Dünden bugüne imar yasaları
Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne olan zaman kesiti içinde, kent ölçeğinde yapılan mekânsal düzenleme Tanzimat döneminde başlamış, 1848-1882 arasında birbirini tamamlayan 6 tüzük ve yasa çıkarılmıştır. Yol genişliklerine ilişkin 1848’de üçlü bir kademe önerilirken 1863’de beşli kademe getirilmiştir. 1882’de çıkan “Yapılar Yasası”nda diğer yolların genişliğinin 6.00 metreden az olmaması, çıkmaz sokakların kaldırılması, yolların düzleştirilmesi öngörülmüştür.
Osmanlı devlet teşkilatında kentlerin sorunlarını topluca ele alan şehirciliğe ilişkin kent kökenli bir örgütlenme olmamış, kentsel servisler (cami, okul, han, hastane, imaret, çeşme, köprü, mezarlık vb.) dinsel ve ekonomik temelli vakıflar aracılığı ile sağlanmıştır. Meydan ve caddelerin düzenlenmesi, kamusal binaların yer seçimi ve büyüklüklerinin belirlenmesi, su, kanalizasyon ve temizlik işleri gibi konulara kent ölçeğinde eğilme fikri gelişmemiştir.
1839’da İstanbul’da Sıhhiye Meclisi kurulmuş, 1848’de kent planlaması ve inşaat faaliyetlerini düzenleyen ilk tüzük “Ebniye Nizamnamesi” (Yapılar Tüzüğü) yayınlanmıştır.
Ebniye Nizamnamesi, Osmanlı döneminde imar konusunda yapılan ilk hukuksal düzenlemedir. Yalnızca İstanbul’un bir bölüm mahallelerinde imar uygulaması amacıyla çıkarılmıştır. Yolların genişletilmesi için gereken alanlar, yolların iki yanındaki arazilerden % 25 oranına değin bedelsiz ve eşit olarak alınabilecektir. O dönemde mülkiyet haritaları yapılmış ve imar eylemine plan fikri girmiştir.
1855’de kurulan İstanbul Şehremaneti’ni 1856’da “İntizam-ı Şehir Komisyonu” (Şehir Düzenleme Komisyonu) kurulması izlemiştir. Komisyon, belediye hizmetleri için fon kurulmasını, yeni vergiler konmasını, yolların genişletilmesini, kent içi ulaşıma motorlu araçların girmeye başlaması nedeniyle yaya kaldırımlarının düzenlenmesini ve kent temizliğini önermiştir.
Cumhuriyet döneminde imar ve kentsel planlama konusunda çıkarılan ilk yasa olan Belediye Yapı ve Yollar Kanunu, 1930’lu yıllarda yeni Cumhuriyeti yansıtan her anlamda modern Türkiye’nin yeni yasal ve kurumsal yapılanmasının gerçekleştirildiği bir dönemde yürürlüğe girmiştir. 6785 sayılı “imar” adını taşıyan ilk imar kanunumuz ve 1605 sayılı düzenleme ile bu yasaya getirilen ekler mekânsal planlama konusunda genç Cumhuriyetin kısa sürede ulaştığı gelişmeyi göstermesi bakımından son derece önemli yasal belgelerdir.
Belediye Kanunu, Umumi Hıfzıssıhha kanunu ve İmar kanunun 1957’de çıkmadan önce yürürlükte olan 2290 sayılı Belediye Yapı Yollar Yasası 1930’dan beri, 30 yıla yakın bir süre yürürlükte kalmıştır. 1945’le 1960 arasında 6785 sayılı İmar Kanunu Yürürlüğe girmiş, sonra İmar Bakanlığı kurulmuştur (Keleş 2000). 1966’da Gecekondu Kanunu çıkmıştır. Sonrasında 2981, 2805 ve imar afları yasaları 1985 yılından itibaren de 3194 sayılı imar kanunu düzeni getirilmiştir. Bugün Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında 3194 sayılı İmar kanununa göre yasal işlemler yapılmaktadır.