney Marmara da en az İstanbul kadar tehlikelidir diyebiliriz. “
2. OTURUM
Konut ve Yapı Gazetesi Genel Müdürü Utku Çalışkan’ın moderatörlüğünü yaptığı 2. Oturum’da ise, Osmangazi Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Ali Uzsezer, Yıldırım Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Alper Dağdelen, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Basri Akyıldız ve İMSİAD Üyesi Ziyaeddin Temizel yer aldı.
Oturumun açılışında konuşan Osmangazi Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Ali Uzsezer, “Bizler yerel yöneticiler olarak sorunları formülize edip ideal yaşam alanları yaratabilmek için çalışıyoruz. Kamulaştırma gücüyle bazı alanları alıp kentsel dönüşüm alanı haline getiriyoruz. Soğanlı ile buna başlıyoruz ve o bölgede örnek bir yer yaratıp tüm bölgede kentsel dönüşümü tetiklemek amaçlarımızdan biridir” dedi.
Yıldırım Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Alper Dağdelen de, “Bir alanda insanların sağlıklı ve mutlu olabileceği bir plan yapmak ve bu planın ardından insanların mülkiyetlerini sağlayıp daha güvenli ve huzurlu yerlerde yaşamalarını sağlamak istiyoruz. İmar planları iyi bir ekiple yapıldığı takdirde, örnek olacağını düşünüyoruz” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN AKTÖRLERİ MİMARLAR VE MÜHENDİSLER OLMALIDIR
Meslek odalarını temsilen zirvede yer alan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Basri Akyıldız ise, “Afet deyince aklımıza hep deprem geliyor. Özellikle Bursa için lodos büyük bir afet. Geçtiğimiz günlerde bunu yaşadık. Bunun dışında su baskınları, taşkın alanları gibi birçok afet Bursa için olabilir. Kentsel dönüşüme ihtiyaç olan bu bölgelerde afet riski altındaki bölgelerdir.Kent olma özelliğini kaybetmiş bölgelerin belli kriterler çerçevesinde mimar mühendisler tarafından yapılanması gerekiyor. Kentsel dönüşüm deyince vatandaşın aklına sadece müteahhit geliyor. Aslında jeofizik mühendisleri, inşaat mühendisleri, şehir plancıları, mimarlar, harita mühendisleri hepsi birden kentsel dönüşümün başrolünü oluşturuyor. Merkezde insan olmak koşuluyla kentsel dönüşümün aktörleri mühendis ve mimarlar olmalıdır” diye konuştu.
İMSİAD Üyesi Ziyaeddin Temizel de halkın da katıldığı bu tür toplantıların verimli olacağını dile getirdi. Kentsel dönüşümü bir an önce hayata geçirmek gerektiğini söyleyen Temizel çok zaman kaybedildiğinden yakındı. Temizel, “Deprem tepemizde. Hızlı olmamız lazım. Zaman kaybediyoruz. Bir an önce gerekli alt yapı çalışmalarını yapıp dönüşümü hayata geçirmeliyiz” dedi.
Kentsel dönüşümün önündeki en büyük engelin insanların bakış açısı olduğunu söyleyen Temizel, “İnsanlardaki bilinci değiştirmedikçe kentsel dönüşümün hızlanması çok zor olacak. İnsanlara bu konuda eğitim verilmeli. Kentsel dönüşüm konusunda insanların düşüncelerini değiştirmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.
Akademisyenlerin katıldığı oturumun moderatörlüğünü üstlenen Uludağ Üniversitesi mimarlık Fakültesi Dekanı Nilüfer Akıncıtürk artık harekete geçme zamanının geldiğini söyledi. Akıncıtürk, “Şehrin kentsel dönüşümde söz sahibi olan bütün paydaşlar konuyu enine boyuna inceliyor,bizler konuşuyoruz, yerel yöneticiler teoride uygulamaya çalışıyor. Artık kentsel dönüşüm hayata geçirilmeli” dedi.
Halkın kentsel dönüşümün en önemli paydaşı olduğunu vurgulayan Akıncıtürk, “Biz artık halkla birlik olmalıyız. Onlarsız kentsel dönüşüm mümkün değildir. Kentsel dönüşümü harekete geçirmek için; projeyi finans edecek bir döngü bulmalıyız, sosyal olarak yaratıcı olmalıyız, çevreyi bozmadan yaşanılabilir bir düzen kurmalıyız” diye konuştu.
“100 YIL SONRA YİNE KENTSEL DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ DUYMAYACAK YAPILAR YAPMALIYIZ”
Oturumun devamında konuşan Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç.Dr. Murat Taş da, kentsel dönüşümde halktan sonra en önemli olmazsa olmazın özel sektör olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Taş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentsel dönüşümde özel sektör olmazsa olmazdır. Yatırımcılar uygulayıcı ve ekonomik faydayı sağlayıcı olanlardır. Üniversiteler de vizyon ve yön göstericidir. Kamu ise denetleyici olmalıdır. Bu aktörlerin ciddi anlamda kentsel dönüşümü sağlayabilmeleri için katılımcılık esastır. Dünyadaki örnekleri katılımcılıkla başarıya ulaşmıştır. Bizdekilerin de başarıya ulaşması ancak bu şekilde olabilir.Bugüne kadar sağlıklı bir kentleşme yapamadık. Şimdi yapacağımız kentsel dönüşümde 100 yıl sonra yeniden kentsel dönüşüme ihtiyaç doğuracak bir şekilde yapılmamalıdır.”
