Depreme karşı güvenli yapı şart
Konut ve Yapı aracılığıyla konuyla ilgili görüşlerini paylaşan sektör paydaşları, depremin bu coğrafya için kaçınılmaz bir gerçek olduğuna işaret etti.
Balıkesir, Manisa ve Elazığ…
Sırasıyla isimleri yazılı olan bu iller, son günlerde sıklıkla depremlerin yaşandığı şehirlerden sadece üçü.
Şubat ayı içerisinde başta bu yerleşim yerleri olmak üzere pek çok farklı bölgeden ve şehirden de gelen buna benzer haberler okuduk.
Yaşanan bu şiddetli sarsıntılar, yürekleri ağızlara getirmenin yanında, ülkenin adeta kaderi olan ama dönem dönem unutulan ya da hatırlanmak istenmeyen ve pusuda sessizce bekleyen acı gerçeğiyle yüzleştirdi bizleri: DEPREM.
“Deprem ve Güveli Yapılar” başlığıyla görüşlerine başvurduğumuz sektör temsilcileri, depremin, bu coğrafya için kaçınılmaz bir gerçek olduğuna işaret etti.
Bu gerçekle birlikte yapı stokunun büyük ve önemli bir kısmının, depreme karşı istenilen standartlarda olmadığına vurgu yapan ilgililer, vatandaşından yerel idarecilerine, siyasilerinden müteahhidine varıncaya kadar tüm kesimlerin “güvenli yapıların inşası” için elini çabuk tutmasını gerektiğini dile getirdi.
İşte sektör temsilcilerinin o görüşleri…
ALPİŞ GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI SERTAÇ KARAALP:
“Öncelikle geçmişten bugüne kadar deprem başta olmak üzere gerçekleşen tüm afetlerde, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza baş sağlığı diliyorum. Sadece deprem değil, diğer doğal afetlerden de kaynaklanan can kayıplarının yanında ekonomik kayıpların da olduğunu düşünürsek, zararın boyutunu daha iyi anlamış oluruz. Ülkemiz ve Bursa’mız birinci derece deprem bölgesi. Öncelikle herkes bu gerçeği bilerek hareket etmek zorunda. Maalesef Bursa’da konutların deprem kuşağında olan bir şehre göre elverişsiz durumda olduğunu biliyoruz. Bu anlamda, güvenli olmayan yapıları mutlaka kentsel dönüşümle güvenli hale getirmeli. Can ve mal güvenliklerinin sağlanılabilmesi için, afetlere karşı dayanıklı konutların önemi çok büyüktür. Bu doğrultuda yerel yönetimler başta olmak üzere, vatandaşlarımız ve inşaat sektör temsilcileri üzerlerine düşeni yerine getirmelidir.”
LİK YAPI YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET KURT:
“Türkiye’nin hemen hemen yüzde 70’lik kısmı deprem bölgesi diyebiliriz. Buna göre biz güvenli yapılar yapmalıyız. Jeolojisini doğru, statiğini doğru, temel atarken yaptığımız işlere harfiyen dikkat etmek lazım. İşi yaparken önce deprem bölgesinde olduğumuzun unutulmaması gerekiyor. Sadece sağlam binalarda oturarak deprem güvenliğini sağlamış oluruz. Yaptığımız işi önce kendimiz, ailemiz yaşayacakmış gibi yapmalıyız. Ben kendi adıma bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Teknik sorumlulukları harfiyen yerine getiriyorum. En sağlam nasıl olur diye tartışarak, binaları kuruyoruz. Herkesin aynı hassasiyeti göstermesini istiyorum. Depreme dayanıklı evler yaparken de korunmak için kentsel dönüşüm yapıp insanları sağlam evlere çıkarmak lazım. kentsel dönüşüm bir türlü ilerleyemiyor. Mal sahipleri ve müteahhitler arasında uzun süren pazarlık, bu konuda devletin biraz daha hızlı ve aktif karar vermesi lazım. Bu konuda gerekirse bir heyet kurulması lazım; valilikten ve belediyeden yetkililerin olduğu. Bu işi doğru yapan, zamanında yapan firmalara referans olunabilir. Bu konuda da önce şehir planlanmalı.”
