İç mimari lüks değil ihtiyaç
Sektörün Kilit Taşları : İç Mimarlar Odası
Röportaj: İsmail Hakkı Yoğurtçu
Görüntü: Mesut Çelik
TMMOB İç Mimarlar Odası Bursa Şube Yönetimi, “Sektörün Kilit Taşları” yazı dizimize konuk oldu. Yeni dönemdeki çalışmalarını ve hedeflerini anlatan şube yöneticileri, mesleklerinin önemine vurgu yaptı.
Oda yöneticileri yapılarda iç mimari projelerin lüks değil ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, işlevselliğin sağlanması ve yapı maliyetlerinin absorbe edilmesi için meslek dallarının öneminin altını çizdi.
Ali Gözütok (Şube Başkanı)
Biz köklü bir yapılanmaya sahip bir meslek odasıyız. Bursamız’da şube yapılanmamız 2019 yılında gerçekleşti. O günden bugüne belirli bir birikimle geldik. Bu birikimle birlikte Bursa Şubesi olarak dördüncü dönemimizdeyiz. Bu tecrübelerden aldığımız dersler ve bilgi birikimi ile birlikte mesleğimize, meslektaşlarımıza ve şehrimize yönelik yapmamız gerekenlerle ilgili ciddi konu başlıklarımızla yola çıktık. Biz yapı üreten bir meslek dalının paydaşıyız. Bu alanda gördüğümüz eksiklikleri olabildiğince yerel yönetimlerle, sivil toplum kuruluşları ve akademik odalarla görüş alışverişlerimizle paylaşıyoruz ve daha fazla nasıl katkı sunabileceğimiz üzerine çalışıyoruz.
Mesleğimiz artık daha fazla gelişen ve önemi artan bir dal. Çünkü artan maliyetlerle birlikte yapı tercih ve şekilleri değişiyor. Artık daha işlevli hale gelmiş mekanlara ihtiyacımız var. Bu anlamda öncelediğimiz konu başlıklarımız arasında kamuda iç mimar farkındalığını arttırmak başı çekiyor. Çünkü mesleğimiz kaynakların doğru kullanılması adına kamuya mal olması gereken bir alan. Ruhsattaki projelere iç mimari projelerin eklenmesi ile alakalı geçtiğimiz günlerde çok güzel bir gelişme oldu. Buna göre beşinci sınıf yapılarda iç mimari proje yalnızca iç mimarlar tarafından çizilecek. Aynı zamanda sürekli kendini güncel tutması gereken bir meslek alanında hizmet veriyoruz. Bu konuda meslek paydaşlarımız ve Bursamız’da ses getiren, faydalı birçok çalışmaya imza atıyoruz.
Biz Bursa kökenli insanlarız ve bu şehre borcumuz olduğunu düşünüyoruz. Yapı üretim sürecini Bursa’da yeniden ele almamız gerekiyor. Geçtiğimiz dönemlerde maalesef çok kötü kentsel dönüşüm örneklerine maruz kaldığımız ortada. Bursa’yı çok daha vizyoner bir hikayede, yöneticilerle birlikte çok farklı yerlere taşımamız gerekiyor. Biz burada yapı üretim süreçlerine estetik anlamda, kaynakların doğru kullanılması adına çok büyük katkıda bulunabiliriz. Günümüzde yaşamımızın büyük bir kısmını kapalı mekanlarda geçiriyoruz. Doğru planlanmış kapalı mekanlar yaşamımıza daha fazla konfor sağlayacaktır.
Nehir Özbey (Şube 2. Bşk.)
Yerel seçimler sürecinde bir çok başkan adayı akademik odalara fazlası ile önem verdiğini göstererek bizlerle görüş alışverişinde bulundular. Şu anda görevde bulunan başkanlarımız ortak akıl yoluyla hareket edeceklerini önceden de belirtmişlerdi. TMMOB çatısı altındaki tüm odaları da işin içine katarak özellikle büyükşehirde şu anda 2050 çevre planı görüşmeleri sürüyor ve bu görüşmelerde tüm odalardan temsilciler de yer alıyor. Bursa’nın geleceği ile ilgili her birimizden görüş alarak hep birlikte ortak akılla çalışmalarımız devam ediyor. Bizim her zaman istediğimiz hep birlikte Bursa için katma değer yaratan çalışmalara imza atmaktır. Biz iç mimarlar olarak tadilat projelerinde de aktif olarak yer almak istiyoruz. Denetimsiz olarak yapılan tadilatlarda özellikle taşıyıcı sistemlerde sorunlar oluşup büyük felaketler yaşanabiliyor. Bu anlamda yerel yönetimlerle işbirliği içerisinde olup protokoller yapmayı hedefliyoruz. Bu anlamadaki çalışmalarımız da devam ediyor.