Doç. Dr. Murat Taş’ın ardından söz alan, Uludağ Üniversitesi İnşaat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün de, kentsel dönüşüm için birlikte hareket etmenin önemine değindi. Doğangün, “Kentsel dönüşümün asıl hedefi afet riski altındaki alanların dönüştürülüp daha sağlıklı ve güvenli yaşam alanları oluşturmak olmalıdır. Esas olan bu kentsel dönüşüme vatandaş, mühendisler, yerel yönetimler dört elle sarılıp bu sağlıksız binalardan vatandaşları kurtarıp her şeyiyle yaşanabilir bir kentin yeninden yapılmasını sağlamalıdır” şeklinde konuştu.
GÜNEY MARMARA İSTANBUL KADAR TEHLİKELİDİR
Oturumda son olarak söz olan Bursa Teknik Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beyhan Bayhan ise, kentsel dönüşüme deprem riski açısından yaklaştı. Bursa’nın zemininin problemli olduğunu vurgulayan Bayhan, “Geçmiş yıllardan beri Bursa'da birçok depremin olması bunun göstergesidir” dedi.
Bayhan sözlerine şöyle devam etti: “Bursa ili birinci deprem bölgesindedir. Kuzeyinde kalan Büyükorhan, Orhaneli, Kestel veİnegöl ikinci bölgede kalıyor. Biz depremde daha çok İstanbul'u konuşuyoruz ama riskli alanların daha çok Güney Marmara bölgesinde olduğunu biliyoruz.Güney Marmara da en az İstanbul kadar tehlikelidir diyebiliriz. “
2. OTURUM
Konut ve Yapı Gazetesi Genel Müdürü Utku Çalışkan’ın moderatörlüğünü yaptığı 2. Oturum’da ise, Osmangazi Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Ali Uzsezer, Yıldırım Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Alper Dağdelen, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Basri Akyıldız ve İMSİAD Üyesi Ziyaeddin Temizel yer aldı.
Oturumun açılışında konuşan Osmangazi Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Ali Uzsezer, “Bizler yerel yöneticiler olarak sorunları formülize edip ideal yaşam alanları yaratabilmek için çalışıyoruz. Kamulaştırma gücüyle bazı alanları alıp kentsel dönüşüm alanı haline getiriyoruz. Soğanlı ile buna başlıyoruz ve o bölgede örnek bir yer yaratıp tüm bölgede kentsel dönüşümü tetiklemek amaçlarımızdan biridir” dedi.
Yıldırım Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Alper Dağdelen de, “Bir alanda insanların sağlıklı ve mutlu olabileceği bir plan yapmak ve bu planın ardından insanların mülkiyetlerini sağlayıp daha güvenli ve huzurlu yerlerde yaşamalarını sağlamak istiyoruz. İmar planları iyi bir ekiple yapıldığı takdirde, örnek olacağını düşünüyoruz” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN AKTÖRLERİ MİMARLAR VE MÜHENDİSLER OLMALIDIR
Meslek odalarını temsilen zirvede yer alan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Basri Akyıldız ise, “Afet deyince aklımıza hep deprem geliyor. Özellikle Bursa için lodos büyük bir afet. Geçtiğimiz günlerde bunu yaşadık. Bunun dışında su baskınları, taşkın alanları gibi birçok afet Bursa için olabilir. Kentsel dönüşüme ihtiyaç olan bu bölgelerde afet riski altındaki bölgelerdir.Kent olma özelliğini kaybetmiş bölgelerin belli kriterler çerçevesinde mimar mühendisler tarafından yapılanması gerekiyor. Kentsel dönüşüm deyince vatandaşın aklına sadece müteahhit geliyor. Aslında jeofizik mühendisleri, inşaat mühendisleri, şehir plancıları, mimarlar, harita mühendisleri hepsi birden kentsel dönüşümün başrolünü oluşturuyor. Merkezde insan olmak koşuluyla kentsel dönüşümün aktörleri mühendis ve mimarlar olmalıdır” diye konuştu.
İMSİAD Üyesi Ziyaeddin Temizel de halkın da katıldığı bu tür toplantıların verimli olacağını dile getirdi. Kentsel dönüşümü bir an önce hayata geçirmek gerektiğini söyleyen Temizel çok zaman kaybedildiğinden yakındı. Temizel, “Deprem tepemizde. Hızlı olmamız lazım. Zaman kaybediyoruz. Bir an önce gerekli alt yapı çalışmalarını yapıp dönüşümü hayata geçirmeliyiz” dedi.
Kentsel dönüşümün önündeki en büyük engelin insanların bakış açısı olduğunu söyleyen Temizel, “İnsanlardaki bilinci değiştirmedikçe kentsel dönüşümün hızlanması çok zor olacak. İnsanlara bu konuda eğitim verilmeli. Kentsel dönüşüm konusunda insanların düşüncelerini değiştirmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
1°
kapalı
