Kullanırken Ar-Ge
Uzun yıllar hizmet edecek, depreme dayanıklı konut ve iş yeri binalarını imal ederken kullandığımız ürünleri değişen ve gelişen teknolojiye göre değiştirmekte zorlanıyoruz. Yeni keşfedilen bir ürün için çok iyi, çok kaliteli deniliyor. Fakat bu ürün ile ilgili araştırma geliştirme yapıldı mı? diye sorduğumuzda net cevap alamıyoruz.
Maalesef yeni çıkan ürünler, kullanılarak sahada test ediliyor. Bu durum, konut üretimi yapan firmalara, yeni bir ürünü tercih etme noktasında çok ciddi sıkıntı oluşturuyor. Müşteriler tarafından arka planda böyle bir sıkıntı olduğu bilinmediğinden yenilikçi olmamak konusunda yoğun eleştiri yapılıyor. Fakat ürün tercihlerinde, yeniden ziyade uzun yıllar testten geçmiş ürünleri tercih etmemiz gerekiyor. Çok hızlı gelişen dünyada bu konuda yeterince Ar-Ge yapılamıyor. Ar-Ge’ler daha çok suni ortamlar oluşturularak yapılıyor. Doğal olayların ürünlere mevsimsel olarak nasıl tepki vereceği bir veya iki yıllık çalışma neticesinde ortaya çıkıyor. Üretici firmalara biz bunları sorduğumuzda, “Olur mu, altı aydır bu ürün makineye bağlı test ediliyor. Hiçbir sıkıntı yaşamazsınız merak etmeyin” deniliyor.
Firmanın ürettiği yeni model bir kapı kolunu tavsiye etmesi üzerine kullanabiliyorsunuz. Klasik olmasın biraz daha yenilikçi olalım diye düşünebiliyorsunuz. Firma istediği kadar kurumsal olsun, araştırma geliştirme noktasında ciddi bir yatırımı yoksa maalesef sınıfta kalıyor. Kullandığımız bu yeni kapı kolu, müşteriye konutları pazarlarken çok çekici geliyor. Kullanıma başlandığında birinci yıldan sonra çok ciddi kararma ve soyulma yaşanıyor. Tabii bu durum konutun üretimini yapan firmaya fatura ediliyor. Kalitesiz malzeme kullanmış deniliyor. Ama o malzemeyi üreten firma elli yıllık köklü bir firma. Tabii işin o tarafı müşteriyi ilgilendirmiyor. Bunun gibi çok fazla örneklendirme yapabiliriz.
Meselâ, PVC doğramaların contaları ile ilgili firmanın yeni bir conta firmasını tercih etmesi ve bu contaların bir senede kış ve yaz gördükten sonra ufalanması Ar-Ge konusunun ne kadar önemli olduğunu bizlere özetle göstermektedir. Contanın bu kadar kısa sürede sıkıntı yapması ile ortaya çıkan maddi zarar ve ziyanın büyüklüğü tarif edilemez. Fakat firmaya bunu ilettiğinizde aldığınız cevap inanılır gibi değil: “Bir parti, farklı bir yerden conta aldık. Bundan biz de memnun kalmadık. Ama şu an böyle bir sıkıntımız yok.”
Konut veya iş yeri alan müşterilerin ne kadar mağdur olduğu önemsenmiyor. Bir contanın Ar-Ge eksikliği ile onlarca kişi ve kurumların olaya dahil olması ve mağduriyetlerin yaşanması gerçekten büyük sıkıntı oluşturmaktadır.
Uzun vadeli hizmet edecek binaları yaparken bizler Ar-Ge’si sağlam olan firmaların ürünlerini tercih etme noktasında bilinçli olmalıyız. Sokağa atacak tek kuruşumuz olmadığının farkında olmalıyız.