AKYÜKSELEN İNŞAAT GENEL MÜDÜRÜ ŞEREF DEMİR:
Son zamanlarda meydana gelen depremler muhtemel felaketin gelmeden kendisinin geleceğini haber veriyor adeta. Yıkıma geliyorum diye bağırıyor. Bu konuda öncelikle yönetenler olmak üzere herkese görevler düşüyor. Yerelde belediyelere önemli görevler düşüyor. Acil eylem planları yapılması gerekir. Kentsel dönüşümün uygulanması için çözümler üretilmeli. Yapı sektöründe bulunan firmaların üzerine düşen görevi, sosyal sorumluluk bilincini ile ortaya koyması gerek. Yönetiminde bulunduğun İMSİAD üyeleri bu konuda üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını çeşitli platformlarda dile getirmektedirler.
İMSİAD BAŞKANI MUSTAFA ANDIÇ:
“Deprem birlikte yaşadığımız, kaçınılmaz bir gerçek. Bunun ne zaman başımıza geleceğini ne yazık ki bilmiyoruz. Bu yüzden her zaman hazırlıklı olmamız lazım. Hazır olmak için de doğru yerlere, depreme dayanıklı, güçlü binalar yapmalıyız. Bunun için planlama büyük önem arz ediyor. Japonya nasıl depren gerçeğiyle hayatına devam edebiliyorsa, biz de bugünün teknolojisiyle bunu başarabiliriz diye düşünüyorum. Kentsel dönüşüm, depremle çok ilintili bir konu. Geçmişte o kadar büyük hatalar yapıldı ki, bugün 7 milyon binayı dönüştürmeyi konuşuyor ve yıllardır bunun için çalışıyoruz. 7 senede ancak ve ancak 1 milyon binayı dönüştürdük, yani yılda 150 bine yakın bir dönüşüm rakamı var. Dönüşüm bu hızla giderse, 6 milyon binayı dönüştürmemiz için 40 yıl lazım. Sektörün içinde bulunduğu durumu da göz önüne alırsak, dönüşüm daha da yavaşlayabilir ve bunun sonuçları ülkemiz için iyi olmayacaktır.”
EGEMEN MİMARLIK SAHİBİ HARUN BAYRAK:
“1999 depreminden sonra artık güvenli yapı diye bir şeyi aslında konuşmuyor olmamız gerekiyor; yönetmelik var, şartnameler var. Planlı bir yer imara açılırken, bu risk ciddi bir şekilde ele alınıp, ona göre düzenleme yapılması gerekiyor. Bir parselde kazık çakılıyor, öbüründe hiçbir şey yapılmadan geçiliyor. Böyle şey olmaz. Sondaj yapılsa bile bir standart olmalı. Mevcut deprem yönetmeliği statik açıdan ideal. Vatandaşlar güvenilir firmaları tercih etsinler. Daire alırken seramiğe değil de binanın statik gibi özeliklerine baksınlar. Bilmiyorlarsa teknik destek alsınlar. Gerçekten deprem bizim birinci gündemimiz. Bizi bu depreme karşı koruyacak olan yerler konutlarımız. Bunu bir projeyi gezdiğinizde görebilirsiniz. Satın aldığınız bina, imalat süreci tamamlanmış oluyor, imalat sürecini görme şansınız olmaz. Burada firmanın kendisi öne çıkıyor. Gerekli sorgulamalar yapılarak konut almakta fayda var. Mevcut yönetmeliğe göre projelendirilmiş bir yapı, insanları depreme karşı korur. Yapının görevi insanı korumak. Depremin kaç şiddetinde olacağı, yükleri veya hangi yönden geleceği belli değildir ama günümüzde olası bir depremde bina sizi ayakta duruyor ve sizi koruyorsa, o bina iyi bir binadır. Yeter ki doğru projelendirilsin ve doğru imalat yapılsın, acele edilmesin.”