Şükrü Erman Üsel (Şube Saymanı)
Mesleğimizin ve öneminin tanıtılması adına elimizden geleni yapıyoruz ancak önümüzde çok ciddi bir yol var. Yerel yönetimlerle koordineli olarak çalışmalarımız sürüyor. Bununla ilgili olarak bizim en büyük taleplerimizden birisi ruhsat projelerinde iç mimarların da yer alıyor olması. Doğru projeler doğru maliyetler getirir, bunun için de yapıların her aşaması doğru şekilde projelendirilirse imalat ve teklif aşamalarında süreçler daha kolay ve doğru bir şekilde çözümlenebilecektir.
Gizem Durkan (Şube Sekreteri)
Her meslek dalı gibi bizim de karşılaştığımız zorluklar oluyor ancak şu anda karşılaştığımız en önemli problemimiz özellikle Bursa’da kalifiye eleman dediğimiz usta bulma zorluğu. Biz mesleğimiz gereği estetik, fonksiyonel kaygılar güdüyoruz. Bu anlayışımızı sağlıklı bir şekilde hayata geçiremediğimiz sürece maalesef ki yapılar hak ettiği değeri göremiyor.
Dr. Aylin Aras (Şube Yön. Kur. Üyesi)
Türkiye, alanımızda her geçen gün dünya genelinde öne çıkan ülkeler arasında yer almaya başlıyor. Burada ülkemizin zengin kültürel mirasının besleyici öğe olduğunu söyleyebiliriz. Yanı sıra akademik kadrolarımız da dünya standartlarında çalışmalara imza atıyor. Ülkemiz aynı zamanda zengin doğal kaynakları ve gelişen teknoloji ile yapı malzemeleri alanında da çeşitlilik arttı. Türk tasarımcılarının bu parametrelerden beslenerek dünya standartlarında işlere imza atmaya başladığını söyleyebiliriz. Aynı zamanda uluslararası yarışmalarda da önemli dereceler alındığını söyleyebiliriz.
Mahir Bayram (Şube Yön. Kur. Üyesi)
Bursa sanayisi ve sanayicisi ile çok dinamik bir şehir. Bursa bu özelliği ile iş imkanı için ülkenin dört bir yanından gelen insanlara kucak açan bir şehir haline geldi. Bu kalabalıkla birlikte bu insanların ihtiyaçlarını karşılamak adına bir çok mekan hayata geçiriliyor. Biz hem sanayicilere hem de sanayiye hizmet eden insanlara mekanlar üretiyoruz. Sayı ne kadar artarsa biz iç mimarlar için imkanlar ve bize olan ihtiyaç da aynı oranda artıyor. Yeni çıkan bazı yasalarla kamudaki elimizi de güçlendirdik. Bu gelişmelerle birlikte bizim pazarımız artıyor, yeni mezunlarımızın sayısı artıyor, yeni arkadaşlarımıza da iş imkanı sağlanıyor. Bursa bu noktada diğer şehirlerimize göre çok şanslı bir şehir.
Ahmet Tuna Muhtar (Şube Yön. Kur. Üyesi)
İç mimarlık yıllardır lüks yapılarla uğraşan bir meslek dalı olarak görüldü ancak meslektaşlarımızın sayısının artması ile bu biraz daha herkesin ulaşabileceği bir hizmet haline gelmeye başladı. Bu aslında bir lüks değil bir ihtiyaç. Akla gelebilecek her türlü yapıya bir iç mimarın elinin değmiş olması gerekiyor. Bizim burada mesleğimizin ve işimizin faydalarını anlatmamız gerekiyor. Lüks algısı yıkılıp, tam aksine doğru çözümler, mesleki olarak doğru kişilerin yapacağı doğru projelendirmelerle yapının maliyeti absorbe edilecek ve yapılara katma değer katılacaktır.