Asansör sektörü sorunlarına çözüm arıyor
Montaj ve aksam imalatı alanlarında yerli üretimin arttığı bir sektör yapısına dönüşen asansör sanayi, mevcut sorunlarını da çözerek daha güçlü bir yapıda ilerlemek istiyor.
Asansör sektörü her geçen yıl teknoloji ve inovatif yönden kendisini geliştirmeye devam ediyor. Güvenli yapılar için güvenli asansörlerin şart olduğu günümüzde üreticiler yerli ve milli üretim motivasyonuyla en iyi ve güvenli asansörü üretmek için çabalıyorlar.
Sanayi Bakanlığı’nın sektör analiz raporunda ihracat ithalat dengesinde artı veren bir sektör konumunda olan ve ağırlıklı kesimi KOBİ’lerden oluşan asansör sanayi, gelişimini sürdürse de diğer yandan denetim, haksız rekabet ve nitelikli iş gücü sorunlarıyla da uğraşıyor.
İbrahim DOĞRU
Doğru Lift Genel Müdürü
Asansör sektöründe en büyük sorunu rekabet alanında yaşıyoruz. Biz de bu sektörde çalışıyorduk, şimdi ise işvereniz. Fakat işyeri açmak çok kolay olmamalı, bir sene çalışarak iş yeri açanlar var. Bir iş yeri açılırken kişinin yetkinliği, çalışan personel sayısı ve servis ağı çok önem arz ediyor. Biz hedeflerimiz doğrultusunda asansörlerimizi yapıyoruz. Bazen verdiğimiz fiyatın yarısını teklif eden firmalarla karşılaşıyoruz. Aslında böyle bir fiyat yok. Bu da bizi çok etkiliyor. Hizmet yeterlilik belgesi de herkese kolayca verilmemelidir. Düşük fiyat veren firmalar zaten o işi bitiremiyorlar ve yarım kalan işler de bizim gibi işini düzgün yapan firmalara dönüyor. Bizim işimiz çok risk taşıyor, dikey asansör sektöründe herkesi sahaya süremezsiniz. Ayrıca kullandığımız teknolojilerde de her sene değişimler yaşanıyor. Müşteri sürekli bizden yenilik bekliyor. Biz de sektörümüzdeki son gelişmeleri takip etmemizden ve bunu sektörde uzun yıllara dayanan tecrübemizle harmanladığımız için 4 yıllık bir firma olmamıza rağmen 25 yıllık firmaların arasına girme başarısı gösterdik. Merdiven altı firmalar kalitemize ve sektöre çok zarar veriyor.
Asansör sektöründe çalışanların seviyelerine göre Mesleki Yeterlilik Belgesi verilmesi lazım. Bu belgeler olmadığı zaman kurumsal ve profesyonel bir iş veremezsiniz. Bizim personel arkadaşlarımızın Mesleki Yeterlilik Belgeleri var ve her biri nitelikli arkadaşlar. Asansör sektörünün okulları var, buralarda yetişen arkadaşlarımız stajlarını asansör firmalarında yapıyorlar. Örneğin; bizim bir ustamız da bu aşamalardan geçti. Bu doğru ve güzel bir yöntem. Tabandan geldi, eğitimini aldı, güzel firmalarda stajını yaptı şimdi de mesleği ile ilgili bünyemizde başarılı bir hizmet veriyor. Biz her yeni arkadaşımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Tabi mesleki eğitim ülkemizin önemli sorunlarından biri. Ben mesleki eğitiminin liselerden daha öne, ortaokula çekilmesi taraftarıyım. Sahada üniversite mezunu olmuş pek çok mühendis arkadaşımızın teknikle pratiği birleştirmede zorlandığına şahit olabiliyoruz. Mühendislik fakültelerinin daha da çeşitlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bursa, güvenli asansör konusunda iyi durumda. Kentimizdeki asansörlerin yüzde 80’inin güvenli asansörlerden oluştuğunu düşünüyorum. Belediyelerin anlaşmalı olduğu firmalar yılda bir kez yönetmelik üzerinden asansörün gerekli muayenesini yapıp sarı-kırmızı-mavi-yeşil diye kodlandırıyor. Asansörlerde mavi ve yeşil etiketi görüyorsak güvenle kullanabiliriz. Sarı ve kırmızı etiket asansörünüzde eksiklerin olduğunu, kullanımının riskli olduğunu gösterir. Yıldan yıla iyileşme var asansör sektöründe. Bu iyileşme de ağır testlere tabi tutulduğu için ve sık denetimler olduğu için oluyor. Böylece bazı merdiven altı firmalar da ayıklanıyor. Hiç denetimi olmayan, riskli olmayan asansörler de maalesef hala var. Asansörün bulunduğu binaların yöneticileri tarafından bildirilmeyen, kenar köşe mahallelerde yer alan asansörler mevcut. Bunlar da bir an önce denetime tabi tutulmalı. Site veya apartman yöneticileri aylık düzenli olarak asansörlerin bakımını yaptırmak zorundadır. Yılda bir kez de bağımsız olan A muayene kuruluşu tarafından da muayene ettirilmesi gerekiyor.
