‘Bina Kimlik Sistemi’ ve ‘Periyodik Bina Muayenesi
Gazetemizin geçen ayki sayısında kentsel dönüşüm konusunu “hemen şimdi” diyerek geniş olarak işlenmiştik. Konu güncelliğini koruyor ve tehlike arz eden binaların yenilenmesi tamamlanmadan kentsel dönüşüm gündemden düşmemeli.
Bunun için ne kadar binanın, hangi öncelikle dönüşüme girmesi gerektiği bilinmeli, bina envanteri çıkartılmalı.
İşte bu yüzden, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yapılara ait tüm ruhsat, iskân, proje, denetim, yapı sahibi, müteahhit gibi bilgilerin tek veride toplanacağını, bütün Türkiye’de uygulanacak ‘Bina Kimlik Sistemi’ni 2021 yılında devreye koyacaklarını açıkladı.
Arkadaşlarımız Gazetemizin bu sayısını hazırlarken ‘Bina Kimlik Sistemi’ uygulamasını sektör temsilcilerine sordular…
Fiilen işin içinde olanlar konuyu değerlendirirlerken, inşaat sektöründe de veriye erken ve doğru ulaşmanın büyük faydalarının olacağını, yerinde ve doğru bir karar olduğunu, ülkemizdeki ruhsatlı olan eski yapılarda dâhil edilerek bütüncül bir çalışma yapılması gerektiğini, Deprem Yönetmeliğine uygunluk, denetimli ve dolayısıyla güvenli bir yapı olduğunun tespiti, kimlik kartında, enerji sınıfından, bağımsız bölüm sayısına kadar binanın yılından fiziksel özelliklerine kadar her türlü bilgilerinde yer alması gerektiğini belirtirlerken, kimlik sınıflandırması sonucunda depreme dayanıksız olan yapılara uygulanacak yaptırımların ve süreçlerin belirlenmesinin de önemli olduğunu özellikle vurguladılar.
Bu noktada İMSİAD da güzel bir öneri getirdi…
1999 öncesinde 1975 mevzuatına göre yapılmış olan yapı stokunun büyük bölümünün mühendislik ve mimarlık hizmeti alınmadan, sadece usta ve kalfalar tarafından yapıldığını ifade eden İMSİAD Başkanı Mustafa Andıç, “Vatandaşlarımız gayrimenkul alırken artık sadece dış görünüşe bakmayı bırakmalıdır. Bunun yerine, müteahhide ve yapının teknik özelliklerine bakmalıdır. Vatandaşlarımız satın alacakları gayrimenkulü yapan müteahhit firmadan, teknik olarak yapının statiğine, zemin etüdüne, kullanılan beton kalitesine kadar sorgulamalı, tercihlerini ise işini hakkıyla yapan müteahhitlerden yana kullanmalıdırlar” dedi.
Andıç, “Bu anlamda bilhassa ticari alanlarda periyodik bina muayenesi uygulamasına başlanması faydalı olabilir. Ticari alanlarda her kiracı değişiminde veya beş yılda bir binanın projesi ile mevcut durumu kontrol edilmeli, asayişi bozana müdahale edildiği gibi, binaların taşıyıcı sistemini bozanlara da müdahale edilmelidir” diyerek önerisini somutlaştırdı.
Evet, aynı trafiğe çıkan araçların belirli sürelerde muayeneleri yapıldığı gibi binaların da periyodik kontrolleri yapılmalı. Çünkü, ev ya da işyeri olarak içerisinde yaşadığımız binaların sağlığı da en az insan sağlığı kadar önemlidir.
Öncekiler geçti ama hiç olmazsa bu yıl yaşanan Elazığ, Malatya, İzmir depremleri bize bunu unutturmamalı.
Çünkü artık biliyoruz ki, deprem değil bina öldürüyor…