MİMARLAR ODASI BURSA ŞUBESİ BAŞKANI ŞİRİN RODOPLU ŞİMŞEK:
“Deprem çok ciddi bir gerçek. Giderek de yaşamımızı tehdit ediyor. Türkiye büyük depremden sonsa ciddi dersler aldı. Yapı denetim sistemine geçildi ve bir nebze denetim sağlandı ama kaçak yapı stoku gerçeğimiz var. Bunların deprem güvenirliliği çok az. Yeni yapılan yerlerde de aslında planlama noktasında hiçbir fay hattı dikkate alınmıyor. Çok sağlam bir bina yapılsa da çok diri bir fay hattının üzerindeyse yine sıkıntı var aslında. Şehir planlama kriterlerinde bunlar çok dikkate alınmıyor. İnsanlara yol göstermek lazım. fikir vermek lazım. yapılarını güçlendirmeye itmek lazım. bu sadece mimarların değil tüm meslek aktörlerinin devreye girmesi gereken bir konu. Ortaklaşa ve işbirliği içinde hareket etmek lazım. konuşmadıkça, görmedikçe kaybolmuyor, pusuda bekliyor aslında.”
AKCAN YAPI YÖNETİM KURULU BAŞKANI İSMET AKÇA
“Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de alınması gereken önlemlerin başında uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek geliyor.Riskli binaların yenilenme sürecinde kentsel dönüşüm kritik bir önem taşımaktadır. Yeni yasal düzenlemelerle birlikte kentsel dönüşümde yeni bir dönem başladı. Bu değişikliklerin dönüşümü hızlandıracağına inanıyoruz. Ayrıca tüketicilerin konut alırken binanın deprem yönetmeliğine uygunluğunu sorgulaması büyük önem taşımaktadır. Sermaye yapısı ve referansları güçlü olan inşaat firmalarının tercih edilmesi gerekmektedir.”
HAVUZOĞLU İNŞAAT İDRİS HAVUZ:
“Kentsel dönüşüm gerçekten Türkiye’nin önemli bir durumu. Son yaşadıklarımızdan itibaren kentsel dönüşümün öncelikle hal alması gerektiğini ve yapıların acilen dönüşümü, devletin de bu konuda tıkanmış olan yasa durumunun açılması ve burada halka ekonomi anlamında destek vererek, planları çok fazla artması, yoğunlaşmanın doğru olmadığını, burada farklı bir yol izlenip hem şehri bozmadan hem de kentsel dönüşümün acilen yapılmasını düşünenlerdenim. Bu konuda sağlıklı binalara acilen kavuşmamız lazım. “
EMİROĞULLARI İNŞAAT YK ÜYESİ İBRAHİM HAKKI DEMİR:
“Deprem öldürmez, bina öldürür. Bu doğal bir şey, bununla yaşamak zorundayız. Bununla nasıl yaşayacağımızı konuşmamız lazım. ona direnmek değil de onunla beraber hareket edecek şekilde binalar yapmamız lazım. depreme direnme şansımız yok ama onunla beraber hareket edersek, yapıları ona göre yaparsak, kaliteli binalar yaparız ve içeride de rahat oluruz. Yönetmelik çoğu ihtiyacı karşıladı. Bunu uygulamada da hassas bir şekilde yaparsak, can kaybı ve hasarı en aza indirebiliriz.”
VFA YAPI VELAYET KAYAŞ:
“Deprem kaçınılmaz fakat depreme dayanıklı konutlar yapmamız elzemdir. Bilinçli bir tüketici güvenliği oluşturmamız lazım ki can ve mal kaybımızı en minimum düzeye indirelim.”