Osman ARSLAN
Diasansör YK Başkanı
Asansör sektörünü değerlendirmek için birkaç değişik açıdan bakmak faydalı olur. Teknoloji açısından bakıldığında; güncel teknik ve teknolojik gelişmeleri bünyesine alma konusunda sektör orta hızda gidiyor diyebiliriz. Bu durum Türkiye açısından böyledir. Teknolojiyi sektöre kattıkça fonksiyonellik, iletişim, kalite, güvenlik, servis hizmetleri kalitesi artmakta ancak bu durum maliyetler doğurmaktadır. Müşteri bu dönemde öncelik olarak maliyet dediği için tüm bu unsurlar sektöre oldukça yavaş adapte olmaktadır. Oysaki gelişmiş ülkelerde bu durum bize göre çok daha farklıdır.
Sektörün sorunları, esasen bilinçsiz ucuz ürün ve hizmet arayışlarının doğurduğu dengesizliklerdir. Temel sorun kalitenin baz alındığı bir yarışın ortaya konulamamasıdır. Bunun mümkün olması için hem devletin, hem sektörel paydaşların, hem de son kullanıcının sorumlulukları vardır. Dolayısı ile bir sektörün sorununu çözmek için öncelikle sektörün ne yönde gittiğini kavramak gerekir.
Günümüz dünyasında artık bir gerçek var. Eğer ileri gitmek ve karlılığı artırmak istiyorsanız bilgiyi geliştirmek ve yaymak zorundasınız. Yabancılar buna know-how diyorlar. Bilgiyi üretecek kaynakları fark edip beslemezseniz sadece bu sektör değil hiçbir sektörde ileri gitmek mümkün olmaz. Asansör sektörü ekonomimizde küçük bir yer kapladığı için şu an bu konuda ciddi bir yaklaşım yok. Ağırlıklı kesimi KOBİ olan bu sektörün sorunları sektör derneklerince sürekli gündeme getiriliyor fakat sonuç alma çok yavaş. Bilgiyi üretecek olan insan kaynağının beslenebilmesi ve gelişebilmesi için şartlar yeniden belirlenmelidir.
Asansör sektöründe belli mali gücü olan firmalar Ar-Ge birimi kurdu. Buralarda mutlaka bir şeyler yapılıyordur ancak bence bu da yavaş ilerliyor. Bizim sektörde Ar-Ge sadece ürünü üretmek konusunda olmamalı. Ürünün son tüketiciye ulaşana kadar geçirdiği tüm aşamalar baz alınmalıdır. Örneğin bazı firmalar, asansör monte eden robot üretme konusunda ciddi çalışmalar yapmaktadır. Biz de kendi çapımızda Ar-Ge yapmaktayız. Her asansör montajımız aynı zamanda bir Ar-Ge çalışması gibi değerlendirilmektedir. Özellikle elektronik kumanda tekniği konusunda bilgi geliştirme çalışmaları yapmaktayız. Bu ciddi bir maliyet, bu maliyet yükünü taşımak mevcut teşvik ve destekleme sistemimizde mümkün olmuyor. Destekler uç noktalara tam olarak yayılamıyor. Bizim gibi firmaların desteklenmesinde farklı bir yasa çıkarılmalıdır. Sonuçta fikir üretebilecek yeterliliğe gelmiş ve yetişmiş çok insan gücümüz var. Bu güç organize edilerek teşvik edildiğinde belki de birçok büyük firmadan daha güzel sonuçlar elde edecektir.
