Eminevim, inşaat dünyasıyla
İnşaat Müteahhitleri ve Sanayici İş Adamları Derneği’nin (İMSİAD) katkıları, Eminevim’in de iş birliğiyle "Ortaklıkta Yeni Vizyon Arayışları, Kurumsallaşma ve Yönetim" konulu panel düzenlendi.
Şirket hastaneleri kurulmalıdır…
İMSİAD üyelerinin yoğun katılım gösterdiği panel üniversite ile iş dünyasını buluşturdu. Panelde konuşan İMSİAD Başkanı Namık Ziya Mescioğlu, aile şirketlerinin doğma, gelişme ve büyüme süreçlerinde sıkıntılar yaşadığını ve bunların ancak “şirket hastaneleri” ile giderilebileceğini belirtti. Mescioğlu, “Ülkemizde sağlık, ulaşım, eğitim kısacası her şeyde karşılaşılan sorunda bir muhattap bulabiliyoruz. Ama maalesef aile şirketlerinde danışıp hizmet alabileceğimiz, sorunlar çıktığında onlara çözümler üretebilecek bir kurum yok. Eksiğimiz şirket hastaneleridir. Şirket hastaneleri şirketlerin karşılaşabileceği sorunlar öngörebilir, çözüm önerileri sunabilir, engelleri kolayca aşarak zaman ve para kaybını önleyebilir. Eğer kurulmazsa aile şirketleri 3.jenerasyonu görmekte büyük güçlük yaşayacaktır. Böylece nesiller boyu aktarılamayan şirketlerin kurucusu olarak bizlerin tüm bilgi birikimi, deneyimi çöp olup gidecektir” ifadelerini kullandı.
Şirketlerde meydana gelecek hastalıkların teşhis ve tedavisinde şirket hastanelerinin büyük rol oynayacağını belirten Mescioğlu, bu sayede aile şirketlerinin daha ileriki kuşaklara devredilebileceğini belirtti. Mescioğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Aile şirketlerini 3 ve sonraki nesillere taşmak birinci görevimiz olmalı bunun için doğru organizasyonu kurmalıyız. Ama devrederken de 2. ve 3. kuşağa 1.kuşak azmiyle devretmeliyiz. Çünkü yeni nesilde bu azim yok. Doğru organizasyonlarla bunları başarabiliriz. Doğru organizasyonlar ile büyük birliktelikler, büyük şirketler kurulabilir. İşte Eminevim bunun en büyük örneğidir. Bizler de İMSİAD olarak ciddi yatırımlar yapan ve önemli projeler üstlenebilecek maliyete sahip olan bir birliktelik düşünüyoruz. Son dönemde gündemde olan kentsel dönüşümle ilgili elimizi taşın altına koymayı istiyoruz. 200-250 milyonluk projeleri üstlenebilecek ve üyelerimizden oluşan bir birliktelik kurma arzusundayız. Bunu gerçekleştirebilirsek önemli projeleri gerçekleştirme gücüne sahip olabileceğiz.”
50 bin kişi sırada bekliyor…
1990 yılından itibaren katılımcıların küçük taksitler ödeyerek otomobil sahibi olabildiği bir sistemi devreye sokan ve 2005 yılından bu yana da aynı sistemi konutta uygulayarak büyük bir kitleyi ev sahibi yapan Eminevim Yönetim Kurulu Başkanı Emin Üstün de Bursa’da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek sözlerine başladı. Problemlerin çözümü için iş ve el birliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Üstün, “Problemler olacaktır bunları çözebilmek için el birliğine ve iş birliğine ihtiyaç var. Anadolu insanının özünde olşan kültüründe olan yardımlaşma kültürünü işlerimizde de uygulamalıyız. 90’lı yıllardaki 2 katı faiz oranları bizi bu sektörle ilgili bazı düşünceler üretmeye zorladı. El birliği sistemini bulduk düzgün çalışma ile adaletli iş anlayışı ile başarılı olduk. 2005 yılından bu yana da bu sistemi konutta uygulamaya başladık ve o günden bu yana 20 bine yakın kişiyi ev sahibi yaptık. 50 bine yakın da sırada bekleyen müşterimiz var. Bu sistemin her yerde uygulanabileceğini düşünüyorum ve buradan hareketle tarımda sanayide ve enerjide bazı yatırımlar düşünüyoruz. Ayrıca sizlerle tanıştığım için de çok mutluyum. İMSİAD Başkanı Namık Ziya Mescioğlu’na çok teşekkür ediyorum umarım bu tanışma önemli iş birlikleri de doğurur ileride.”
İşletme mantığa, aile duygusallığa dayalıdır…
Panelde konuşan Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Nihat Alayoğlu aile şirketlerinin kurumsallaşması ile ilgili bilgiler verdi. İşletmelerin mantığa ailelerin duygusallığa dayalı olduğunu ve bunun doğurduğu çelişki ve çatışmadan ötürü aile şirketlerinde problemlerin çıktığını ifade etti. Alayoğlu şunları söyledi: “Dünyanın her ülkesinde aile kurumsallaşması ile ilgili sorunlar aynıdır. vEğer zamanla aile şirketlerindeki kurumsallaşma ile ilgili bu sorunları ortadan kaldıramazsak sadece şirketler değil şirketle birlikte aileler de batar. Aile şirketlerinde patron ne derse o olmamalı, katılımcılığı esas alan profesyonelliğe dayalı yönetim sergilenmelidir. Çünkü bir şirket kişiye bağımlı hale gelirse kişi ölünce şirkette ölür. Şunu da unutmayalım aile şirketlerini piyasadaki rekabet değil aile içindeki rekabet öldürür.”
Değişimden korkmayın…
Son olarak konuşan Maltepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nazif Gürdoğan da şirketlerin uzun ömürlü olmalarını şeffaflık içinde kurumsallaşıp değişime ayak uydurması ile yakalayabileceğini belirtti. Gürdoğan şunları ifade etti: “ Değişimden korkmayın. Günümüzde ülkelerin gücü ne petrol ne tarım ne sanayiden geliyor. Güç artık yetişmiş ama iyi yetişmiş insan gücünden ve yenilikten geliyor. Başarılı olmamız için bulunduğumuz yerde kalmamalı, yerelsek bölgesel, bölgeselsek ulusal, ulusalsak uluslar arası bir firma olmanın yollarını aramalıyız. Tüketirken bir lokma bir hırka, üretirken bin lokma bin hırka mantığıyla şirketlerimizi yönetirsek kurumlarımızı geleceğe taşıyabiliriz.”
Panelin sonunda İMSİAD Başkanı Namık Ziya Mescioğlu, panele katılan konuşamacılara İMSİAD flaması hediye etti.