Kent yolcuları ve Mars Yolcuları

Bir kentin depremden etkilenme düzeylerini tam olarak bilemezken, sürekli büyük Marmara depremi korkusuyla yaşarken dünya sadece ses, düşünce gücü ile bir takım jest ve mimiklerle bilgi paylaşım evresine evrildi bile

Teknolojik gelişmeler bu kadar hızlı iken mekanı oluşturan tüm alt ve üst yapılarımızın güvenliğinin, soluduğumuz havanın ne kadar temiz, kirli ya da alerjen olup olmadığını bilmememiz planlama, mimarlık ve inşaat mühendisliğine bakış açısının boyutunu bize gösteriyor sanki

İnsanlık muhtemelen en büyük maceralarından birine girişmek üzere Mars’ta şehirler kurarak ................

19 Ekim 1899’da on yedi yaşında genç Robert Goddard bir kiraz ağacının tepesinde bir aydınlanma yaşadı,

Mars’a bile gidebilme olasılığı olan bir araç üretiminin öncüsü oldu, O genç insanlık tarihinin seyrini değiştiren ilk sıvı yakıtlı çok aşamalı bir roketin mucidi oldu. Robert Goddard bilime ilk olarak yaşadığı şehrin elektriklendirilmesine tanık olan bir çocuk olarak ilgi duydu, bilimin yaşamamızı her yönüyle köklü değişimlere uğratabileceğine inandı.

Kentlerin, icat ve keşiflerin önünü açan mekanlar olduğu düşünüldüğünde 21. yüzyılda 1. derece deprem bölgesi olan ülkemizdeki kentlerimize daha fazla ilgi göstermemiz ve şehir planlama disiplininin gerekliliklerini yerine getirmemiz gerekmektedir.

Heraklitos’un dediği gibi “değişmeyen tek şey değişimin kendisidir”.

Ülkemizde değişmeyecek olan şeyse deprem gerçeğidir.