Güvenli yapılar şüphesiz güvenli alt yapı ve tesisatlar gerektirir. Artık günümüzde binalar yükselmektedir. Dolayısı ile asansörlerin kapasitesi ve hızları da büyümektedir. Maalesef günümüzde yapılan asansörlerin tam anlamıyla güvenli olduğunu söyleyemeyiz. Üretilen asansör parçalarının yeterince güvenli olduğunu denetleyen ciddi bir mekanizmamız henüz yok. Bu sektörün güvenliğini ve kalitesini artırmak için bu mesleği icra edecek kişilerin eğitim kalitesini de sürekli izlemek lazım. Sadece diploma ve bazı belgeler vermekle bu iş çözülmez. İnsanların uzmanlaşması içinde gerekli olan kanalların sürekli açık tutulması gerekir. Biz yaklaşık 30 yıldır faaliyet gösteren bir firma olarak personel uzmanlaştırma konusunda büyük sorun yaşıyoruz. Bunun en temel sebebi haksız rekabet. Dolayısı ile uzman çoğaltamayan benim firmam nasıl Ar-Ge yapıp büyüyüp kendini geliştirebilir. Dolayısı ile binaların güvenliği, insan eliyle yapıldığı için öncelikle uzmanlaşmış bilinçli ve eğitimli iş gücünden geçer. Bu çözüldüğünde hem Ar-Ge olur, hem gelişme olur, hem de ekonomiye ciddi katkı olur.
Cem BOZDAĞ
CE Mühendislik Genel Müdür
Asansör sektörü, uluslararası firmaların ülkemizde iş yapmasıyla gelişmeye başlamıştır. Yapılan ilk asansörler tüm aksamlar paket olarak yurt dışından gelerek yabancı süpervizörler kontrolünde gerçekleşmiştir. Bu uluslararası firmalarda çalışan vatandaşlarımız zamanla ayrılarak kendi işlerini kurmuş ve yerli asansör sanayi oluşmuştur. Günümüzde yüzde 100 yerli imalat ile asansörlerimizi yapabilmekteyiz. Sanayi Bakanlığı’nın sektör analiz raporuna baktığımızda ihracat ithalat dengesinde artı veren bir sektör konumunda olduğunu görmekteyiz.
BTSO bu gücümüzü daha da aktif kullanmak adına Asansör Ur-Ge’si oluşturmuş ve 28 katılımcı firma ile ihracatımızı daha da artırmak için çalışmalarını yürütmektedir. Zira asansörde ulusal bir markamız iç pazardaki rekabetin yüksek olması sebebi ile maalesef oluşamamıştır. Yerli firmalarımızı böyle projeler ile destekleyerek yurt dışına açmak, ihracat yapanların da potansiyellerinin artmasını sağlamak gerekiyor.
Ülke olarak deprem bölgesinde yer almamız çok yüksek katlı bina olmayışına sebep olmakta. Bu nedenle yüksek hızlı asansör montajı az miktardadır. Yerli imalatçılarımız iç piyasada çok küçük bir dilimde yer alan yüksek hızlı asansör aksamları konusunda kendilerini çok geliştirmemişlerdi. İhracatın artması yurtdışında yüksek hızlı asansör taleplerinin da çoğalması ile yerli üreticilerimiz kendi test kulelerini kurarak Ar-Ge faaliyetlerini çoğaltmaya başladılar.
Sanayi bakanlığımızın yayımladığı İşletme ve Bakım Yönetmeliğiyle asansörlerin her ay düzenli bakımı yapılmakta. Her yıl da A Tipi muayene kuruluşlarınca denetlenmektedirler. Bu denetleme sonucunda yeşil, mavi, sarı ve kırmızı etiket iliştirilerek güvenlik durumu kullanıcılar tarafından görülmektedir. Yeşil etiket almış bir asansör tam güvenli bir asansör, sarı ve mavi etiket almış asansör küçük kusurlara sahip, kırmızı etiket ise güvensiz asansör anlamı taşır. Asansör sektörü yıllık denetimlerin her yıl değil de 2 yılda bir olması gibi bir önerisini Sanayi Bakanlığı’na aktarmış bu konuda da araç muayeneleri referans gösterilmiştir. Hastane, AVM, fabrika gibi yerlerde her yıl, konutlarda da 2 yılda bir kontrol olması önerisi aktarılmıştır. Yönetmelik değişikliği olduğunda bu önerinin dikkate alınacağını düşünmekteyiz.
Asansör kontrollerinin yapılmaya başladığı dönemde asansörlerin çoğu kırmızı etiket almış daha sonra gerekli revizyonlar yapılarak asansörler güvenli hale getirilmiştir. Ayrıca ilk piyasaya arzda yeşil etiket uygulaması ile asansörler kullanıcılar için kontrol edilmiş, güvenli bir dikey taşıma aracı olmuştur. Asansörlerimizin aylık bakımlarını yetkili firmalara yaptırır ve yıllık kontrollerini de aksatmadan gerçekleştirirsek asansörler en güvenli taşıma araçlarından bir tanesi haline gelecektir.
Cenk ALTUNKAYA
Artlift Asansör Sanayi Koordinatörü
En büyük sorun denetimlerin yetersiz olması. Biz 30 senelik bir firmayız ve toplamda sadece ama sadece 3 defa Sanayi İl Müdürlüğü tarafından ofiste evraklarımız denetlendi. İlk denetlememiz 23. Yılımızda olmuştu.
Denetim dışındaki ikinci büyük sıkıntı piyasadaki kalite eksikliği. Biz zamanında belge alacağız diye uğraşıyorduk ama şu anda bu işle hiçbir ilgisi olmayan biri 3-5 bin TL ödeyip tüm belgelere sahip olabiliyor. Bu tip firmalar da yeter ki iş alayım sonrası önemli değil kafasında olduğu için piyasaya inanılmaz ötesi uygun fiyatlar veriyorlar. Müteahhit zihniyeti de bir işi en ucuza nasıl mal ederim şeklinde olduğu için kullanılan malzemeye, firmanın geçmişine falan bakmadan işi bu firmalara veriyor ve sonrasında da asansör kazaları kaçınılmaz oluyor. Ve bu durum rekabette de büyük sıkıntılara yol açıyor biz kaliteli malzeme ile teklif veriyoruz bu firmalar derme çatma malzemelerle fiyat veriyor ve haliyle bizim fiyatlarımız hep yukarıda kalıyor dolayısıyla da iş hacmimiz çok ciddi derecede düşüyor.
Diğer bir problem ise iş gücü. Son 10 yılda piyasada montajı yapacak usta bulmak iyice güçleşti. İşi bilen usta maaşlı çalışmıyor dışardan iş bitiriyor. Biz tüm işlerimizi maaşlı elemanlarımıza yaptırıyoruz. Tümünün mesleki yeterlilik belgeleri mevcut, iş güvenliği eğitimleri mevcut, sağlık tetkikleri mevcut. Sigortaları eksiksiz yatıyor. Bu durum böyle olunca da biz tüm bu işçilik maliyetini tekliflerimize yansıttığımızda da verdiğimiz teklif tutarı dolaylı olarak yükseliyor.
Ar-Ge ve inovasyon konusuna ağırlıklı olarak üreticiler öncelik veriyor. Biz montaj firmalarıyız bizde üretim olmuyor. Proje aldığımızda o projeye uygun şekilde ürünleri sipariş ediyoruz ürünler geliyor ve biz montajını gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle de Ar-Ge çalışmalarını üretici firmalar yürütüyor.
2005 yıllarından sonra yapılan asansörlerin yüzde 80’i güvensizdir. Çünkü bahsettiğim sebeplerden dolayı kalite denen bir şey kalmadı. Malzemenin kalitesi nedir, işçilik kalitesi nedir kimsenin umurunda değil. Herkes ucuzun peşinde. Asansöre canınızı teslim ediyorsunuz, çocuklarınız sevdikleriniz biniyor. Ucuzu kullanıp asansör yaptırdığınızda bir gün o asansör düşüp, ölebilirsiniz.
Şaban ÖZGÜR
Uludağ Asansör Yönetim Kurulu Başkanı
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yaklaşık 10 yıldır asansörleri periyodik olarak Belediyelerle anlaşmalı bağımsız muayene kuruluşlarınca kontrol etmektedir. Kullanıcılar da emniyetli asansörleri kullanmış olmakta. Asansörlerde revizyonun artması merdiven altı firmaların çoğalmasına neden olmakta ve bu durum sektörde haksız rekabete yol açmaktadır. Bu nedenle tüketicilerin bilinçli olması gerekir.
Sektörün bir diğer sıkıntısı da kalifiye eleman yetersizliği. Asansör sektörü ile ilgili Bursa’da açılan meslek lisesi mevcut. Önceliğimiz bu okuldan mezun olan kişilerin istihdamıdır. Sektörde zorunlu hale gelen Mesleki Yeterlilik Belgesi, personelin de daha bilinçli olmasına yardımcı olmaktadır.
Yeni montajı yapılan asansörlere baktığımızda 20-25 yıl öncesine kıyasla güvenli durumda. Asansör aktif hale gelmeden önce A tipi muayene kuruluşları tarafından incelenmekte ve kusurlar giderilmeden asansöre ruhsat verilmemektedir.
Bizim mühendislerimiz Ar-Ge ve inovasyon konusunda çalışıyor. Her firmanın kendi prensipleri ve araştırması var. Biz de montaj firması olarak imalat kalitemizi artırmak adına kendi makina parkurumuzu kurduk. Bu sayede kaliteyi artırmakla kalmayıp termin süresini de kısaltmış olduk. Kazanmış olduğumuz müşteri güvenini korumak her zaman birinci önceliğimiz oldu.
Sanayiciler, müteahhitler veya son kullanıcılar asansör tercihi yaparken firmaya dikkat etmeli. Sektörde marka olmuş ve referansı iyi olan firmalarla çalışmalarını önermekteyim.
Salih UÇAK
Uçak Asansör
Diğer sektörlerde olduğu gibi asansör montaj ve bakım onarım hizmetlerinde de ciddi sorunlar var.
Günümüzde dikey yerleşimin artması nedeni ile Asansör sektörü, üretici, montör ve bakım firmaları faaliyetleri itibari ile büyük önem kazanmıştır.
Asansörlerin can ve mal güvenliği açısından her ay periyodik bakımlarının konusunda uzman kişiler tarafından düzenli olarak yapılması zorunludur.
Ayrıca Asansörlerin periyodik kontrolleri yıllık periyotlarla Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği ve ilgili tebliğleri kapsamında Bakanlıkça yetkilendirilen A tipi Muayene Kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu denetimler sayesinde asansörlerin güvenli hale getirilmesi, riskli asansörlerin kullanımdan men edilmesi sektör faaliyet gösteren firma ve çalışanlarını da arzu edilen düzeyde olmasa bile yine de belirli düzeyde disipline etmiştir.
Öncesinde vatandaş binasının bahçesindeki çiçeğe, böceğe gösterdiği özeni ve önemi asansörüne göstermez, sırf ucuz olsun diye yetkinliğini bile sorgulamadığı asansör firmalarına bakım yaptırmaktaydı.
Özellikle yapılan yıllık denetimlerde vatandaş asansör konusunda daha bilgili ve bilinçli hale geldiğini düşünüyorum.
Asansör sektöründe bir diğer sorun da kalifiye eleman ve eğitim sorunu. Uçak asansör olarak Yetişmiş eleman almak yerine personelimizi kendimiz yetiştirmeye çalışıyoruz. Örneğin asansör ile ilgili okullar var, oradan alıyoruz çırak olarak işe başlıyor ve usta çırak anlayışıyla yetişiyor ve zamanla o da tecrübeli bir çalışan ve usta olabiliyor.
Çalışanlarımızı uzman eğitim kurumlarından gerek mesleki gerekse şirket içi kişisel gelişim eğitimler ile daha donanımlı, kurumsal düzeyde düşünebilen nitelikli personel haline getirebilmek için her yıl ciddi bir eğitim bütçesi ayırıyoruz …
Eğer dünya’ ile rekabet edecek isek ekonomimizi diğer ülke ekonomileriyle yarışır seviyeye getireceksek çok çalışmak kaliteli ürün yapmak zorundayız…
Maalesef sermaye, arge , mühendislik , eğitim ve tecrübe isteyen sektörümüzde asansör montaj veya bakım hizmeti firması kurmanın bu kadar kolay olduğu bir konjonktürde acımasızca haksız rekabetin yapıldığı hiçbir hesaba ,kitaba oturmayan fiyatların konuşulduğu , mali anlamda denetim ve kotrolün yok denecek kadar az olduğu bu süreçte
Ben sektörle alakalı umutsuzum. Asansör sektörü Bursa’da ve ülkemizde bu kafayla daha ileri gitmez.